Yavaşça kafamı yerden kaldırarak bütün üyelere tek tek göz gezdirdim. kendimi toparlayamıyordum. Sanki, beynim işlevini yitirmiş gibiydi. Jimin oppanın yardımıyla dizinde oturur pozisyon aldım. Gözyaşlarımı idare edemiyordum. Burnuma dolmuştu onun bebeksi kokusu. Jimin'in kucağında bir çocuk gibi oturup ağlıyordum. Karşılarında bir de ağlamadığım kalmıştı, o da tam oldu. Yere düştüğümde çarptığım yanağımı ovdum. Bu an bana babamla olan bir anımı hatırlatmıştı.
Flashback~
"Baba yanağım ç-çok acıyor."
Box eldivenimi yavaşça acıyan bölgeye deydirdim. O anda minik yüzüme kocaman bir ateş hissi yayıldı.
"Sana öğrettiğim şeyi yapmalıydın. Böylece yara almazdın"
Yanağıma buz kalıbını koyarak konuşmuştu babam. Ben onun dizinde oturarak ağlarken o beni rahaytlatıyordu.
"Ama be-ben onun canını yakınca ağladı. Çok korktum baba."
İç çekerek ağlamaya devam ederken babam konuştu.
"Dövüşte kimseye acıma changyang. Aksi halde canın yanar"
Yavaşça buzu bastırdı ve devam etti.
"Eğer sen onlara acırsan, onlar sana acımaz. Onlar seni ezmekten çekinmez."
Flashback the end~
"Hey hey, ne oldu chang-sshi?"
Hoseok'un sorusuyla trans moddan çıkarak elimle içeriyi işaret ettim.
"Bu-burda"
Gözlerim bebeğe kayarken hemen kafamı çevirerek yüzümü Jimin oppaya siper ettim. Bu benim yöntemimdi. O beni görmüyordu aklımca..
"Ko-kork-kunç"
"Tamam, ağlama changyang"
Elindeki su bardağını bana uzatarak konuşmuştu Namjoon oppa. Cidden, çocuktan farkım kalmamıştı şu an.
Yavaşça bardağa uzandım. Uzanırken birinin benden önce davranmalıysa zangır zangır titreyen elimi kendime çektim. Usulca dudaklarıma yaklaşan bardaktan bir yudum aldım. O ana kadar susadığımı fark etmemiştim. Geri kalan suyu da içtim ve titreyen alt dudağımı ısırdım. Fakat durmuyordu titremem.
"Herneyse, uzun ve... yorucu bir gece oldu."
Ensesini kaşıyarak konuşmuştu Jin oppa.
"Uykusuz kalmanızı istemem. Hadi herkes odasına gitsin"
Ben hala Jimin oppanın kucağında otururken kafamı yasladığım göğsünden kaldırdım. Hala iç çekmeye devam ediyordum. Bana kısa bir bakış atarak sıcak gülümsemesini sundu ve üyelere döndü.
"Siz yatın. Ben changyang ile ilgilenip gelirim hyung"
Üyeler onaylayan mırıltılar çıkararak hızlıca odalarına çekildi. Ben de Kimin ile birlikte ayağa kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Last Light / Park Jimin / Tamamlandı
FanfictionKimsenin görmediklerini görmüştüm.. Yaşamak için tutunacak bir dal arar olmuştum. Korkuyordum.. Yalnızdım.. Yine ve yine.. Fakat şunu öğrenmiştim kısacık hayatımda çoğu şey sahteydi. Aynı zamanda sana "destek" olanlar. Aslında Hayat yalandan ibarett...