Merhaba, mobilden yazdım beklediniz ama kusura bakmayın lütfen. Ben de böyle geç yazmak istemiyorum da şartlar el vermiyor. Bölümle alakali minnacik bir görüş belirtirseniz sevinirim ve voteyi lütfen unutmayın :)
Sizleri seviyorum ★♥
Efken, kaçıncı eşyasını kırdığını bilmiyordu. Yine kendisini kaybetmiş ve etrafı dağıtmaya başlamıştı.
Çiğdem ise, ağlayarak izliyordu onu. Zehra'yı çok seviyor olmalıydı. Kendisini de böyle sevsin istiyordu. Hem bu büyük sevgi için aktı gözyaşları, hem de sevdiği adam onu bu kadar sevmeyeceği için.
Usulca yanına yaklaştı ve Efken'i sakinleştirmeye çalıştı Çiğdem. Efken ise ağlıyor ve dağıtmaya devam ediyordu.
"Çok seviyorum Çiğdem. Ölecek gibiyim."
"Ağlama lütfen. Sen böyle oldukça benim de içim acıyor."
Efken bakışlarını Çiğdem'e döndürdü.
"Ben onu hak etmiyorum. Ben ona söz vermiştim. Ama şimdi nerede bilmiyorum bile."
"Efken, seni seviyordur eminim."
Çiğdem bu sözleri söylerken kalbinin sıkışmasına engel olamamıştı. Zorlukla yutkundu.
"Bak, düğüne henüz var. 4 gün kaldı. Vazgeçebiliriz. Ama eğer o nikah masasına gidersek, dönüşü olmaz. Şimdi vazgeçmezsen, bir daha vazgeçemezsin ve ne olursa olsun benimle o nikah masasına oturmak zorunda kalırsın Efken."
Efken derin bir nefes aldı. Sevdiği kadını iyi biliyordu. Vazgeçtiyse, asla ardına bakmazdı. Efken en çok bu yüzden deliriyordu zaten. Sevdiği kadını kaybettiğini anladığı için.
"O bana dönmez. Gelmez."
Çiğdem içinden 'İnşAllah' dese de, dışına yansıtmadı.
###
Zehra;
Şimdiki zaman;
Cenaze işlemlerini bitirmişlerdi sonunda. Bu süreçte, Çiğdem sürekli benden destek istemiş ve sürekli yanımda olmuştu. Aslında benim onun yanında olmam lazımdı.
Sürekli bana aynı kelimeyi söylüyordu.
"Babam beni bıraktı, umarım Efken de beni bırakmaz."
Bu sözden sonra nasıl Efken'e hamileyim derdim? Biliyorum ki, hamile olduğumu öğrenirse asla babasız kalmasına müsade etmez. Ben ise bencillik yapıp o kızın hayatını yakamam. Çünkü acı çekmenin ne demek olduğunu en iyi bilenlerdenim. Yine de çok şükür halime.
###
Aradan 1 hafta geçmişti. Efken çok dağılmıştı. Onu böyle gördükçe kalbim ağrıyordu.
Ah bu arada, Çiğdem ısrarla yanında kalmamı ve ona destek olmamı istemişti. Bu yüzden 1 haftadır onun evinde kalıyorum. Şaşırdınız, değil mi? Ben de öyle.
"Zehra"
Düşüncelerime ara veren şey, Çiğdem'in sesiydi.
"Efendim canım?"
Çiğdem yanıma yaklaştı ve bana sarıldı. Aslında neden onunla arkadaş oldum bilmiyordum. Sanırım onun için üzülüyorum.
"Seninle biraz konuşmak istiyorum. Konuşabilir miyiz?"
"Elbette."
Benimle ne konuşacağını merak ederek beklemeye başladım. Yanıma oturdu ve ellerimi tuttu. Ellerine baktım ve hemen yüzüne baktım. Çok samimi bir bakış ve tutuştu bu. Derin bir nefes aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbi Yaralı [Tamamlandı]
RomanceEfken ve Zehra. Yutkundum ve tırnaklarımı etime batırıp bir yandan gülümsedin. Tam karşımdaydı. Başımı usulca yukarı kaldırdım. "Hayırlı olsun. Sonunda evleniyorsun." Boğazımda kocaman bir yumru olmuştu. Zorlanıyordum! Akmaya hazır bütün gözyaşla...