16- Final 《1》

4.6K 319 63
                                    

"Çiğdem, söylesene nereye gidiyoruz?"

Çiğdem, bu soruyu ona bininci kez sorduğum için bıkkınca bir nefes bırakıp bana aynı cevabı verdi.

"O hıyar ağasına ağzının payını vermeye dedim ya Zehra! Daha kaç kere soracaksın?"

Gözlerimi devirdim ve onu yanıtladım.

"Onu anladık canım ama adres neresi? Şirket mi ev mi neresi yani! İki saattir arabadayız!"

Çiğdem bıkkınca bir nefes daha verdi ve gözlerimin içine bakarak konuştu.

"Sus ve izle Zehracım. O herifi pataklayacağımızda konuşursun!"

Kollarımı birbirine doladım ve suratımı döndüm. Ben de uyurum, hıh!

Tam uykunun en derin yerinde Çiğdem'in telaşlı sesini duydum!

"Zehra! Zehra frenler tutmuyor!"

Korku ile gözlerimi açtım ve önümüze çıkan kamyon'a takılı kaldı gözlerim!

Hayır! Hikayem bitiyor olamazdı değil mi?!

###

Bugün, bir ateş düşecek bir eve. Bir bebek annesiz ve bir anne kimsesiz kalacak mezarında. Zehra hiç böyle hayal etmemişti hayatını aslında.

Ona göre, önce Efken ile evlenmeliydi mesela. Daha sonra bebekleri için aş'erdim bahanesi ile onu delirtmeliydi mesela ve bebeklerinin doğumuna kadar bu durum devam etmeliydi.

Ama sanırım Zehra bu isteğine kavuşamadan, yavrusuna bir defa bile sarılamadan göçüp gidiyordu bu diyardan. Oysa ne kadar mutlu olmayı düşünmüştü ve ne kadar istemişti o bebeği kucağına alabilmeyi.

Bir anne için en acısı budur herhalde. 9 ay bir bebeği karnında taşımak, onu hissetmek, onu benimsemek, onu korumayı deli gibi istemek, onu sevmek hatta ona aşık olmak ve onu kucağına alacağı günü deliler gibi beklemek ama kucağına bir defa bile alamadan ondan ayrılmak....

Mesela hangi kelime anlatabilir bu acıyı? Bence hiçbir kelime...

Zehra için de öyleydi durum. O çok acı çekti. Babası onun annesini gözleri önünde öldürdü, ablasının kocası ona tecavüz etmeye çalıştı, Zehra gözlerinin önünde 3 ölüme şahit oldu mesela.

3 ölüm basit yazılıyor ama basit yaşanmıyor.

İlk ölümü 7 yaşında yaşadı Zehra. Annesi acılar içinde 'Yapma' diye bağırırken, elinden sadece ağlamak geliyordu. En sevdiği, en kıymetlisini kaybetmişti bir kere... Hem de cani babası tarafından onun gözleri önünde katledilmişti. Bu acıyı bir ömür kalbinde sakladı, hiçbir zaman da unutmadı.

İkinci ölümü ise, büyük bir zevkle izledi ve zerre kadar üzülmedi Zehra. Çünkü ona tecavüz edileceği anda, ablası koşup yetişmişti imdadına ve ablası kendi kocasını öldürmüştü... Hem de çok severek evlendiği kocasını!

Bu ölüm onu mutlu etmişti! Zehra ilk defa birinin ölümünden mutluluk duymuştu ve babasınında ölmesi için dua etmişti! Sonunda Zehra'nın istediği olmuştu, dua'ları kabul görmüştü!

Üçüncü ölümü de gözlerinin önünde oldu ve bu kişi en başından beri ölmesini istediği tek kişiydi! Her zaman nefretle baktığı kişinin ta kendisiydi! Onun ölümüne deli gibi sevindi ve kurtuluşunu nihayet tamamladı!

Bu üç ölüm arasından sadece birisi için 'Keşke hayatta olsaydı ve yanımda olsaydı' diyordu. Ama ölüm bu ya, aldığını geri vermiyordu... Vermek ne kelime, göstermiyordu bile.

Kalbi Yaralı [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin