Medya: Taner
Kapı sesiyle irkilerek uyandım. Boynum ağrıyordu. Elimle ovalayarak ağrıyı geçirmeye çalıştım.
"Burada neler oluyor?"
Şaşkınca başımı sese çevirdim. Taner bir eli kapı kulpunda bir bana bir de uyuyan Tuna'ya bakıyordu.
"Şey, mesaim vardı da uyuyakalmışız."
Sadece sessizce kafasını salladı. Bakışlarım kıpırdanan Tuna'ya döndü. Anlaşılan uyanıyordu. Yavaşça gözlerini araladı ve sandalyesinde gerindi.
"Saat kaç?"
Ben saatime bakacakken Taner yanıtladı.
"08.47"
Sesi sertti. Tuna'ya karşı her zaman böyle olduğu için umursamadım. Yerimden kalkarken konuştum.
"Ben bir elimi yüzümü yıkayayım."
Odadan çıktığımda peşimden Tuna da çıktı. Ben kızlar tuvaletine giderken o erkekler tuvaletine gitmişti.
Elimi yüzümü yıkadıktan sonra staj formama çeki düzen verdim. Ardından saçlarımı da düzelterek tuvaletten çıktım.
Tuna'nın odasından bağrışma sesleri geliyordu. Hızlı adımlarla odaya ilerledim. Yine kavga mı ediyorlardı?
Odadan içeri girdiğimde beklediğimin aksine Tuna ve Taner kavga etmiyordu.Taner ve Ece kavga ediyordu. Odadan içeri girmemle ikisinin de bakışları bana dönmüştü.
"Neler oluyor burada?"
Taner'in kızın üstüne gittiği belli oluyordu. Ece'nin de rahat durduğunu düşünmüyordum. Ece sinirle kapıya yönelerek odadan çıkmaya çalıştı. Hemen engel oldum.
"Neden geldin ve neden gidiyorsun?"
Sinirle suratıma baktı.
"Tuna Hoca için gelmiştim. Neden gittiğimi soruyorsan Beyfendi bir şeylere sinirlenmiş sinirini benden çıkarıyor."
Ters ters Taner'e baktı. Taner ise sakin olmaya çalışıyordu.
"Sanki senin hiç bir suçun yok"
Ece iyice ona döndü ve bağırmaya başladı.
"Neymiş suçum söyle hadi!"
Taner tehditkar bir şekilde parmağını Ece'ye salladı.
"Bana bak küçük hanım dünya senin etrafında dönmüyor."
Ece elini beline koyarak alayla güldü. Tam bir şey söyleyecekti ki ortaya atıldım.
"Biriniz bana ne olduğunu açıklayabilir mi?!"
Daha fazla sussaydım olay daha da büyüyecekti. Kapıdan içeri giren Tuna ile hepimizin bakışları ona döndü. Olanlardan habersiz bize bakıyordu.
"Neden bağrıyorsunuz bu kadar?"
Ece hemen kalemi ve elindeki dosyasıyla Tuna'nın yanına geldi.
"Hocam imzanız gerekiyor da ben bu yüzden geldim."
Tuna elindeki dosyayı aldı ve bir süre okuduktan sonra imzaladı.
"İzninizle ben çıkayım."
Tuna'nın onaylamasıyla Ece dışarı çıktı.
"Evet , durumu açıklayın bakalım."
Elimle Taner'i gösterdim.
"Ben bir şey bilmiyorum. Her şeyi o anlatacak."
Taner hala sinirli görünüyordu. Her zaman gülümseyen Taner'den eser yoktu.
"Bir şey olduğu yok. Dünyanın kendisinin etrafında döndüğünü zannediyor. Ben lavaboya gidiyorum"
Ardından Tuna'yla aramızdan geçerek odadan çıktı. Tuna masasına geçtiğinde bende koltuğa oturdum.
"Dün bütün kayıtları geçirdin mi?"
Kafamı salladım. Hala uykum vardı. Gelen esneme isteğiyle elimle ağzımı kapatmıştım.
"Yorgun görünüyorsun. Bugün dinlen istersen."
"Hayır, gerek yok."
Eve gitsem de uyuyamazdım ki. Boşuna izin kullanmaya gerek yoktu. Kabuslarımla yalnız kalmak istemiyordum.
"Sen bilirsin."
Hasta alımına başladığımız halde hala Taner gelmemişti. Taner'e bakmak için izin alarak dışarı çıktım. Lavaboya gideceğini söylemişti.
O sırada lavabodan bir beden çıkmıştı. Onu gördüğüm anda boğazım düğümlendi.
"Taner!"
Ohooo Taner bebegim ne oldu bu kız böyle tepki veriyor bu kızında heç ayarı yok az önce bağırıyordu şimdide bağırıyor hdbdbfn neyse bir dahaki bölüme görüşürüz good days
(eleştırmeniniz ingilizce çalışıyor)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALET
Teen FictionKış yaraların üstüne buzdan saraylar dikiyor Ve buzun içinde sonsuza dek kanıyor İhanet perisinin soğuk sarayında Kadın adını buluyor Ve erkek taşa dönüşüyor -Tuğrul Tanyol- Sağ elimdeki kağıdı sol elime alarak kağıdın çıktığı zarfı inceledim. Üzeri...