...TURİST...

8.bölüm

MULTİMEDYADA ELİF VAR..

'Müzik dinlemek ister misin? ' diye soRdu. Olumlu anlamda kafamı salladım.

Neden bilmiyorum ama şuan çok gerginim . Gerginliğimı gecirmek için en iyisi konuşmak .

'Nereye gidiyoruz' diye sordum .

'Kahve satılan biryere' diyerek cevapladı.

Gülümseyerek ona bakiyorum oda bana bakiyor .

'Say someting' şarkısı çıkınca kendi kendime gülümsedim . Oda bana bakarak gülümsedi . Bunların olacağını hiç düşünmemitim . Hayallerimde bile sadece onu bulmak vardı facesini falan . Ama şimdi karşısımda ve ben onun arabasına bindim . Düşüncelere dalıp gittiğimde albertonun sesi ile geri hayata döndüm .' Austinide çağırıyım mı? ' demesi ile nefesim kesilmiş gibi hissettım. 'Nee gerçekten mı? yoksa şaka mı? Diyebildim zorlukla . Elini telefonna uzattı 'naber austin dedi' .

Neee bu gerçekmiydi yoksa bana şaka falan mı yapıyor . Eğer şaka ise onu öldürebilirim . Turkiyeden bir arkadaşim ile kahve içmeye gidiyorum sende gel? Dedi sorarcasina . Ben nekadar da inanmasam da heyecandan ölecek gibiyim .

Starbucks in onune geldigimde gözlerime inanamadim .

Austin mahone bize doğru yaklaşıyor . Austin!!! austin mahone inanamıyorum o o gerçekten bizimle kahve içmek için burada.

Küçük bir çığlık attıktan sonra gidip boynuna sarıldım ona sarılmak mükemmel bir duygu . Oda bana sıkıca sarıldi sonra hemen toparlanarak ' hadi içeri geçelim dedim ve hızli adımlala ilk gördüğüm masaya yerleştim . Austin karşıma oturdu albertoda tıpkı o günkü gibi yanıma oturdu . Şuan ki yaşadığım an gerçek mı yoksa rüyadamıyım . Austin ben ve alberto aynı masada oturmuş kahve içiyoruz . Resmen imkansız gerçek oldu .

'Adın ne' dedi austin o muzip gülümsemesi ile .

'Aslı' dedim. Kaç yaşındasın dedi .

'17 ' dedim . Ona soracaktım ama biliyorum onun hakkındaki herşeyi .

'Bir fotograf çekinebilir miyiz? ' dediğimde gülümsemesini yüzüne yayarak bana yaklaştı. 'Alberto yaklaş dedim oda yanıma geldi ve fotografi çektim çok güzel çıkmışiz dedim gulumseyerek. 'Turkiye ye gitmeyi düşünüyor musun? diye sordum sade kahvemı yudumlarken . 'Evet albertonun okadar övgüsüne karşı gitmezsem ayıp olur' dedi. 'Konser için mi gezmek için mı peki?' Diye sordugumda ikisi içinde dedi gulumseyerek . Gine gözüm albertonun o güzel gözlerine takıldı . Rengi anlatamadigim kadar guzel ve renkli sanki o mavinin içinde tum renler gizliyordu . O gozler beni benden alıyordu . Albertoda bana bakiyor ona baktığımı anladı herhalde . Hemen utanarak kafamı çevirdim austin bana yardım etmek istercesine baktı 'nasıl ve nerde karşılaştitiz anlatın bakiyim' dedi.

Gerçegi mı anlatsam acaba ben onu görür görmez aşık oldum mu demeliydim yoksa basit bi karşılaşma mı desem bilmiyorum .

Ben bunları düşünürken alberto başladı . 'Ben kapadokyada bi tura katılmıştım aslı da o tura katılmış . Aynı turdaydik yani biraz konuşmuştuk falan . Bunlar geçen yıl 28 ağustos da olmuştu , ben gine bu yıl kapadokya ya gittim dönüşte aynı uçakda yan yana oturuyorduk . Asli biraz korkuyordu beni görmemişti bile çünkü korkudan gözunu bile açamıyordu ben onu görür görmez hatırladim ve onun sakinlesmesine yardım ettim . Ve bana kahve ismarlasini soyledim . Aslının senin hayranin oldugunu öğrenince seni çağırdım bu kadar' .

O bunları söylerken sadece olanların lanet bi tesadüf olduğunu söylerken sanki kalbim sökuluyormuş gibi ağrıyordu demek sadece bi tesadüfdum onun için ben nekadar umutlanmistim ben ne hayaller kurmuştum bu sözcükler benim için büyük bir yikimdi . Kahretsin ya gözlerimin dolmasına engel olamıyorum ben balık burcuyum hemen ağlarım ama burda olmaz . Gözlerimden akmak için mücadele eden gözyaşımı tutamadım ve bişey söylemeden lavaboya koşmaya başladım .