Öpücük

286 24 0
                                    

Medya Defne'nin lansman için hazırlanmış hali*

"O MASALARI ORAYA KOYUN MU DEDİM BEN SİZE! RIHTIM TARAFINA DOĞRU KOYUN ŞUNU. HADİ AMA EMRE CATERİNG ŞİRKETİ HAZIR MASALARI BEKLİYORLAR. NEREDE BU MASALARIN ÖRTÜLERİ??"

"Defo sakin. İnsanların canına okuma istersen."

GERGİNİM! Deli gibi gerginim çünkü bugün lansmanın yapılacağı gün. Bugün o büyük gün. AMA ORTADA HİÇ BİR HALT YOK. HER ŞEY HER YERDE.

"Beni sakinleştirmeye çalışacağınıza duruma el atsanız?" Derin bir nefes verip aramayı cevapladım.

"Efendim Elif."

"Defne Hanım rahatsız ettim üzgünüm ama.. Sortie'den Yekta Bey aradı. Özel numaranıza ulaşamamış da istediğiniz şeyin hazır olduğunu ve istediğiniz adrese gönderildiğini haber vermemi istedi."

O günün ardından iki haftaya yakın zaman geçmişti. Sena, kayıtlar elimize ulaşıncaya kadar tüm çalışmaları durdurmuştu. Bu yüzden bu haberi büyük bir merakla bekliyorduk.

Bugün abimin kaderi iki Ulusoy tarafından belirlenecekti yani.

"Teşekkür ederim Elif'im. Bana bir kopyasını göndermiş mi?"

"Böyle bir bilgilendirme almadım Defne Hanım."

"Tamam Elif başka bir şey olursa ararsın." Tamam diyerek telefonu kapattığında bir an olduğum yerde kaldım. Sena'yı aramalı mıydım?

O gün ki yemekten sonra Sena'yla sık sık görüşmüştük. O bana abisi överken bende ona abimi övüyordum. Altta kalmazdım asla. Ah unutmadan o gün ne dediysem de dinletemedim ve beni eve Kuzey bıraktı. Yolda bir şey konuşmadık tabi ne konuşacağız ortak hiç bir şeyimiz yok.

Kuzey Ulusoy arıyor...

"Kuzey Bey?" Sanki ben az önce konuşacak bir şeyimiz yok dememişim gibi bu arama neydi şimdi?

"Defne Hanım rahatsız ediyorum ama. Sizi lansmana gelemeyeceğimi bildirmek için aradım." Şey.. konuşacak konumuz varmış demek ki.

"Hayrolsun bir sıkıntı yok inşallah." Gelememe sebebin mantıklıdır inşallah yoksa oyarım seni adam. Ne zamandır seni etkileyeceğiz diye göbeğimiz çatladı be. Yani etkilemek derken işle ilgili yanlış anlaşılma olmasın.

"Bu sabah Sena'ya bir kargo geldi. Ondan beri iyi değil. Odasına kapandı ve tek yaptığı ağlamak. Sizin aranız iyi gibi. Sebebin ne olduğunu bilme ihtimaliniz var mı?" Hay lanet!! Pis şerefsiz aldatmış kızı. Ulan Sena gibi kız aldatılır mı be?

"Ben hemen geliyorum..."

Telefonu kapattığım gibi arabama atladım. Kırmızı ışıkları umursamadan Ulusoy yalısına doğru sürdüm arabayı. Vicdan azabı çekiyorum. Ama çekmemem gerekli. Sonuçta pislikten kurtardım Sena'yı. Peki neden iç sesim ateşi harlıyor...

Yalının büyük demir kapıları ardına kadar açıktı. Ama önümde bir adet Kuzey Ulusoy engeli vardı. O sıra kulağımda bir ses yankılandı.

"Kuzey söz konusu olan kişi Sena'ysa biraz ciddidir."

Arabadan inip Kuzey'e yürüdüm. Onu geçmeden yalıya giremeyeceğimi biliyorum.

"Sena'nın nesi var?" Çatık kaşları eşliğinde sorduğu soruya kızamadım bile. Ama ona ne söylemem gerektiğini de bilmiyorum.

Kuzey EsintisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin