Sürün Kuzey

80 8 0
                                    

Çalan telefonumla gözlerimi zar zor açtım. Dün ki hezimeti atlatabildiğim söylenemezdi. Hayatın akışına bırakmıştım kendimi.

"Efendim." Bakmadan açtım telefonu. Gözlerim tavandaydı. Ama tavanın beyaz zeminini göremiyordum. Gözümün önünde Lina'nın bana hava atan o hali vardı.

Belki de Damla'nın dediği gibi ona kahve ikram edip içine siyanür koymalıydım...

"Yengelerin en güzeli ve en delisiyle mi görüşüyorum acaba?" Ali'nin gülen sesiyle duraksadım bir an. Yine ne oldu da Ali beni arıyor acaba?

"Ve en bitiği.. onu eklemeyi unutma lütfen."

"Defne... Kuzey çok pişman. Yanlış yaptı ve bunun farkında.. ona küs müsün?" Derin bir nefes alarak tavanla bakışmama ara verdim. Sinirlerim bozuluyor. Yatakta doğrulup kendime gelmeye çalıştım. Küs müyüm Kuzey'e?

"Söyle ona küs değilim. Küsecek bir şey yok. Ha ama o bana küsebilir. Bilmiyorum belki sözü bile bozabilir..."

"NE? Kuzey mi yapacak bunu? Sözü bozacak? Sana taparcasına aşık olan adam?"

"Bilmediğiniz bir şey var Ali. Ben dün biraz Lina'nın saçını başını yolmuş olabilirim. Mecazi olarak değil. Baya baya yoldum. Elimde tomar tomar saç kaldı."

"Biliyoruz. Sena anlattı." Yorgun bir gülüş firar etti dudaklarımdan.

"Yüzükleri kargoyla mı göndereyim?"

"Defne'cim saçmalamaz mısın? Biz sana yengelerin en zekisi dedik diye mi zeka geriliği çekiyorsun? Kuzey Sena'nın anlattıklarını duyunca küplere bindi. Ha ama öfkesi sana değildi bak. Hatta bir ara 'aferin benim sevgilime ellerine sağlık' bile dedi seninki. Eh bir de sana davranışları için delicesine vicdan azabı çekiyor. Sende telefonlarını açmayınca ondan ayrılmak istediğini zannederek bütün gece uyuyamadı. Bizi de uyutmadı. Konuş şununla da salsın bizi artık." Gerçekten de öyle mi dedi yoksa Ali, Kuzey'den sıkıldığı için mi aracılık yapıyordu?

"Öyle bir düşüncem olmadığını sen söylersin işte. Benim işe gitmem lazım konuşamam şimdi. Bu arada Sena'ya da akşam geleceğimi söylersin. Hadi görüşürüz Ali." Cevap vermesine müsaade etmeden telefonu kapattım suratına.

Ne düşünmem, ne yapamam gerektiğini bilmiyorum. Kendimle ilgili bildiğim bir şey var ama. O da ortalıkta dolanıp da aramızı bozmaya çalışan bir şıllığa paye vermeyeceğimdir. Gerçii çoktan aramıza bozdu ya neyse...

Yatağımdan kendimi kazıyarak bir zamanlar Ömer abimin odası olan giyinme odama geçip pufa attım bedenimi. Boş gözlerle askılara bakıyordum sadece.

 Boş gözlerle askılara bakıyordum sadece

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kuzey EsintisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin