Durduğumuzu fark etmem biraz zaman aldı. Düşüncelerden çıkmak benim için iyice zorlaştı şu sıra. Kuzey'e bakmadan arabadan inip abimin arabasına yöneldim. Valizlere yardım bahanesi sağ olsun.
"Ay şükür nerde kaldınız." Asu kapıdan çıkmış yanımıza geliyordu. Ardında diğer kuzenleriyle. Tanımadığım bir kaç kişi daha vardı.
"Biz çıkarırız valizleri geçin içeri siz yol yorgunusunuz." Bu sözün üzerine kızlar kolumuza girdiği gibi bizi içeri sürükledi.
Erkeklerde işlerini bitirip yanımıza geldiğinde abim için tanışma faslı başlamıştı. Eh tabi bende bilmediğim yüzleri tanıyordum.
"Bu da Fatih abimin nişanlısı bizim gelin yelloz ay aman Yeliz." Ekin'in, Yeliz'i bizimle tanıştırmasından sonra herkesin yüzünde 'Allah'ım çok komik ama gülmemem lazım' ifadesi oluşmuştu. Bunlardan biri de bendim. Kendimi abimin omzuna gömerek sakinliğimi korumaya çalışıyordum.
"Ekiiin!" Fatih'in sinirli söylemine rağmen bu durum Yeliz'in umrunda bile değil. Kız etrafa gülücükler saçıyor.
Olası düşman tespit edildi:Yelloz lakaplı Yeliz Bulut.
Valla ben gömüldüğü zaman bile etrafa gülücükler saçan insandan tırsarım. O insan değil yılanüs ordinaryüstür çünkü.
"Saat 12 oldu gerçi ama kahve ister misiniz? Yoksa odalarınızı gösterebilirim dinlenirsiniz." Asu'nun muhattap aldığı o 'siz'in abimle ben olduğunu geç fark ettim. Abimin dürtmesiyle. Diyorum ben size Kuzey Ulusoy beni salak saçma bir insana çeviriyor.
"Ben kahve alsam daha iyi." Abimin sözüyle Sena hemen ayaklanmıştı. Bir an öyle tek başına ayakta olduğunu fark edince koluma yapışıp beni de kaldırdı. Hemen ardından diğer kızlar da kalktı. Asu'nun ablası Demet ve Ekin'in ablası Nisan Yeliz'i lafa tutarken ben Sena ve diğer Ulusoy'lar mutfağa geçtik.
Demet ve Nisan sülalenin evli olan iki kızı. Demet Nevrez'in, Nisan ise Esma'nın kızıydı.
"Zavallı Demet ablam ve Nisan ablam için bir dakikalık saygı duruşu. Ulan şu yellozu oyaladıkları için alınlarından öpecektim de abimden tırstım." Ekin kendisini sandalyelerden birisine attı. Ben bu kızı sevdim ya.
"Senin neyin var Defne bir durgunsun... Kuzey'le ters bir şey mi oldu aranızda yoksa?" Asu tarafından sorguya çekilmem başladı. Ama bu sefer ötmek yok.
"Yorgunum sadece. Benim merak ettiğim bir şey var. Bu kadar insan nerede yatacak?" Konuyu değiştirme uzmanı bir Defne.
"Burası Mehmet amcamların yani Sena'ların evi. İki yanındaysa bizim ve Ekin'lerin evi var. Bu gecelik herkes kendi evinde kalacak çünkü yorgunsunuz. Ama yarın geceden itibaren kızlar ve erkekler olarak ikiye ayrılırız."
"Araya giriyorum ama.. Defne abin kahveyi nasıl içer?" Sena'nın sorusuyla yüzüme pis bi sırıtış yerleştirdim.
"Tuzlu?" Dememle büyük bir kahkaha koptu mutfakta.
Abime ve erkeklerin geneline sade kahve hazırlayıp götürdü Sena kırmızı yanaklarıyla. Aman da aman ne kadar da saygılı, utangaç bir gelin aman kız diycektim.
"Ya bende yol yorgunuyum ama kahveleri ben yapıyorum. Sizin mantığınıza başlarım ama. Asu orta şekerli kahvelerimizi getirirsin artık."
"Ay Asu abla sen dur ben yaparım. İçeri ne kadar geç gitsem o kadar iyi." Ekin kahve kavanozunu eline aldığı gibi hepimiz çıktık mutfaktan.
"Neydi o kahkaha?" Belli ki Ali Osman fazla dayanamadı. Ailenin en gevşek üyesi olduğu için bu soruyu ondan başkası soramazdı zaten.
"Sena şeker yerine tuz atıyordu kahvelere neredeyse. Ona güldük."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzey Esintisi
Romanceİki kalp vardı birbiri için atan. Ayrı yerlerde birbirlerini arayan iki insan. Defne ve Kuzey birbirlerini bulunca ne oldu peki? Neden her zaman mutlu son verir hikayeler, filmler? Aşık gençler evlenir ve mutlu son? Peki ya sonra ne olur? Bu çiftler...