- Hey herkes nerede biliyor mus-
Bekle bir dakika şimdi nereye kaybolmuştu bu çocuk ? Daha bir dakika önce burada olduğuna yemin edebilirdim. Sadece bir kaç saniyeliğine odadan çıkmıştım ve yokoluvermişti. Tamam bu cidden tuhaftı. Kaldığımız odanın içerisinde merakla etrafa bakınarak yürüdüm. Gözlerim onu buralarda göremiyordu. Daha bir süre önce iyice yoğunlaşmış halde okumakta olduğu kitap da kaldığı sayfanın arasına güzelce iliştirilmiş bir ayraçla beraber yatağın üzerinde kapağı kapalı bir şekilde duruyordu.
- Aaa tavşan çocuk ? Nereye kayboldun ?
Odanın tam ortasına gelişigüzel seslenişime tam da tahmin ettiğim gibi hiçbir şekilde cevap alamamıştım. Aish herkes neredeydi ve ben neden sürekli her şeyden haberdar olan en son kişi oluyordum ? Hani en azından dışlama yapacaksanız keşke daha az belli etseniz. Üstelik hiçbir insan bu kadar hızlı gözden kaybolamazdı. Artık o tavşan çocuğun kesinlikle insan olduğuna inanmıyordum. Zaten gereğinden fazla güçlü ve tipi de muazzamdı. Emindim o bir uzaylıydı. Öfleyerek oldukça dağınık duran yatağa dağınıklığını umursamadan oturdum ve bacaklarımı yerden toparlayıp kendime çektim. Amaçsızca tavanı izlemeye koyulmuştum. Sanırım şimdilik hepsinin geri dönmesini beklemekten başka yapabileceğim mantıklı bir şey yoktu.
Acaba evden çıksam onları bulabilir miydim ? Ya da en azından kasabaya gitsem ? Ama kasabanın yolunu o kadar iyi bildiğimi sanmıyordum. Bu gerizekalı kafamla kesin kaybolurdum. Oraya gitmeye çalışırken kurtlara yem olma ihtimalim falan da vardı herhalde artık. Bunun üzerine dışarı çıkma planlarımdan vazgeçtim ve zamanın geçmesi için odayı temizlemeye karar verdim. Ne de olsa o tavşan çocuk gibi mükemmelliyetçi bir insanla kalıyordum. Odada bir gram toz görürse beni şişe geçirebilirdi. Ben oralarda bir yerlerde bir süpürge ya da en azından odayı temizlememe yardım edebilecek bir gereç ararken aralık kalmış pencereden içeri cılız bir ışık ve serin bir rüzgar giriyordu. Tüylerim diken diken olmuştu. En sonunda uzun saplı tahta bir süpürge bulmuştum. Oldukça eskiydi ama yine de iş görürdü.
Süpürgeyi aldım ve odanın her tarafını sakin hareketlerle süpürmeye başladım. Bir yandan da kendi kendime ıslık çalıyordum. Normal zamanımda asla temizlik yapmayan bir kişi olan ben, şu an eski tarz tahta bir süpürgeyle odayı süpürüyordum. Bunu yapmama sebep olan bir unsur da tavşan çocuktu elbette ama neyse. Bu gerçekten de izlenmeye değecek bir manzara olabilirdi. Süpürgeyle yatağın altını süpürürken aniden yatağın altından küçük bir hışırtı sesi çıkararak ayaklarımın dibine süzülen kağıt parçası gözüme çarpmıştı. Her ne kadar sadece bir kağıt parçası olsa da düzgünce ikiye katlanmış olması ve benim de meraklı bir insan oluşum üzerine kağıdı yerden aldım ve süpürgeyi bir kenara koydum.
- "Yoongi denen gerizekalı çocuk ben kasabaya yapılan bir saldırıya gittim bir kaç saat sonra dönerim ya da dönmem sen de götünü yayıp durma kalk ve odayı süpür yenisin diye başımıza kral mı kesileceksin orospu"
Evet görünüşe bakılırsa bu not kesinlike tavşana benzeyen çocuğun elinden çıkmış olmalıydı. Gene her zamanki gibi kibarlığı üzerinde ve bana çok iyi davranıyordu (!) Notu alıp çöp kutusuna attım ve süpürgeyi yeniden kavradım. En azından odanın büyük bir çoğunluğunu süpürmüştüm. Bu da hiç değilse dayak yemeyeceğim anlamına gelirdi.
- Acaba Hoseok ve diğerleri ne zaman gelecek ? Aishh oyundan çıkacaktım ben bu akşam. Lanet olsun ne kadar yorucu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LӨVΣ GΛMΣ - Jjk+Myg
Hayran KurguBizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz. Love Game'e hoşgeldiniz Bay Min Yoongi... İyi eğlenceler. -Bu ficteki olaylar asla direkt olarak idollere zarar verme, tecavüz, hakaret etme vs. amaçlı değildir kişiler sadece fic senaryosuna göre karakter...