Ara Bozan Şıllık

50 5 3
                                    

"Sinsicim?!" Sanırım kahvaltı sofrasını benim hazırlamam sonucu sevgili Alparslan abimden bu iltifatı almıştım. Ne kadar da muhteşem bir aileyiz değil mi?

"Kütükcüm?!"

"İyi misin maviş sen? Hayır senin bize kahvaltı hazırlaman için Iron Man'in bir sonraki filmde rol alacağı, dirileceği falan açıklanmış olmalı. Ya da birimiz ölümcül hastalığa falan yakalanmışızdır?" Tarlası yanmış çiftçi gibi yere çöküp hüngür hüngür ağlayacağım şimdi. Bebeğimi öldürdüler!

"Tamamen saf, temiz, masum olan duygularım ve kalbimle size kahvaltı hazırladım da sen neden bana bunu yaptın şimdi. Ah gittiii gitti Stark'ım gitti. Tüm moralim sıfırlandı şimdi. Bunun intikamını hevesle beklediğin hızlı ve öfkeli filmini senden önce izliyip sana spoiler vererek alacağım." Bir anda rengi değişen abim gelip sarıldı bana.

"Amanda aman mavişim benim. Canım benim. Güzel kardeşim benim sen yorulma daha fazla otur kalanını ben hallederim." Beni yerime oturtup elimdeki kevgiri aldı. Bu anın keyfini çıkartsam da dediğimi yapacağım.

"Önlük tak sarı, üzerine yağ sıçramasın.." Önümdeki kahkahalarla gülmelik manzaranın anında resimlerini çektim tabi.

Lacivert takım elbisenin üzerine, pembe çiçekli mutfak önlüğü.

Efsane kombin!

"Annem laciverte pembe çok yakışır derdi. Başkasının üzerinde görünce daha iyi anlıyormuş insan." Sırıtmamı saklamadan bariz dalga geçiyordum ki abim elinde şef bıçağıyla bana doğru döndü. Bıçağı tutuş hizasına bakarsak içinden birazdan beni doğramayı geçiriyordu!

"Günaydın çocuklar." Babam ve annemin mutfağa girmesiyle derin bir oh çektim. Son anda yırttım.

"BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM!" Annemin çığlığıyla yerimde zıpladım. "Benim bu gözlerim ne görüyor Recep! Kahvaltı sofrası hazır! Ve ben tırnağımı bile sürmedim. Seda mı geldi?" Anne dedik bağrımıza bastık! Vay arkadaş ya bu evde neden herkes benim bir şeyler yapmama bu kadar bariz tepkiler veriyor ki?

"Sen esas o gözlerini tezgaha çevir Gül'üm!" İkisi de kapının ağzında şoktan kıpırdayamazken anca gözleri ve ağızları hareket halindeydi.

Artık eserimi görür müsünüz lütfen?

Uykucuların önde bayrak sallayanı olan ben, erken kalktım da poğaça bile yaptım be!

"Yok yok bunları hayatta Alparslan hazırlayamaz. Ömer burda olsaydı derdim kesin o yapmış. Ama bu ikisinde o maharet yok. Ermiş kişiler halime acıdı da bir kahvaltı sofrasını biz kuralım kadıncağız azıcık dinlensin dediler heralde!"

"Ay yok artık anne ya abarttın iyice! Ben niye her gün bu evde dalga konusu oluyorum acaba!" Fırının bittiğine dair zili çaldığında kalkıp poğçaları çıkardım. Bir kaç tanesini soğuması için kenara alırken gerisini tabaklarla sofraya koydum.

"Bu kıza hamaratlık yüklemesi mi yapıldı bir gecede? Yoksa nikahta keramet vardır dedikleri keramet kısmı bu mu oluyor?" Anneme ters bakışlar atarak soğuması için kenara koyduğum poğçaları saklama kabına koydum.

"Valla dostlarım muhabbetinize doyum olmuyor ama ben kaçıyorum. He bu arada bir daha da kahvaltı hazırlamam size. İyilik yap denize at dedikleri bu olsa gerek."

Saklama kabını büyük çantama atıp evden çıktım. Ardımda bıraktığım şaşkın yüzler de kahvaltının keyfini çıkartır artık.

.....

Kuzey'in odasının önünde beni yine her zamanki gibi Eylül karşılamıştı. Patrondan önce ofiste olmak. Aferin sana Eylül.

"Defne Hanım hoşgeldiniz. Kuzey Bey henüz gelmedi."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 25 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kuzey EsintisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin