Y/N: Medyadaki şarkıyla okuyun. Ficin esinlenildiği şarkısı olur kendisi. Ayrıca sanırım dalgın olduğumdan ve aynı anda iki üç tane ficle uğraştığım için olabilir, ficte bazı yerlerde Yoongi önceden bilmemesine rağmen Jungkook'un ismi geçmiş sgxosödjso bunun için üzgünüm eğer gözüme çarparsa bulup düzelteceğim.
- Şu işe bak be. Bakkala gider gelir gibi oyuna girip çıkıyorum.
Yatağımda uzanmış amaçsızca tavanla bakışıyordum. Son zamanlarda yaşadığım onca saçma şeyi tekrardan aklımdan geçirdikten sonra her ne kadar içinde bulunduğum durumun karmaşası ve tuhaflığının farkına varsam da garip bir şekilde şikayetçi olmadığımı farketmiştim. Sanki hayatıma en sonunda uzun yıllardan beri beklediğim eğlence katılmış gibiydi. Taehyung, Jimin, Hoseok, Jungkook, diğerleri.. şu ana kadar hiç edinemediğim tarzda arkadaşlardı hepsi. Ve bundan ötürü mutlu hissediyordum.
Daha önce hiç görmediğim bir oyun, teknolojik ortam, kurallar, insanlar ve boyut. Hepsi yabancı olduğu kadar heyecan vericiydi aynı zamanda da. Ve aptal komutlarına rağmen çok eğlenceliydi. Ama kafamı karıştırmaya da devam ediyordu. Hadi ama nasıl yapıyorlardı bunu ? Bildiğin lavaboya gidip geliyor gibi çok kolay bir şekilde oyuna girip çıkabiliyorduk. Sadece oyunu açık bırakıp karşısında birkaç dakika oturuyordum ve hop oyunun içindeyim. Bu kadar basit olması elbette güzel bir şeydi ama nedense bir yandan da zoruma gidiyordu.
En son içinden bir şekilde sapasağlam çıktığım kargaşadan henüz daha ne olduğunu bile anlayamadan Jungkook'la kendimi bilgisayarımın başında bulmuştum. Daha sonra ise sanki aşırı normal bir şey yapmış gibi koridora doğru gidip biraz uyumamı söylemiş ve gözden kaybolmuştu. Tanrım.. evimde çok rahat bir şekilde dolaşıyor olması sebepsizce mideme ağrılar sokuyordu. Bu evime yanılmıyorsam üçüncü kez ayak basışıydı. Ve benim uyumaya hiç niyetim yoktu konuşmak istiyordum. Acaba hâlâ içeride miydi ?
Jungkook'un beni uyumam için yalnız bıraktığı yatağımdan doğrulup ayaklarımı aşağıya bıraktım ve açık duran kapıyla bakışmaya başladım. Ona sormak istediğim çok şey vardı, sadece oyun değil. Onun sanal bir karakter olduğunu biliyordum. Ama bunun beni durdurmasını istemiyordum. Onun da bana o diğerlerine gülümsediği şekilde gülümsemesini istiyor olmam, yanında daha fazla bulunmak istiyor olmam, hatta bazen elini tutmak, başımı omzuna koymak, saçlarıyla oynamak istemem anormal miydi ? Bende söz konusu o olduğunda çok büyük değişikler vardı.
Yataktan aşağı atladım ve ellerimi belime koyarak gerindikten sonra yattığım için katlanmış olan üstümdeki tişörtü biraz daha aşağıya çekiştirdim. Karşısına böyle dapdağınık bir ev haliyle çıkmak istemiyordum. Jungkook bana son zamanlarsa eskiden davrandığından daha sıcak davranıyordu ve bu içimde minik ümit kelebeklerinin uçuşması için yeterliydi. Acaba bir zaman sonra da arkadaşım olmayı kabul eder miydi ? Umarım ederdi.
Odamın kapısından yavaşça dışarıya adımımı attım ve usul adımlarla koridorda yürümeye başladım. Ama tam da evde ayağımdaki terliklerimin çıkardığı seslerden başka yabancı bir ses duyamıyorum diye düşünürken salonun yanından geçmemle bir koltuğun üzerine kıvrılmış uyuyan bir adet Jungkook görmem bir oldu. Yavaş yavaş geriye, salon kapısının önüne geldim ve meraklı gözlerimi ona çevirdim. Koltuğun üzerinde uyuyakalmıştı.
Daha fazla ses yapmamak için terliklerimi ayaklarımdan çıkararak koridorun ortasında bırakmış ve parmak uçlarımda ona doğru ilerlemeye başlamıştım. Ayağımdaki çoraplar sayesinde ses yapmıyordum. Biraz daha ilerledikten sonra uzandığı koltuğun başına geldim ve yavaşça dizimin üzerine çöktüm. Artık ikimizin de yüzü birbirinden uzakta ama aynı hizada duruyordu.
- Aman tanrım aman tanrım... çok sevimli !!!
Onu izlerken hafif fısıltıyla karışık bir ses tonuyla kendi kendime mırıldandım ve sırıttım. Gerçekten de uyurken çok sevimli görünüyordu. Aynı zamanda da çok güzel. Kıvrılan kirpiklerinin gölgesinin düştüğü küçük güzel burnu, alnından şakaklarına doğru dağılan siyah kakülleri ve hafifçe büzülmüş kırmızı dudaklarıyla o gerçekten de herkesin hayallerinden fırlayıp gelmiş bir melek gibiydi. Ellerini yanağının altına yaslamış ve kendi için adeta bir yastık şekline getirmişti. Üstünde ise hiçbir şey örtülü değildi. Üşümemek için bacaklarını toparlayarak ve karnına doğru çekerek yatıyordu.
Kalbimin tam köşesinde bir karıncalanmayla beraber daha fazla kendime hakim olamayarak ona birkaç milim daha yaklaştım. Bunu yaptıktan sonra içimden panik çığlıkları atmama rağmen pişman değildim. Şimdi onu daha net görüyordum. Derin uyuyor gibiydi. Yani en azından şu ana kadar uyanmamıştı. Bu onu inceleyebilmem için mükemmel bir fırsattı. O gerçekten de mükemmeldi. Üstelik içi bir sürü minik yıldızla dolu çikolata kahvesi tonunda olan tavşanımsı göz hareleri beni özellikle çok etkil- bir dakika.
- Neye bakıyorsun sen ?
Sikeyim gözlerini açmıştı. Hemen panikleyerek aceleyle geriye doğru uçtum ve öksürerek başka bir tarafa baktım. Korkudan öyle bir geri çekilmiştim ki sırtımı koltuğun tahta parçasına sert bir şekilde çarpmıştım. Ve bu acıtmıştı. Lanet olsun kulaklarım da yanıyordu kızardım mı ben ?
- H..hiç. Öldün mü diye bakmaya geldim.
Ben parkeyi incelerken o ise seslerden anladığım kadarıyla yattığı yerden kalkmış ve saçlarını karıştırmıştı. Daha sonra ise önüme geldi ve hafifçe eğildikten sonra elini bana doğru uzattı. Siktir hadi oradan beni yerden mi kaldıracaktı yoksa ? Ne zamandan beri bu kadar iyi kalpliydi ? Tereddütle elimi onunkine yerleştirdim ve hafifçe kavradım. O da bunun üzerine beni yerden çekerek kaldırdı ve daha sonrasında ise elimi bıraktı.
- Bir süre buralarda durmak istedim. Oyun ortamı insanı yoruyor.
- A... d..durabilirsin e..elbette istersen seni burada misafir de ed...-
Ben daha panik içinde kurduğum cümlemi bitirmeye fırsat bulamadan bana bakarak hafifçe tebessüm etmiş ve başını olumlu anlamında sallamıştı. Daha sonra ise beni salonda bir mal gibi tek başıma bırakmış ve odadan dışarıya çıkmıştı. Kalbim hâlâ atıyor muydu benim ? İlk kez elimi tutmuş ve bildiğin bana gülümsemişti. Bana ya bana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LӨVΣ GΛMΣ - Jjk+Myg
FanfictionBizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz. Love Game'e hoşgeldiniz Bay Min Yoongi... İyi eğlenceler. -Bu ficteki olaylar asla direkt olarak idollere zarar verme, tecavüz, hakaret etme vs. amaçlı değildir kişiler sadece fic senaryosuna göre karakter...