MULTIMEDYA DA ALBERTO VAR ...
O kadar büyük bir nefretle doluyum ki austin mahonenin arabasında olmak bile beni heyecanlandırmıyor . Onunda gergin olduğunu gözlerinden okuyabiliyordum ama sesimi çıkarmadım sadece yola odaklandım. Telefonumu çıkardım ve ekrana baktım alberto tam 43 kez aramış . Telefonumu sessizden çıkarıp çantama attım gönderdiği 30 msja bakmadım bile onunla ilgili hiçbirşey duymak istemiyorum şuan .
5 dk sonra telefonum yeniden çalmaya başlamasiyla benim renkden renge girmem bir oldu . Neden mi telefon zil sesim austinin shadow şarkısı . Ben renkten renge girerken onun gülümsedigine emindim . Hızla telefonu çıkardım arayan elifti .
"Aha şimdi sıçtık " dedim türkçe . Anlamamasi için bu gibi şeylerde türkçe konuşuyordum zaten . Hızla telefonu kulağıma götürdum .
"Alo aslı neredesin? "
"Yoldayım gelince konuşuruz "
"Aslı ne oldu iyi misin sen ve nasıl geliyosun alberto seni arıyor , niye onu bırakıp gittin ? Şimdi nerdesin ve taksi ile mı geliyorsun ".
"Kuzi bişey sorma tamam mı gelince anlatırım yoldayım zaten 20 dk ye gelirim sakin albertoya haber verme".
"Tamam aslı ama sadece kimle geliyon onu de "
"Austin ile oldu mu "
"Neyyyyyyy aslı austin , austin mahone mı? "
"Evet şimdi arabadayiz şimdi kapat gelince detaya inerim tamam mı kapatiyom artık yeter be "
"Tamam lan tamam bekliyom " demesiyle anında yüzüne kapattım telefonu austine bakmaya çekinirken telefonumun zil sesini over horizon yaptım . Telefonumun Bida çalacağına kalbimi basabilirdim oylede oldu zaten alberto aradi . Telefona dalacakmis gibi bakarken austin " aslı iyi misin? alberto ile bişey mı oldu " dedi .
" ben sessiz kalmayı tercih ediyordum ki tekrardan telefonum çalmaya başladı bende dayanamayıp telefonu kapattım.
Arabayı evin önünde durdurdu ondan hızlı davranıp hemen dışarı çıktım pencereden bize mal mal bakan elifi farketmem saniyelerimi almamışti . Austinde arabadan inerek "ben alberto ile konuşurum "
"Hayır sakin ona bugün benle karşılastigindan bahsetme ve lütfen nedenini de sorma ".
"Tamam"dedi sessizce .
"Iyi geceler" dedim ondan uzaklaşırken
"Iyi geceler görüşürüz " dedi ve ben eve girene kadar gitmedi .
Vücuduma aşırı doz yorgunluk enjekte edilmiş gibiydim . Odama gidip sadece uyumak istiyordum ama elif ve bitmek bilmeyen ahiret sorulari beni bekliyor .
"Aslııı biraz önce austin ile bu evin onundeydin ya gözlerime inanamiyorum.
Nasıl oldu anlatt ne oldu çabuk ."
"Yorgunlukdan geberiyorum nolur sabah anlatiyim " .
"Aslı ben bu merakla sabaha sag çıkamam anlat hem rahatlarsin ".
Belkide haklı anlatiyim belki azıcık rahatlarim zaten bugün ki yemeğe kadar ki yaşanan her şeyi biliyor . Sabaha kadar herşeyi başından sonuna kadar anlattım ve ağladım elif de olmasa ne yapardım ben . Saatt gece 03:39 a kadar anlattim ağladım . Elif bunu dahada dramatiklestirmek istercesine duygusal bir hint filmi acti filmin sonunda oglan öluyordu . Çok duygusaldi filmin adi "Aashiqui 2" . Resmen ağlama krizine girdim filmde tuz biber oldu sadece . Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladıgimda anem odaya daldı . "Aslı ne oldu?".
"Hint filmi izliyodukda teyze film çok duygusal cikti " allahdan annem alışık buna bi kaçkez daha olmuştu . Bunu bir hint filmi vakası sanarak odadan cikti ama değildi sadece bi hint filmi vakası değildi . Film bitti ama 20 dakika dir hala kendime gelememistim . Aslının ısrarları sonucu bahçeye çıktık hemen bahçedeki salıncaga kuruldum saat 04:07 idi gözlerim uyku diye bağırırken bedenim direnmeye devam ediyordu . Elifin yaptığı sade sert kahvemi yudumlarken hala sessiz sessiz agliyordum . İç çekişlerim bir türlü son bulmuyordu . Ağaçlarin arasındaki karartiyi görünce cidden türlerim diken diken olmuştu. Orada ne olduğunu anlamaya çalışırken titreyen sesimle "eliff şurda bişey var" dedim ses tonumdaki büyük endişe ile .
Tam o sirada ağaçlarin arasından bir gölge ve bana yaklaşmaya başladı .
Kahretsin elifde yoktu el fenerini bulmaya gitmişti. Korkuyu her hucremde hissediyorum . Çığlık atmak istiyordum ama sabaha kadar ağladığım için sesim çıkmıyordu. Gözlerimden yaşların yağmur gibi aktigina kalibimi basabilirdim .
Neyy o korktuğum gölge alberto muymuş. Ne kadar korktugumu tahmin bile edemezsiniz. Ve şuan karşımdaki kişi en son görmek istediğim kişi bile değil onun şuan görmek istemiyordum . Öfkem hala dinmemisdi .
"Neden geldin ?" Dedim öfkeli ses tonumla
"Telefononu neden açmadın? "
"Seni görmek istemiyorum git buradan !!!" Bunu söylediğime hala inanamıyorum.
"Asli özür dilerim , lütfen aciklamama izin ver "
Gözlerim dibine kadar kızarık bi şekilde gözlerimi devirdim çıkmayan sesimle git diyebildim sadece
"Aslı aglama lütfen ağlama , yanında kalmama izin ver lütfen ".
Artık hıçkırarak ağlamaya başlamıştım gözlerim ağrıyordu fakat yaşları aralıksız akmaya devam ediyordu. Bu kadar hassas olduğumu ben bile bilmiyordum. Yüzümu avuçlarının için aldı ve goz yaşlarımı sildi . Silinen goz yasimin yerine yenileri ekleyerek ona baktım gözünde endişe ve pişmanlık vardi yada ben öyle sarmalıyordum. Bana o kadar yakındiki nefesi yüzüme çarpıyordu . Ben ağlamaya devam ederken yanağıma küçük bi öpücük kondurdu ve kulağıma yaklaşarak "özür dilerim " dedi. Ve ağaçlarin arasında kayboldu . Ne düşünecegimi ne yapacağımı şaşırdım yaptığım tek şey gine ağlamak oldu. Şaşkınlıkla bana bakıyordu herhalde oda gördü herşeyi . Yanıma geldi ve direk boynuma sarıldı oda ağladı bende ağladım . Saat. 07:00 hava açılmışti ikimizde artık ağlamayı kesmiştık ve uzun bi uykuya dalmıştık . Saat 10:03 di annemin kahvaltı anonslarını aldırmayarak uyumaya devam ettik . Saat 12:43 de uyandım elif hala uyuyordu yüzüme baktım şişmiş kirmizi gözler ...
Giyinip aşağı indim herkez kahvaltısını çoktan yapmış ben elif hariç .
"Gene hangi hint filmini izledin de ağladın bukadar. Gözlerin şişmiş ağlamaktan "
"Aashiqui 2 " izledim anne .
"Benim bu kızla çok işim var" nergul dedi annem teyzeme .
Zaten derim başımdan aşkin bide bu kocakari zırvalarını dinleyemem .
Tam o sirada kurtarıcı meleğim gözlerini ovuşturarak odaya girdi benimki kadar olmasada onun gözleride şişmişti . Onuda aglatmıştım . O güne dair hiçbirşey ama hiçbirşey hatırlatmak dahi istemiyordum. Alberto defterlerini böylece kapatacaktim .
Bunları düşünmek bile nefesimin kesilmesine yeterli geldi ve balkona çıktım.
Derin bir nefes çektim içime . Etrafa bakinmaya başladım . Neee alberto burada ve şuan beni izliyor. Onun orada görür görmez hemen aşağıya indim . Beni görür görmez "açıklaya bilirim " dedi . Ona inanmayi çok isterdim ama dun bana fahişe diyen kızı öptüğü aklıma geldikce kendime lanet okuyorum.
Onu affetmek mı asla . Beni getirdigi şu hale bak ya .
"Hadi açıkla " dedim sitemkar bir ses tonu ile .
"Burada olmaz gel bi cafeye falan gidelim herşeyi anlaticam ."
"Tamam 10 dk bekle o zaman "
"Tamam çabuk ol "
Üstüme yeşil şortumu ve çiçekli geniş t shirtumu giyip aşağı indim . Elife haber verdim ve dışarı çıktım . Arabanın kapısını açmasına fırsat vermeden direk bindim . Yol boyunca ağzımı bıçak açmadı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
...TURİST...
Romanceilk görüşte aşk mı ? . Aşka tamamen uzak olan aslı için ilk görüşte aşk , hemde en olmaz kişiye , bir turiste aşık olmak .