Medya:Batu
"Ya İlayda ben gelmesem mi? Gerçekten yapamayacak gibiyim."
Küçük bavulumu peşimden sürüklerken bir yandan da telefonda Buğlem ile konuşuyordum.
"Saçmalama Buğlem. Geri dönüş yok artık. Bugün gidiyoruz işte."
Sonunda otobüs durağına vararak boş yerlerden birine oturdum. Bir yandan da kolumdaki saate baktım. Gelmesine 5 dakika vardı.
"Of of. Neden senin aklına uyduysam. Ne güzel evde yatacaktım şimdi."
Doğru. Oyunuma gelmişti ama arkadaşını da yalnız bırakacak değildi ya.
"Bunları söylemek için artık çok geç. Sen hazır mısın? Vardın mı oraya?"
Tepkilerine bakılırsa halinden hiç memnun değildi ve hala kalmayı düşünüyordu. Şu an hazır olduğundan bile şüpheliydim.
"Evet otobüsteyim ve gelmeme az kaldı. Sen geldin mi? Bak beni orada tek bırakma."
Güldüm. Otobüste olmasına rağmen hala evde kalmayı düşünüyordu.
"Bende otobüs bekliyorum. Gelirim birazdan. Zaten evim pek uzak değil. Hem merak etme seni bensiz yemezler."
Hemen sonra sitemli sesi duyuldu.
"Biliyorum yemezler ama başımda bir Batu belası var. Zaten hastanede sürekli konuşmak için peşimdeydi. Ben köşe bucak kaçtım tabii"
Bu halleri bana komik geliyordu. Halbuki konuşsalar her şey açığa kavuşacaktı.
"Neden kaçıyorsun ki çocuktan konuş işte. Sen de ben de o da rahatlayalım."
Otobüs göründüğünde ayağa kalktım. Bavulumu da yanıma çekerek binmek için hazırlandım.
"Neyse benim otobüsüm geldi görüşürüz."
O da görüşürüz dedikten sonra kapattım. O sırada otobüs önümüzde durmuştu. Otobüse binerek boş yerlerden birine oturdum.
Yol yakın olduğu için çabucak varmıştım. Otobüsten indiğimde gözlerim Buğlem'i arıyordu. Sonunda Batu'dan en uzak köşede buldum. Batu arada bir başını çevirip Buğlem'e bakıyordu.
Buğlem ise kendini Batu'ya bakmamak için zorladığı belli oluyordu. Yüzümdeki tebessümle yanına gittim.
"Günaydın"
Ben konuşana kadar yanına geldiğimi fark etmemişti. Kafasını kaldırıp bana baktı.
"Günaydın. Sonunda geldin. Burada tedirginlikten ölecektim."
Yanına oturup etrafa bakındım. Çoğu kişi gelmiş görünüyordu.
"Batu seni yemeyecek Buğlem."
Derin bir nefes alıp vererek kafasını önüne eğdi. Parmaklarıyla oynuyordu.
"Biliyorum ama karşısına çıkmaktan korkuyorum. Özellikle de anlatacaklarından."
Etrafıma bakınırken Batu'nun buraya doğru geldiğini fark ettim. Dönüp Buğlem'e söyleyecekken birinin duyurusuyla herkes o tarafa döndü. Batu buraya gelmekten vazgeçmiş görünüyordu.
"Evet arkadaşlar , herkes toplandığına göre stajyerler hocalarının yanına geçsin."
Duyuru yapan kişinin söylediğiyle Tuna'yı aramaya başlamıştım. Sonunda onu gördüğümde Buğlem'e görüşürüz diyerek yanına gittim.
"Günaydın Hocam"
"Günaydın İlayda"
O sırada Taner de gelerek yanımdaki yerini aldı. Birbirimize selam verdik. Tuna bakışlarını üzerimizden çekti. Araları hiç düzelmeyecek gibi görünüyordu. Acaba aralarındaki ailevi sebep neydi?
Yani iki kardeşin arasını açan ne olabilirdi ki? Bir de sanki Taner'in hiçbir sıkıntısı yok da sadece Tuna tavır takınmış gibi. Yani Tuna Taner'e ters davranıyor Taner ise hiçbir tepki vermiyordu.
Ben düşüncelere dalmış gitmişken çoktan otobüse binmiştik. Gözlerimle Buğlemi aradım. Bir koltukta oturduğunu gördüğümde hemen yanına oturdum. Umarım yolculuk güzel geçerdi.
Hemen önümüzde Tuna ile Taner yan yana oturuyordu. Tek temennim kavga etmemeleriydi. Yavaş yavaş burnuma dolan deniz kokusuyla mayıştığımı hissetmiştim. Buğlem'e döndüğümde telefonda takıldığını gördüm.
"Buğlem o tarafa ben geçsem olur mu? Uykum geldi de."
Kafasını telefonundan kaldırarak bana baktı.
"Tabii"
Yer değiştirdikten sonra kulağıma kulaklığımı takıp başımı cama yasladım. Uzun bir yolculuk beni bekliyordu.
<>•••••<>
Yattığım yerin sallanmasıyla huysuzlanarak sarıldığım şeye daha sıkı sarıldım. Uyanmak istemiyordum. Tekrar sarsıntı yaşayınca uykumun dağıldığını hissettim.
Yavaşça başımı yasladığım yerden kaldırarak gözlerimi kırpıştırdım. Gördüğüm yüzle kalbim hızlanmaya başlamış şaşkınlığa uğramıştım.
"Tuna..Hocam"
Selam canlar naber yb geldi artık bir vote atarsınız
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALET
Teen FictionKış yaraların üstüne buzdan saraylar dikiyor Ve buzun içinde sonsuza dek kanıyor İhanet perisinin soğuk sarayında Kadın adını buluyor Ve erkek taşa dönüşüyor -Tuğrul Tanyol- Sağ elimdeki kağıdı sol elime alarak kağıdın çıktığı zarfı inceledim. Üzeri...