şarkı: amelie-le moulin piano.
℘özel bölüm℘
"Sen kimsin Gemmaliva?"
"Orhpehene'nin yaşayan en güçlü büyücüden sağ kalanın torunu, Verium'un kızı!"
Etrafımdaki ağaçlar, karşımdaki siyah pelerinli büyücüye büyük bir uğultuyla cevap verdiklerinde titreyen dudaklarımı birbirine bastırdım. Evden kaçmıştım, ormana koşmuş, deli gibi kahkaha atmış ve en sonunda onu görmemle toprağa kapanmıştım. Etrafını saran güçlü aura öyle derindi ki onu cevaplayan ağaçların dalları eğrildi, rüzgar ona dokunmaya cesaret edemeden eserek kumral dalgalı saçlarımı omuzlarımdan çekip, arkama savurdu ve gözlerimi kısmamı sağladı. Uzun, ince siyah bir pelerinin içindeydi ve yüzü tamamen örtülüydü. Taehyung istediği zaman kanımı çekebiliyordu, tek bir bakışıyla. Wrona ise kılını kıpırdatmadan ruhumu emecek gibi duruyordu. Sesi cinsiyet barındırmıyordu ne tiz ne kalındı.
Üç ağaç ormanında duyduğum küçük kız çocuğu çığlıklarından fısıltıların kalınlığına kadar hepsimi barındırıyordu sesi.
Kelimeler dilimde yuvarlanırken parmaklarımı toprağa geçirdim ve derin bir soluk koparmıştım dört bir yanımızın çevrili olduğu buğulu ormandan. Wrona buraya gelene kadar yanından geçtiği her güzel çiçeği soldurmuş, arkasında derin bir grilik bırakmıştı. Bakışlarım onun üzerindeyken vücudumun titrediğini ve kalp atışlarımın anormal bir hızla arttığını hissettim, göğüs kafesimi parçalayacak gibi atıyordu.
"İlk fısıltıyı hatırlıyor musun?"
Ağzımı açtığım sırada geri kapattım. Vampir Krallığı'na ilk gelişimde kalkandan geçeceğimiz sırada annemi görmüştüm ağaçların arasında. Beyaz uzun tülden elbisesi, benimkinin aynısı olan kumral dalgalı saçları beline uzanıyor, gülüşleri ormanı dolduruyordu ama asla yüzünü göremiyordum.
"Nadchodzi silny."
"Geliyor güçlü olan."Aynı ton tekrar kulaklarımda yankılandığında dişlerimi birbirine kenetledim.
"Yaşayan en güçlü mühürsün,Gemmaliva."
Uyuşmuş vücudum ani bir sarsıntıyla kendine geldiğinde şoktan çıkabilmiş ve avuçlarımı toprağa yaslayıp vücudumu yukarı iterek savsak bir hareketle ayağa kalkmıştım. Gözümü tekrardan kan bürüdüğünde güçlü aurası bile ona kafa tutmama engel olamamıştı. Her şey bitmeliydi, sona ermeliydi ve bana ne olacaksa olmalıydı. Daha ağır bir şey öğrenmem istemiyordum artık. Kimsenin benim yüzümden kaybolmasını,dönüşmesini ya da ölmesini istemiyordum. Ben yok olursam hepsi biterdi. Yaşadığım onca şeye rağmen ölümü aklımdan geçirmemiştim ve hep bi çözüm yolu bulmaya çalışmıştım. Wrona karşımdayken ondan tek istediğim ölüm olacaktı. Krew'in istediği benimle birlikte Wrona'yı bulmak ve Kral Rhar'ı tahttan indirerek Vampir Kraliyeti'ni özgür meclise kavuşturmaktı.
Oltada salladıkları altın balıktım.
"śmierć*. İstediğin bu mu?"
*:ölümOnun yüzünü göremesem de o doğrudan gözlerimin içinden zihnime akan her bir düşünceyi saydamlıkla görebiliyordu.
Başımı salladığımda başını hafifçe kaldırmış ve pelerinin altından sivri bir çene görüş alanıma girmişti.
"Ama önce.." dedim yutkunarak. "Kimsin ve neden benim peşimdeydin?"
"Beni neden bulamadıklarını hiç düşündün mü?"
Tizlikten kalınlığa oynayan sesi kulaklarımda gittikçe ürkünçleşirken tekrardan yutkundum. Başını tamamen kaldırdığında büyükannemin yüzü belirdi. Ardından Jimin, Lona, Taehyung...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
krew
Fantasyinsanlar kendilerinden farklı,güçlü olan her şeyden korkarlar. fantastik/fanfiction by; arisaak