Bir adamın kalbinin orta yerine koca bir ateş parçası attılar ve ona dediler ki, bu ateşin kalbinde açtığı kocaman oyukla birlikte yaşayacaksın artık. Hep bir boşluk kalacak yüreğinde. Çünkü sen artık yarım kaldın.
Her şeyden habersizdi Efken. Bütün hazırlıkları tamamlamış, Aslıhan ablayı bile getirtmişti. Sıra biricik gelinin gelmesindeydi.
Derin derin nefesler alıyordu, bir kaç saat sonra o çok sevdiği kadın karısı olacaktı. Efken sonunda 'Mutlu olacağız, onu hiç üzmeyeceğim' diyordu. Ama kaderin işi işte, bir telefon geldi.
Arayan'ın Çiğdem olduğunu görünce sevinçle açtı ama konuşmanın devamı hiçte mutluluk duymasını gerektirecek şeyler değildi.
"Alo, Çiğdem nerede kaldınız?"
"Merhaba, telefon sahibi en son sizinle görüşmüş. İki bayan kaza geçirdi, bu sebeple hastaneye kaldırıldı. Mümkünse yakınlarına haber verip İstanbul Eğitim ve Araştırma hastanelerine gelmelerini söyler misiniz? Rehberde akraba olabilecek bir isim bulamadık, bu yüzden sizi aradık."
Efken zorlukla yutkundu. Ağzından bilinçsizce döküldü o kelimeler.
"Geliyorum. Lütfen ölmesinler!"
###
Düğün yerini bir hışım terk etti, gelenler şaşkındı. Kimse ne olduğunu soramadan Efken koşarak gitmişti. Davetliler bekledi birkaç saat. Sürekli arayıp durdular ama ulaşamadılar kimseye. Herhalde iptal oldu diyerek mecburen evlerine dağıldılar.
Efken ağlayarak arabasına bindi ve ağlayarak hastaneye doğru sürdü. Ağlaya ağlaya dua ediyordu. Ona ve çocuğuna bir şey olmasın diye yalvarıyordu ALLAH'a. Tek umudu, duasının karşılıksız kalmamasıydı.
###
Hastaneye varır varmaz koşarak içeriye girdi ve ağlayarak danışmaya gitti.
"Zehra Alkar ve Çiğdem Durgun'un durumunu öğrenmek istiyorum."
Danışmadan gerekli bilgiyi aldı ve beklemeye başladı. Ameliyathane'nin önünde beklerken her türlü dua'yı okumayı ihmal etmedi Efken. Çiğdem'in durumu fazla kritik değilmiş ama, Zehra hemen ameliyathaneye alınmış. Bebek için ve onun için uğraşıyorlarmış.
###
Çiğdem kendisine gelir gelmez yattığı yatağa baktı. Etrafından hastanede olduğunu anladı ve hemen kalkmaya çalıştı. Bunu beceremeyince oflayarak geri yattı. Tam o sırada Efken içeri girdi.
Çiğdem kendisini sorumlu tutuyordu. Alakası olmayabilirdi frenlerin tutmuyor olmasıyla ama kendini suçluyordu işte! Zehra nasıldı acaba? Umarım iyidir diye geçirdi içinden. Bu sırada Efken ona doğru yürüyordu.
Çiğdem yeniden kalkmaya yeltenince Efken ona "Kıpraşma, uzan" dedi. Çiğdem kendisini serbest bıraktı ve uzandı yeniden.
İkisi de kocaman yutkundu. Ne Efken açıyordu ağzını ne de Çiğdem açabiliyordu. Oda da bir sessizlik hakimdi! Sanki ölüm sessizliği!
###
Aradan geçen 6 saatin ardından Zehra ameliyathaneden çıkarılmıştı. Çiğdem daha iyi olduğu için, Efken'in itirazlarını dinlememiş ve o da çıkıp ameliyathane kapısında beklemişti.
Efken koşarak Doktor'un önüne gitti.
"Durumu nasıl? İkiside iyi değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbi Yaralı [Tamamlandı]
RomanceEfken ve Zehra. Yutkundum ve tırnaklarımı etime batırıp bir yandan gülümsedin. Tam karşımdaydı. Başımı usulca yukarı kaldırdım. "Hayırlı olsun. Sonunda evleniyorsun." Boğazımda kocaman bir yumru olmuştu. Zorlanıyordum! Akmaya hazır bütün gözyaşla...