"Defne kalk halan arıyor babanı. Kız kalk Ulusoy'lardan haber var."
Ulusoy
İşte benim kilit kelimem.
Yataktan apar topar kalkmaya çalışırken ayağıma takılan çarşaflarla düşe kalka çıktım odamdan. Babam evin büyük terasına çıkmış oradaki sandalyelerden birine oturmuş, bir elinde telefonu bir elinde kahvesi halamla konuşuyordu. Annem terasa çıkarken ben geri planda kalıp salonun kapısına yanaştım. Sinsi sinsi dinleyecektim evet. Yoksa babam hayatta benim yanımda konuşmazdı.
"Yav abla sen bu işleri neden benimle hallediyorsun? Arasana Gül'ü konuşun anlaşın. Banane canım." Atarlandı canına yandığımın.
"Sürekli mi arıyorlar? E düşünüyorum canım Allah Allah. Kız vereceğiz heralde boru değil." Bir süre daha sessiz kalıp dinledi halamı.
"Off bu işlerin bu kadar zor olduğunu neden kimse söylemedi ki bana."
"Bağırma bana abla! Vermek istemiyorum kızımı o benim bi taneciğim." Hayır ağlamayacağım. Ellerimi gözlerime kapatıp akmaya çalışan her yaşı hızla sildim.
"Tamam be tamam. Ne zaman uygun diyorlarsa ara Defne'yi. Oda müsaitse görüşsünler çocukla." Ağağağağağaaa duydunuz mu? Sizde duydunuz değil mi? Görüşsünler dedi. Vallaha dedi!
"Yahu tamam ben konuştum çocukla ama beni...."
"Yav abla.."
"Abla bi dinles..."
"Abla diyorum.."
"Sinirle..."
"Yok Gül'üm bu kadın beni dinlemiyor. Sonra Recep deli. Delirtmeyin o zaman."
"ULAN BİR SUS! Tamam görüşsünler. Benden Kuzey'e tam not. Oldu mu, rahatladın mı? Bak birinin ağzından bu dediğimi bir duyayım fena bozuşuruz."
"Tamam hadi Allah'a emanet. Bir daha da beni arama Gül'ü ara."
"Yok neymiş çocuk hakkında ne düşünüyormuşum. Boşuna mı oraya kadar gidip görüşmüşüm. Ulan kız veriyoruz kız. Biraz insaf edin ya. Tadım tuzum kalmadı al götür şu kahveyi içmeyeceğim."
"Sen delleniyorsun da bizde olsak aynısı yapardık. Hem sürekli kapıyı aşındırmaları kızımızı ne kadar sevdikleri anlamına gelmez mi?"
"Gül'üm sinirleniyorum bak. Defne uyanınca gönder yanıma. Daha fazla konuşmak istemiyorum bu konuyu."
"Söz konusu babalık duyguların olmasa ben bu bağırışları yedirirdim sana ama neyse. Susayım biraz." Annem söylene söylene salona doğru gelirken bende geldiğim gibi sessizce sürüne sürüne çıktım odadan.
"Babanı duydun git üstünü başını değiştir önce. Sonunda konuşacak sanırım seninle."
Koşarak odama gidip üzerimi değiştirdim. Saçımı makyajımı yaparak odamdan çıktım. Sanki az önce babamı dinlememişim de bugün dünyanın en klasik en normal günüymüş gibi çıktım odadan.
Benimle aynı anda odasından çıkan birisi daha vardı. Alparslan abim. Abimi görmek bana dünü anımsattı.
Kahkalarla gülüyordu Kuzey ve ben gittikçe sinirleniyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzey Esintisi
Romanceİki kalp vardı birbiri için atan. Ayrı yerlerde birbirlerini arayan iki insan. Defne ve Kuzey birbirlerini bulunca ne oldu peki? Neden her zaman mutlu son verir hikayeler, filmler? Aşık gençler evlenir ve mutlu son? Peki ya sonra ne olur? Bu çiftler...