-ALİN-
Sabah Derin'in ona göre şakıyan bana göre kafa ütüleyen sesiyle uyandım. Evimizde bir adet manyak varken,alarma ne gerek var ki ?
"Alin,kalk tatlım. Bugün çok önemli bi gün. Hemen hazırlığa başlamalıyız. "
Ne hazırlığı ya? Hayır benim tek planım akşama kadar uyumak."Ne oldu yine Derin ? İnşallah sevgili bulmuşsundur da kurtulurum senden." Dedim bariz bi bıkkınlıkla.
"Yok tatlım ama o da olacak inşallah. Bu daha önemli yani birden ona kadar numaralandırırsak on bir gibi bi şey. "
Evet,kendi aramızda oluşturduğumuz puanlama sistemimiz vardı. Özellikle Derin bu sistemi kendi çıkarları için kullanırdı. Evet,kim olduğumuza gelirsek...Ben Alin. 20 yaşındayım. Derin'le de çocukluğumuzdan beri tanışıyoruz. İsmimizin kafiyeli olduğuna bakmayın. Dünyanın en uyumsuz 'best friend' ikilisi biziz bence. Anlayacağınız üzere, Derin yıllardır anlam veremediğim bi pozitifliğe,enerjiye sahip. Bense huysuz olanım. Tamamlıyoruz işte birbirimizi.
"Alin,sen beni dinliyor musun? Diyorum ki,Sürtük Seren'in doğum günü partisi var. Hemen hazırlanmalıyız diyorum, hey kime diyorum?" Deyip elindeki yastığı kafama fırlattı.
Bize göre en sürtük, sosyeteye göre en seksi yüz kadın arasına girebilecek kapasitede birinden bahsediyoruz.Evet."Delirdin mi Derin?Neden sürtük Seren'in doğum günü partisine katılıyoruz?" Yerimden sinirle doğruldum ve devam ettim.
"Hayır anlamıyorum ki biz bu kızın rezil olmasına sebep olmadık mı? Biz bu kızdan nefret etmiyor muyuz? Ne işimiz var bizim orda? "
"Öyle deme aşkısı,bizim sosyetenin her alanında boy göstermemiz lazım. Bizim Sürtük Seren'e hala ayakta olduğumuzu göstermemiz lazım,biz sosyetenin temel taşıyız Alin!Titre ve kendine gel kim olduğunu hatırla! Sen yine beni dinlemiyorsun ama,kalk artık! Aliin!" Haykırdı nefes bile almadan.
Ahh! Bu kız beni delirtecek.Tamam kabul sosyetenin temel taşıyız, bir numarayız, bütün gözler üzerimizde falan filan ama kahretsin bu artık beni sıkıyor.Yine de o partiye gideceğim ve bunun tek sebebi Derin'i kırmak istemiyor oluşum."Off tamam başımın belası kalkıyorum tamam." Deyip nevresimi sinirle fırlattım üzerimden.
"Hah,şöyle kalk bakalım şekerparem. Çok işimiz var. Bak ben planı yaptım. Parti 8'de başlıyor. 5'te kuaförümüz ve makyözümüz gelecek. Şimdi kahvaltı edelim sonra kıyafet seçel..." Elimi kaldırıp onun susmasını sağladım.
"Derin tamam tatlım her şey istediğin gibi olacak lütfen devam etme."
Bu kız harbi çatlak ya. Neyse üşenmedim kalktım,yüzümü yıkadım,kahvaltıya indim. Derin yine küçük ama samimi bi masa hazırlamıştı. Çatlak matlak ama hamarat en azından. Oturduk,kahvaltı ettik. Bu sırada Derin bana bi şeyler anlatıyordu ama ben yine dinlemedim tabi ki.
"Alin,kalk masayı topla. Kıyafet işini hallederim ben. "
Derin bu dünyada beni en iyi tanıyan kişiydi.Arkadaştan öte kardeşimdi benim.Ve ben biliyorum ki şu an bu kıyafet işini toplayabilecek en iyi kişi oydu. Hatta her zaman aramızdaki parti kızı Derin'di. Masayı toplayıp kıyafet dolabının yanına gittim. Derin kendine kırmızı büstiyer ve yüksek bel bol kesim siyah bir etek seçmişti.Of bu kız ateşli olmayı seviyordu!Söylemiştim bu kız beni çok iyi tanıyor.Krem dizlerimin hemen üstünde biten göğüs dekoltesi kalp şeklinde olan sade bir elbise tam benlik!Derin'i çok sevdiğimi söylemiş miydim?
"Bebeğim sen harikasın tam istediğim gibi!" Diye yerimde tepinmeye başladım.
"Fıstık gibi olacağız kızıım,biz boşuna her hafta gazeteleri süslemiyoruz!" Dedi Derin sarı, gür saçlarını savurarak.
Gülüp saçımı yapmaları için sandalyeye oturdum. Bu oturma kısmından nefret ediyordum. Neyse ki saçımızı ve makyajımızı çabucak bitirdiler. Ve biz parti için hazır bi şekilde evden ayrıldık.Kapıdan içeri girdiğimiz anda yine her zamanki gibi bütün gözler bize dönmüştü.Biz buna alışıktık.Her zaman böyle olmuştur.Alin Menay ve Derin Baykan bu camiada yıllardır hiç ayrılmayan yakın iki arkadaş, her girdikleri ortamda ilgi odağı olmaya alışmış iki genç kızdık.
İstanbul'un gece hayatının en gözde bekarları ve gazetelerin dediklerine göre kimseyi kolay kolay beğenmeyen kızlar. Aslında olay bundan farklıydı. Biz sadece aşkı basite indirmek istemiyorduk.
Liseden sonra ailelerimize rest çekip ev tutmuştuk. Bunun üzerine haftalarca 'Asi Kızlar' lakabını taşımak zorunda kalmıştık. Evet özetle,partilere girer,klasik etkimizi bırakır,ancak absürt hareketlerde bulunmadan eve dönerdik. En azından hiç sapıttığımız olmamıştı. Neyse yine aynı bakışlar. Derin'e ve bana sadece yararlanmak için bakan fırsatçı zengin piçler. İkimizin de hayatı bunlarla geçmişti. Derin bana dönüp fısıldadı,
"Yine aynı ha?"
Tam ağzımı açıp cevap verecektim ki çevremizdeki bütün kızların bi anda fısıldaşmaya başlayıp kapıyı göstermesi bizi de meraka düşürdü. Kafamı çevirmemle Sürtük Seren'in ve iki taş gibi çocuğun kapıdan girmesi bir oldu.Çocuklardan biri kumral, biri sarışındı. Kumral olanın gözleri elaydı,sarışınkiyse mavi. Upuzun boylu olmalarından ve fiziklerinden bahsetmeme gerek yok herhalde? Çoğu kızın aksine Derin'le bakışıp gözlerimizi devirdik. Hayır,gerizekalı değiliz. Çevremizde o kadar çok bu tipte erkek var ki... Hayır,kibirli de değiliz. Sorun bu çocukların hepsinin birbirinden fırsatçı olması ve Derin'le benim gerçek bi ilişki aramamız.
Evet,belki çok yeşilçamvari ama bizim hayalimiz bu.
Bütün kızlar dipleri düşmüş gibi çocukları incelerken Sürtük Seren vücuduna yapışmış kumaş parçalarıyla ortaya çıktı. Evet,harbiden seksi. Kapıdan giren çocuklara el işaretleriyle yanına gelmelerini söyleyip sahneye çıktı.
"Evet,bugünün sürpriz konukları doğum günüm için Amerika'dan gelen Arda ve Kıvanç. Çocuklar merhaba deyin!"
Kıvanç'ın ve Arda'nın merhaba demesinin düzeltiyorum o seksi sesleri ve biz Amerika'dan yeni geldik aksanlarıyla merhaba diyen her canlıyı alt ettikleri bir merhabanın ardından bütün kızlar koro halinde 'ayyy' diye bir nidada bulundular. Evet gerçekten çok olgunca. Çocuklar sahneden indiler. Parti şarkısı olarak Rita Ora-İ Will Never Let You Down çalıyordu. Sürtük Seren görmemişliğin alasını yapıp çocukları masa masa gezdirmeye başladı. Bizim masaya geldiğinde Seren,
"Kızlar,geçen ayki yaptığınız iğrençlikten sonra buraya geleceğinizi sanmıyordum.
Ama ben sizin gibi yapmayacağım.
Tanıştırayım..." Diyecekken Derin atladı."Bla bla bla. Seren'cim bence hepimiz senin ne mal olduğunu biliyoruz tatlım,özellikle geçen ayki gazetelerden sonra. Arkadaşların da umurumuzda değil."
Derin yine saydırıyordu ve işim komik tarafı Arda'nın ona kıs kıs gülmesiydi. Ben Derin'i geri çekecekken Kıvanç kolumu tuttu.Kafamı kaldırıp,karşımda duran ela gözlere baktım. Derindi bakışları,içimi ısıtıyordu. Sanki... Sanki bu hissi biliyordum. Yaşanmışlığın hissi bedenimi sararken,
"Merhaba, ben Kıvanç." Dedi. Dalga mı geçiyordu acaba.?Yarım saattir bu ikisinin ismini konuşuyoruz sonuçta. Sonra,o gözlere bir daha baktım.
Hayır,kesinlikle tanıdık değildi,yabancıydı bu gözler.
"Sizinle daha önce tanışmış mıydık?"
Hayır,kesinlikle hayır.Bu bizim ilk kitabımız,hesabı iki kişi kullanıyoruz. Umarız kitabı beğenirsiniz. 😊 Multimedia en kısa zamanda yüklenecektir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatırlamadığım
Teen FictionYıllar sonra Amerika'dan kalkıp gelen Arda ile Kıvanç. Müthiş bir arkadaş grubuna sahip olan ancak yıllarını gerçek aşkı bulmaya harcamış Alin ve Derin. Eski hatıraların ve sırların arasında sıkışıp kalmış iki genç kız. İntikam mı aşk mı ? # Kıvanç...