- Nedir bu böyle Aman Tanrım çok güzel !
- Tanrım Yoongi küçük bir çocuk gibisin.
Elimdeki su işlemeli, titanium benzeri bir malzemeden yapılmış olduğunu tahmin ettiğim, oldukça hafif orta boy bir silaha salyalarımı akıtarak bakarken yanımda metal rengi saçları ve belirgin gamzeleri olan bir çocuk duruyordu. Jimin biz beraber yolda giderken bu ismini bilmediğim kişiyle karşılaşmış ve beni ona emanet ettikten sonra işini yapmak üzere kendi yoluna gitmişti. Beni de bu çocukla kasabayı dolaşalım diye bırakmıştı.
- Ne güzel bir şey bu böyle. Ne bu nasıl bir şey bu ?
- Elinde tuttuğun şey sadece bir silah Yoongi salyalarını sil ㅋㅋ Gerçekten de daha önce hiç silah görmedin mi ?
- Hoseok'la bir tane görmüştüm ama ben hayatımda ilk kez bu kadar güzel görünen silahlar görüyorum. Tanrım animelerden fırlayıp gelmiş gibi. Kullanabilir miyim ? Lütfen lütfen lütfen !
Elimi görüntüsüne neredeyse aşık olduğumu düşündüğüm silahın üzerinde yavaşça gezdirdim. İşlemelerin içerisi saydam camdan yapılmış gibiydi ve içerisinden ne olduğunu anlayamadığım neon pembesi fosforlu bir sıvı geçiyordu. Her ne ise gözlerimi ondan ayıramıyordum.
- Yoksa bununla avcılık falan mı yapacağım ? Ya da spor falan. Kulağa güzel bir aktivite gibi geliyor.
- Dalga mı geçiyorsun benimle ? Bu ileri düzey bir savaş silahı, avcılık için kullanılanlarla kıyaslamak ona bir hakaret sayılır. Ona karşı bu kadar kaba olma.
- Savaş ? Ne savaşı ?
- Hey dünyadan Yoongi'ye. Harikalar Diyarı'nda değiliz Yoongi bu oyunda seni elemek isteyen rakiplerin var unuttun mu ?
- E..elemek ? Savaşmam mı gerekiyor ? Ama bir flörtleşme oyunundayız neden savaşmam gerekiyor ?
Hâla elimde tuttuğum silahı pat diye yanımda durmuş beni izleyen çocuğun kollarına atarcasına bıraktım ve korkuyla titreyerek sırtımı ona çevirdim. Arkamdan bana gülmüştü. Yeter artık. Tamam bu oyun normal falan değildi anlıyordum ama neden savaş olmak zorundaydı ?
- Savaş mavaş y..yapamam ben ! Ne savaşması be neden benim tüm önemli detaylardan sonradan haberim oluyor ? Flörtleşme o...oyunu bu neden her türlü haltı barındırmak zorunda !
- Ne yani oyunda rakiplerin olduğundan haberin yok muydu ?
- Elbette vardı ama ben barışçıl bir şekilde satranç oynar gibi olacağımızı düşünmüştüm. Ben ne bileyim silah kuşanıp onları gebertmem gerektiğini ?!
- Pekala o halde öğrenmiş oldun ㅋㅋ O silahı sevdiğine göre sana onu alacağım. Bu seferlik kendi puanımı harcıyorum. Bir ara kullanmayı öğrenirsin.
- Tanrım... tek istediğim bir flörtleşme oyunu ve bir sevgili edinmekti-
Yanımdaki çocuk silahı aldığımız sokaktaki tezgahlardan birine sahiplik eden adama uzattı ve adamla beraber defter gibi bir şeyin üzerinde hesap yapıp paketlettirdi. Çok tuhaftı. Adama bir çeşit madeni para ya da onun gibi bir şey vermesini bekliyordum. Ama onlar sadece hesap yapmışlardı. Görünmez para kullanıyormuş gibi. Ben gerçi hâlâ bu deneyim puanını nasıl edineceğim konusunda tereddütlüydüm. Gidip birini öpsem bana şöyle beş bin puan falan gelir miydi acaba ? Ne aptalca bir sistem.
- Evet al bakalım bu senin. Dikkatli kullan lütfen. O şey biraz fazla güçlü.
- Hey düşüreceksin onu nazik taşısana !
- Baksana şimdiden benimsemişsin bile ㅋㅋ Umarım işine yarar.
Biz yürümeye devam ederken ben de iki kolumla anca kavrayabildiğim siyah paketli silaha bir bakış attım. Emindim ben küçük falan değildim bu silah fazla büyüktü. Nasıl kullanacaktım ki ben bunu ? Sikeyim bu şeyi açmayı gerçekten de iple çekiyordum. Başımı kaldırıp gözlerimi yanımda rahat ve yavaş adımlarla yürümekte olan çocuğa diktim. Boyunun benden bu kadar uzun olması sinirlerime dokunuyordu aishh. Neden sürekli parmak ucunda durmak zorundaydım ki ? Ne olurdu azıcık kısa olsa ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LӨVΣ GΛMΣ - Jjk+Myg
FanfictieBizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz. Love Game'e hoşgeldiniz Bay Min Yoongi... İyi eğlenceler. -Bu ficteki olaylar asla direkt olarak idollere zarar verme, tecavüz, hakaret etme vs. amaçlı değildir kişiler sadece fic senaryosuna göre karakter...