şarkı: killer- palehound
Lona
"Hyanch Mahallesinde devlet yanlısı ve IMT aşılarının (*IMT: meta insan dizginleyici aşılar, üç ayda bir olma zorunluluğu) arttırımı ile gündeme gelen tarikatın üyelerinin cesetleri bulundu. Özel bölge dedektifleri soruşturmayı polis denetiminden aldı ve bölgede titiz bir araştırma yapılıyor."
Lucas tezgahın arkasındaki küçük lcd'ye bakış atıp tepkimi ölçmek istercesine bana dönmüştü. Parmak uçlarından boynuna kadar alev dövmeleri vardı, tek kulağında halka şeklinde dövmesi ve bembeyaz teninin örttüğü siyah, gür saçları. Krew in sahip olduğu ve genel olarak toplandığı mekanlardan birinde koruma olarak çalışıyordu bazen bar kısmına geçiyordu.
Okul kapandığından bu yana Jungkook'un fazlasıyla yoğun işi olmasından dolayı bu mekana geliyor ve geç bir saat olmadan eve dönebiliyordum. Bazı geceler buraya bile uğramıyordu, birkaç gün gelmediği oluyordu.
"Sanırım polise rüşvet verdiğimizi fark ettiler."
Lucas'ın sevgilisi, beline kadar gümüş rengi parlak saçları ve kaşının üzerinde iki piercingi olan Mia gülerek tezgahı sildiğinde diğerleri de onlara hak verircesine gülümsemişlerdi. Onların arasında rahat olamıyordum..belki hepsi safkan olduğundan bir türlü kendimi buraya ait hissedemiyordum ve bunun göze çarpmaması için çaba göstersem de belli oluyormuş gibi görünüyordu.
"Üzülmüş gibisin."
Lucas dikkatli bakışlarını üzerime sabitlendiğinde rahatsızca kıpırdanarak önüme koyduğu kokteylden bir yudum aldım ve arkamızdaki tüm şehri alabilecek büyük sahnede göz gezdirdim. Belirli bölgelere konulmuş direklerin ve kafeslerin içinde neredeyse çıplak olan dansçılar durmadan dans ediyorlardı. Mekânın açılmasına yarım saatten az kalmıştı.
"Çok." Dedim ve önüme dönüp tek kaşımı kaldırmış, kokteyl bardağını biraz daha sert bir şekilde bırakmıştım.
"Jungkook'un hatunu olmasan çoktan ikiye ayırmıştım seni."
Lucas'ın altın kaplama sivri dişleri görüş açıma girdiğinde iç güdüsel olarak benimkiler de çıkmıştı ve on on beş kişiden oluşan grup sessizleşerek ikimize odaklanmıştı.
"Onun değilim." Diyerek irislerimin de koyu kırmızıya dönüşmesini engelleyemezken elinde salladığı pahalı içkiyi arkaya doğru hızla atarak yerine girmesini sağlamış,tezgahın üzerinden atlayarak önümde dikilmişti.
"Lucas. " Mia, onu uyarırcasına konuşsa da dinlemiyordu.
"Haklısın." Dedi bakışları arkama kaydığında. Yüzünde iğrenç bir gülümseme belirmiş, dişleri kalın dudaklarından taşmıştı. "Onun hatunu Lisa."
Arkamı döndüğümde Lisa'nın sahneye yakın bir şekilde gülüşerek arkadaşlarıyla konuştuğunu görmüştüm. Uzağımızda olsa bile gelişmiş işitmeden dolayı her kelimesi kulaklarımda yankılanıyordu.
"Neredeyse her gece benim yanımda. Sanırım onu büyülüyorum."
Tekrar önüme döndüğümde Lucas gülümsemesini genişletmişti. Umurumda değildi, onun ne yaptığı, kimle olduğu umurumda değildi sadece bu dünyadan kurtulmak istiyordum. Her şey üst üste biniyordu. Sevdiğim herkes beni ölü bilip arkamdan yasımı tutuyordu, arkadaşlarıma zarar vermekten yanlarına bile gidemiyordum, kurduğum onca hayal başıma sert bir şekilde yıkılmıştı; harabelerin altındaydım. Burası onların dünyasıydı, yıkık düzensiz ve kanlı. Buraya ait değildim.
Lucas'ın alev dövmelerinin altındaki ince damarlarına sivri dişlerini geçirmemle birkaç çığlık kopmuştu. Krew in mekanlarında vampirlerin birbirlerini öldürmesinin cezası katilin de öldürülmesiydi, kimse ufak tartışmalardan öteye geçmeye cesaret edemiyordu. Lucas beni üzerinden atmaya çalıştığında kalın tırnaklarımı bileklerimde biriken güçle karnına saplamış ve gruptan birkaç kişi büyük bir güçle beni çekene kadar çıkarmamıştım. Beni çektikleri anda Lucas beni tutan iki kişiyi geriye ittirip saçlarımdan kavradığı gibi tezgaha fırlattığında tezgah parçalarına ayrılmış, sırtımda anlık fakat keskin bir sızı baş göstermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
krew
Fantasyinsanlar kendilerinden farklı,güçlü olan her şeyden korkarlar. fantastik/fanfiction by; arisaak