"29.Final"

457 30 16
                                    

Bölüm Şarkısı : BTS_SEA
(바다)

Hıçkırıklarım odanın duvarlarına çarparak bana geri  dönerken burnumu çektim ve yaslandığım kapıdan ayrıldım. Daha kötü olaylar atlatmışken şimdi dondurmasını düşüren bir çoçuk gibi zırlamayı kesmeli ve gözlerinde çizmiş olduğum o kadın imajını yok etmeliydim. Jimin'e karşı içimde yer edinmeye başlayan hisside yenmeliydim. Gece yaşananlar aklıma uçuşurken gözlerimi yumdum ve o anı tekrar tekrar hissetmeye çalıştım. Hem hislerimi gömeceğim diyor hem de onu aklımdan çıkaramıyordum nasıl bir dengesizliktir bu böyle...

Aşk denen berbat zehir aniden ortaya çıkıyor ve hınzırca damarlarında dolaşmaya başlıyordu insanın. Benimkisi bir aşk mıydı, yoksa hoşlantı mı çözememişken kapının aralanmasıyla kendimi attığım koltuğun üzerinde gözlerimi yumdum. Ah doğru düzgün düşünmeye zamanım bile olmuyordu..

Odadaki ışığın yanmasıyla duruşumu bozmamak için içimde Tanrıya yalvarmaya başlamıştım. Ufak bir çığlık sonrası kanepeye doğru yaklaşan adımlarla olacakarı anlamaya çalıştım. Çığlıktan anladığım kadarıyla hoseok odaya girmişti. Ne işi vardı acaba bu odada ?

"Woah.. Demek buradaydın. Yaklaşık kırkbeş dakikadır seni arıyoruz, fakat sen burada uyukluyorsun"

mırıldanarak konuşmaya başladığında sözlerine kulak kabartmaya çalışarak rolüme devam ettim.

"Haber versem iyi olur.. Korktuk.."

Koltuğun yanından uzaklaşan ayak sesleriyle kapıya gittiğini anladım. Odadan çıkması için saniye sayarken beni yanıltarak kapıdan üyelere seslendi. Daha sonra tekrar yaklaşan adımlarla gerilen ben...

Birkaç toplu ayak sesi işittiğimde rolümü oscarlık bir ödülle tamamlamak için dua etmeye başlamıştım.

"Dediğim gibi.. Sadece bize yakın olmaya çalışıyor. Changyang'ın bizi anlamak için yakın davranmasında bir sorun yok bence..."

Sesin dediklerimi doğrulamak adına içimden tekrar geçirirken Taehyung'un cümlesini o anda anlamadığımı fark etmiştim.. Belki hepsi olmasa bile çoğunu yanlış anlamış olabilirdim.Duyduktan sonra gerisini dinlemeden çekip gitmiştim belki de ?

"Ah, bir an filmlerdeki gibi olacak sanmıştım"

Derin bir nefes veren Jin oppa güldü.

Onları böyle dinlediğimi bilseler acaba ne derlerdi...

"O.. Ağlamış. O zaman duydu ve kendini bu odaya attı. Ah, çoğu yanlışı nasıl düzelteceğiz?"

Konuşan Jungkook sonrası bir şey fark ettim. Jungkook kesinlikle sahnede veya kamera önündeki gibi saf bir kişiliğe sahip değildi. Olayları çabucak kavrayabiliyordu. Ayrıca fesattı da. Hepsi öyleydi.  Tabi, erkek milleti. Hepsi aynı.

"Tamam.. Changyang güvende ve biz de bugün burada, şirkette kalıyoruz.. Changyang'ı koltuktan kaldırarak Jimin'in yatağ-"

"Ben halledebilirim. Benim odam sonuçta.." 

Jimin'in konuşmasıyla kaşlarımı çatmak istedim ama.. yapamazdım. Madem oda Jimin'e aitti, neden hoseok girmişti?

Namjoon oppanın konuşmasını bölen Jiminle Namjoon oppanın kaşlarını çattığını hissedebiliyordum.

Namjoon derin bir nefes verdikten sonra devam etti.

"Konuştuklarımızı unutma Jimin.."

The Last Light / Park Jimin /  TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin