20- Battlefield

648 82 26
                                    

- Hayatımda senin kadar denediği bütün işlerde başarısız olan bir kişi görmedim. Yani bu bir yetenek. Herkes yapamaz.

- Kırıcı olmaya başlıyorsun ama !

Adını oyunun lanet olası kuralları gereği hâlâ inatla bana söylemeyi reddeden tavşan çocuk beni silah kullanmayı öğretmek adına evin zemin katında bulunan bodrum katına benzeyen bir yere indirmişti. Burası gerçekten karanlık ve çok tozluydu. O kadar ki şu köşeden bir yerden on sekiz ayaklı bir çıyan çıksa asla şaşırmazdım.

- Şu hazneyi görüyor musun ?

- Hm...h..ha ne ?

- Aşık falan mısın sürekli dalıp gidiyorsun ? Ölmek istemiyorsan dikkatini bana ver.

- Özür dilerim özür dilerim. Hah evet ne diyordun ?

Silahı benim ellerimden aldı ve silahın tüm gövdesinde akmakta olan lazer pembesi sıvının çoğunluğunun toplanmış olduğu şeffaf hazneyi parmağıyla işaret ederek bana baktı. Ben de o sırada heyecanlanmamaya çalışarak onu dinliyordum.

- Bu bir sıvı gibi görünebilir. Ama değil. Bu gördüğün pembe şey bir çeşit sıvı metal.

- Aynı cıva gibi mi yani ? Ya da şu hani eritilmiş tuhaf elementler ?

- Pek sayılmaz ama tamam anlamak için onlardan birine benzetebilirsin.

- Anladım. Peki sonra ? O sıvı ne işe yarıyor ?

- Bu sıvı şu düğmeyi aktive ettiğin zaman bir noktada toplanıp namluya doğru akar donmaya başlar. Donduğu zaman bunu aynı mermi taktiğiyle kullanabilirsin. Ama patlayıcıdır.

- Aaa peki bu ve normal merminin ne farkı var ? Yani sadece normal mermi kullanamaz mıyım ?

- İzin ver göstereyim.

Çocuk hımlayarak silahı tek eline aldı ve sanki çok normal bir şey yapıyormuş gibi bulunduğumuz yerin duvarına doğru doğrulttu. Ben de o sırada çıt çıkarmadan meraklı bakışlarla neler olacağını izliyordum. O silahı ateş etme pozisyonuna getirir getirmez silahın gövdesinden bir ışık hüzmesi çıkmış ve çocuğun bileğini sıkıca sarmıştı. Tamam bu hiç görmediğim farklı bir şeydi işte.

- Hey hey dur biraz duvara ateş etmeyeceksin değil m-

Ben cümlemi bitiremeden çocuk tetiğin hemen yakınındaki düğmeye bastı ve silahtaki tüm pembe sıvı uç tarafa doğru hızlı bir şekilde akmaya başladı. Daha sonrasında ise yüksek bir sesle silahın namlusu patlamıştı. Ani gürültüden dolayı ellerimle kulaklarımı kapattım. Başımı kaldırıp baktığımda ise gözlerim faltaşı gibi açılmıştı.

- N..NE YAPTIN S..SEN ?!

- Farkı bu. Şimdi anlıyorsundur diye düşünüyorum.

- SİKTİR LAN ORADAN DUVARDA KOCAMAN BİR ÇUKUR AÇTIN

Çocuk başını çevirip sakin bakışlarla bana baktı. O benim aksime hiç de korkmuş ya da endişeli görünmüyordu. Ateş ettiği yerdeki tahta parkeler kırılarak içeri göçmüş ve yanan kısımlardan yukarıya ince bir duman tütmeye başlamıştı. O silah duvarda böylesine büyük bir çukuru açmayı nasıl becermişti anlayamıyordum. Ayrıca duvarda oldukça derin bir çukur açmıştı Tanrım diğerleri bunu görürse bizi kesinlikle öldürürdü.

- Gereksiz panik yapmadan önce duvara bir kez daha baksan iyi edersin.

Şaşkın bakışlarımı duvara yeniden çevirdim ve kırık tahtaların uçlarına yapışmış halde duran peme sıvının yavaş yavaş genişleyerek duvardaki çukurun kendi kendine kapatmaya başladığını gördüm. Bekle bu şeyin gerçekleşmesi hiç de normal değildi. Bu nasıl oluyordu ki şimdi ? Kafam yine çok karışmıştı.

- Ama nasıl-

- Sıvı metal. İnsan vücuduna nüfuz etmediği sürece bileşenlerine ayrılır ve yok olur. Bu da malzemede tepkime yaratıp açtığı hasarı kapatır. Yani kısaca bu silah sadece insanlara zarar vermek için. Çok güzel öyle değil mi ?

Mal mal bakışlarla saçlarımı karıştırdım ve gözlerimi kırpıştararak ona baktım. Bu çocuk nasıl zekice konuşabiliyor ve bunca şeyi nereden bilebiliyordu ? Ama gördüğüm kadarıyla tıpkı gamzeli çocuğun da dediği gibi bu silah muazzam bir şey olmalıydı. Sanırım bu şeye sahip olduğum için şanslı hissetmeliydim.

- Vay canına..

- Böylesine güzel bir silahın senin beceriksiz ellerine düşmüş olmasına üzülüyorum doğrusu. Oysa ki bende olsaydı çok daha iyi olabilirdi.

- Hadi ama öğretirsen ben de silah kullanmayı öğrenebilirim !

- Kes ağlamayı zaten öğrenmek zorundasın.

Hafif alayla konuştuktan sonra çocuğun ağzından sessiz bir kıkırtı dökülmüştü. Tanrım bu ilk kez kıkırdadığı zaman olmalıydı. Ama ben herhangi bir insandan hayatımda bu kadar güzel melodi duymamıştım. Keşke daha fazla kıkırdasa. Neler oluyor bana ?

LӨVΣ GΛMΣ - Jjk+MygHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin