The Last Light / Park Jimin / Tamamlandı

*22.Sevgili*

Ta-tamam chang-sshi!"

Jimin'in zorla konuşmasının ardından kahkaha attım. Şu an manyak eğleniyordum.

"Eğlenceli mi oppa!"

Bağırarak konuşmamla birlikte manyakça kahkahama devam etmiştim.

Kafasını onaylamaz biçimde sallayan jimin bana umut dolu gözlerle baktı. Ben de kucağındaki yeontan'ı alarak sırıttım.

"Galiba, üçünüzde dersinizi aldınız..."

Aynı anda kafalarını sallayan maknae line'a gülümseyerek en başta oturan Taehyung'un yanına gittim ve ağzındaki hayali bandı çektim.

Ben bunu yaparken o da oyunculuğundan ödün vermeyerek inlemişti.

"Benim biricik oğlumu kendine ortak ettin ha!"

Bağıran Taehyung'a bakarak yüzümü buruşturdum.

"Galiba sana bu ders yetmemiş. Şimdi ödev vakti oppa"

Yeontanı kucağına koyarak el çırptım. Fakat o sinyali alamadı. Takrar çırptım. Tekrar ve tekrar..

Herhalde on ikinci çarpışımda Taehyung'un yüzünü yalamaya başladı. Yarattığım kaosa! bakarak sırıttım ve yan tarafta duran jungkook'a döndüm.

"Ödev ister misin guk guk junkook ?"

Kafasını onaylamaz bir biçimde salladı. Yanına yaklaşarak hayali bandını çıkardım ve ipini çözdüm. Memnunca bana bakarken hızla jimin'e yanaştım.

"Sen de öd-"

Demeye kalmadan kafasını sallayarak beni redetti. Onunda ağzındaki bandı çıkarmamla konuşması bir oldu.

"Seni dava edeceğim"

Yanımdaki jungkook konuştu.

"Taehyung'u-"

Konuştum.

"Çöz"

O sırada jimin tekrar konuştu.

"Her şey kayıtlı ve seni mahvedeceğim"

Tekrar konuşacaktı ki ellerini çözerek yüzümü buruşturdum.

"Çok konuşuyorsun. Susmazsan seni... Seni öperim beni anladın mı?"

Jungkook"Onu öpmek için böyle bir bahaneye gerek yok."

Taehyung" Direk yapış gitsin"

Sesin geldiği yöne dönerek yüzümü buruşturdum ve kollarımı göğsümde bağladım. utancımı gizleme hareketlerim arasındaydı bu eylem...

"Cidden.. oyunun içine ettiniz."

Kollarımı salarak konuştum.