Kuzey'den

166 14 0
                                    

Selamlaaaar. Şimdi şöyle bir şey var ki bu bölümü tekrar okudum da içime sinmeyen kısımlar var. Ama düzeltecek halim yok baya hastayım. Bariz gözünüze batan hatalarımı, yazım mantıksızlıklarımı falan kurban olam görmezden gelin. Hadi iyi okumalar öptüüüm.

Heyecandan gözlerimi sabahın 5'inde açtım. Dışım 36 olsa da içim şuan 6 yaşında bir çocuk heycanında.

Kime:Güzelim

"Günaydın Güzelim."

"Bugün için Kuzey yıldızına şans diler misin?"

Mesajı attıktan sonra saatin çok erken olduğu kafama dank etmişti. Ama artık çok geç, mesajlar gitti bile. Umarım uyanmaz. Uykusundan etmek istemiyorum kıymetlimi.

Bugün şirkete babamla gideceğimiz için Yeniköy'de kalmıştım. Yani spor yapıp zaman geçirebileceğim ya da oyun oynayabileceğim bir odam yok. O kadar odası olan bir yalıda bana bir oyun odası yaptırtmadılar. Çıkıp sabah sabah bahçede deli gibi koştum.

Baktım bu bahçe koşusu beni kesmiyor vurdum tabanları yere sahil boyunca koşuya başladım. Son dakika evden çıkmadan yanıma aldığım kulaklığımdan Pera çalmaya başladı. Sırf Defne seviyor diye dinlemeye başlamıştım bu grubu. Sonra bir baktım cidden şahane söylüyor adamlar. 1 saatlik koşunun ardından yalıya döndüm. Hızlı bir banyonun ardından dün kuru temizlemeden gelen siyah takımımı giydim. Siyah kravatım, kol düğmelerim, saatim.. bir eksik yok değil mi?

"Hadi taze damat seni kahvaltıya bekliyoruz." Odaya dalan Sena'ya döndüm. Beni görünce ıslık öttürmeye başladı. Sanırım bu seferlik odama dalmasına ses çıkarmayacağım.

"Nasıl görünüyorum? Bir eksik yok değil mi?"

"Defne'nin babasını kendine aşık mı edeceksin abi? Hayır hiç bir eksiğin yok hatta yakışıklılık fazlan var." Cadımı kolumun altına aldığım gibi zıplaya zıplaya merdivenleri inmeye başladık. Güzel gözlümü ilk öptüğüm yer.. tam o basamaktan geçerken sırıtmama engel olamadım.

Gün gelecek ve ben Defne'yi kimseden korkmadan doya doya öpüp seveceğim.. ve o günlerin gelmesi için bugünü atlatmam gerekli.

"Günaydın canlarım. Nasıl olmuşum?" Kendi etrafımda bir kere dönüp poz verdiğimde gazetesini okuyan babam bile bırakıp bana baktı.

"Nebahat, şu Defne'yi çok merak ettim ben. Bizim oğlanı bu hale getiren kızı çok merak ettim."

"Mehmet Bey uğraşma oğlumla. Şahane olmuşsun annecim. Gel otur kahvaltını yap hadi." Yüzümden silemediğim sırıtmamla masaya oturdum.

Kimden:Güzelim

"Günaydın.. ve iyi şanslar."

"Gerçi şansa ihtiyacın olmayacaktır ama yine de iyi şanslar."

Kime:Güzelim

"Seni seviyorum güzelim."

Kimden:Güzelim

"Bende seni seviyorum Kuzey yıldızım."

"Oh be." Sonunda beklediğim mesajın gelmesiyle derin bir oh çektim. Tabi yeri ve zamanı unuttum. Gerçi bu Defne'nin bana kendimi unutturduğu ilk an değil. Alışkınım ben. Annem ve babamın meraklı gözlerini görmezden gelip kahvaltımı yaptım. Aslında yapmaya çalıştım...

"Hadi kalk kalk iki lokma bile yiyemedin oynama bari nimetle kalk gidelim." Babamın lafını asla ikiletmem. Bunun bir an önce şirkete gitmekle asla ilgisi yok tabi. Anında masadan kalkıp annemden bir şans öpücüğü aldım.

Kuzey EsintisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin