Final

281 15 91
                                    

Partiye tabiki mükemmel bir şekilde girmiştik. Dawn hemen barın arkasına geçmişti. Ulan gerizekalı Pietro'ya yavşamayacan mı sen? Belki barın arkasından yavşar. Anası kılıklı. Ay iyice Türk teyzelere benzedim anası kılıklı ne be. Neyse Selina, Connor'ın koluna girmiş bizi izliyordu. Ay evet biz double date de idik. Logan da bana bakmaktan unutmuş bunu. Neyse plana dönelim. Ben şuna tokat falan mı atsam çocuk hala transta. Plana devam Fallon plana devam. Logan şu an çok sevimli ve mıncırılası görünüyor olabilir ama Colina daha mıncırılası. Haydi Fallon göreyim se...
Logan: Ya Fallon şurada çikolata çeşmesi gördüm sen seversin. Gitsek mi?
Aaa iç sesimi böldü pislik. Ne zaman transtan çıktın sen? Ufff ben diyecektim onu. Logan başladı plana. İlk defa ben başlamadım. Azmini takdir ediyorum ama aferin başarılı.
Selina: Oraya mı gidiyoruz?
Logan: Yok Fallon ile gidiyoruz. Fallon ile ben. Siz takılının öyle.
Connor: E Double date? Bunda nasıl olduğunuzu merak ediyordunuz.
Fallon: Ve az önce berbat olduğumuzu öğrendik hepimiz.
Logan: Evet bakın sizi hemen ortada bıraktık. Neyse biz gidiyoruz siz partinin ve randevunuzun tadını çıkarın.
Fallon: Bay bay.
Logan ile el ele çikolata şelalesinin oraya gidecektik ki bir çeşme olmadığını fark ettik. E mecbur boş boş gezcez. Ama Logan harika uyguladı planı maşallah. Biz uzaklaşırken onu tebrik etmeyi ihmal etmemeliyim.
Fallon: Müthişsin çekirge.
Logan: Teveccühünüz efendim.
Gülerek barda artist artist hareketler  yapan Dawn'ın yanına gittik. Bu kız barmen olmalı cidden çok iyi.
Logan: Ben bir votka alayım bu güzel hanımefendiye de...
Fallon: Votka martini ekstra kirli karıştırılmış. (Sara Lance in sevdiği gibi ah canım Saram)
Logan şokla bana baktı.
Fallon: Şekil şukul yapıyo ve hoşuna gidiyo. Kankamı bu eğlencesinden mahrum bırakamam.
Dawn yine harika bir şekilde içeceklerimizi hazırladı.
Dawn: Sana mangolu milkshake sana da elmalı oralet Logan annemler bugün alkol almayın dedi.
Önümdeki mükemmel mangolu milkshake'e bakarken sordum.
Fallon: Benim suçum ne?
Dawn: Ben içemezsem sen de içemezsin kankalık öldü mü?
Haklı.

Harley yanında kızın biri ile geldi. Kız aslında hoştu. Acaba bir iddia filan mı kaybetti çünkü Harley için fazla hoş. Bir kenara geçip sohbet etmeye başladılar ve yanlarına Peter ve MJ geldi. Ay olmuş bunlar. Yeriiiiiim. Hemen fotolarını çekip profil fotom yapmalıyım. Uf yine dağıldım. Pietro ve Wanda da gelmişti. Dawn hemen Pietrocuğuna koştu. Logan ile birbirimize bakıp gülümsedik. Ama ben eğer Pietro ona yakında yüz vermeye başlamazsa Dawn başka sulara yelken açabilirdi. Sonuçta Pietroya karşı sadece beğeni hissediyordu. Pietro ona yamukça gülümsedi. Dawn gibi kız bana asılacak ben de gülümsemeyecem. Bunu yapacak kişi daha doğmadı biliyorum. Pietro kardeşine el sallayıp Dawn ile bir masaya geçti.

Dawn


Pietro'nun yanına gidip onunla konuşmaya karar verdim. Logan ve Fallon bizi izliyordu.

Dawn: Seni bekliyordum ben de.
Pietro: Neden? Seni almaya gelmedim ki?
Dawn: Ama partiye gelmeni sağladım. Bu da birşeydir. Yavaş yavaş ilerliyoruz hızlı çocuk.
Bana yamukça gülümsedi. Ben ise hala acayip özgüvenli bir şekilde bakıyordum ona.
Dawn: Şimdi sana neler olacağını anlatayım. Naz yapmayı bırakıp benim flörtüme ortak oluyorsun çünkü tek kişi olunca bu iş çok sıkıcı. Kapiş?
Dediklerim hoşuna gitmiş gibiydi. Ama cevap vermedi.
Wanda: Sen naz yapmayı bırakmazsan ben Dawn ile flört edeceğim Pietro. Kız senin bayağı üstünde. Bence şansını zorlama çok fazla.

Connor

Selina ile beraber terasta bekliyorduk.
Selina: Bizi bu kadar çok zorlamaları çok saçma değil mi Connor.
Connor: Değil.
Yeter be güzelim. Artık içimdekileri söyleme zamanı. Senin ne hissettiğini bilmeliyim. Bana şokla bakıyordu.
Connor: Aramızda bir şey var ve biz bunu red edip duruyoruz Selina. Ben artık direnmek istemiyorum. Söylüyorum işte senden hoşlanıyorum ve bunu gizlemekte hiç iyi değilim.

Selina

Connor'ın söyledikleri ile mutlu olmuş ve şaşırmıştım. Ama bir dakika o hoşlanmak mı dedi?
Selina: Hoşlanmak?
Connor: Evet.
Selina: Hoşlanmak ne be?
Connor: Aşık olmak?
Selina: Vur dedik öldürdün. Bu da olmadı. Beğenmedim.
Connor: Sevmek?
Selina: Bu da çok ciddi oldu ya. Hoşlanmakta kalalım biz.
Connor: Anlaştık o zaman.
Selina: Tamamdır. O halde aramızda karşılıklı hoşlaşma var.
Connor: Güzel.
Selina: Güzel.

Yazar

Natasha çantasında çıkarttığı kağıt ile şen bacanaklar gibi oturmuş üçlüye baktı. Hepsi kızgınca bir tarafa bakıyordu. Bucky, gülüşen Dawn ve Pietro'ya Aleksi, terastaki Selina ve Connor'a Tony ise sarılan Fallon ile Logan'a bakıyordu.
Clint: Kıskanç babalar ekibi kurulmuş sanırım.
Natasha omzuna çenesini dayamış arkadaşına bakıp güldü. Clint haklıydı. Çok komiklerdi Natasha gülmemek için kendini zor tuttu.
Natasha: Sen de bir kaç yıla katılırsın onlara elimizde bir Lila var sonuçta.
Clint: Ben liberal bir baba olarak Lila'ya hiç karışmayacağım. O yaşlarında bir kız yatılı okuluna yollayacağım orada serbest istediği ile görüşür.
Natasha: İnşallah biseksüeldir de bu dediğin bir işe yaramaz.
Clint: Olabilir. Ama kızlara yönelimi daha çok olsun kızımın etrafında kuzenleri amcaları kardeşleri ve benden başka erkek olmasın. Erkekler öküz.
Natasha: Bunu kendine bakarak mı anladın?
Natasha tekrar üçlüye baktı ve müdahale etmesi gerektiğini hissetti. Bucky ve Aleksi silahlarını hazır bekletiyordu ve Tony zırhını gitmişti. Tony zırhını giymişti?! Oha. Yazar bile şokta. Natasha onların yanına geçti.
Natasha: Hop kıskanç babalar. Kendinize gelin. James biraz konuşabilir miyiz? Sana bir hediyem var. Aleksi de yardım etti ama hediye benden...
Aleksi: Benim fikrimdi.
Natasha: Sus Aleksi.
Bucky: Tamam ama Dawn....
Natasha: Kızları rahat bırakın ezikler. Clint şunlara ben yokken göz kulak ol. Ve Tony o zırhının oğluma baktığını bile görürsem gece yatak odana gelir seni hadım ederim.
Clint onların yanına oturduktan sonra Nat ve Bucky başka yerlere geçtiler. Natasha elindeki kağıdı ona verdi.
Bucky: Bu ne?
Natasha: Hediyem.
Bucky: Anlamadım.
Natasha: Aleksi ile resmi olarak boşandık.
Nat bu cümleyi söyledikten sonra dudaklarında hissettiği dudaklar ile gülümsedi. 

Kapıdan içeri gelen iki kızıl kafa Aleksi nin dikkatini dağıttı onların yanına gitti. Genç bir delikanlı ve güzel bir kadın gelmişti.
Aleksi: Sonya? Nik?
Sonya: Ablam nerede?
Nik: Çok ciddi bir durum var.

Logan

Fallon hala düşünceli bir şekilde Wanda ya bakıyordu. Wanda yaşadıklarından sonra çok güçlü kalmıştı. Herkesin her şeyi ile ilgilenmeyi seven Fallon için bu çok zor olmalıydı. Wandayı unutmuştu. Bunun onun için çok zor olduğunu anlıyordum. Bana sarılmasından da haklı olduğumu anladım. Bende ona sarıldım. Şu an desteğe ihtiyacı vardı ama bu durumu en kısa zamanda çözecekti. Bu arada bir köşede öpüşen annem ve babamı görmezden geldim.

Fallon

Wanda yalnızdı. İşte beni üzen şey. Hüzünlü görünüyordu. Kardeşine kavuşmasına rağmen hüzünlü idi. Sevdiği adamı öldürmüş ve bu işe yaramamıştı. Onun yerine onun ölümünü tekrar izlemişti. Onunla da ilgilenmeliydim. Düşünemedim. En yakın zamanda bununla ilgilenmek üzere Logan a sarıldım. Beni anladı mı bilmiyorum ama dediği şey güvende hissettirdi.
Logan: Hallederiz merak etme.
Fallon: Biliyorum. Hep hallederiz. Yenilmezler gibi.
Logan: Hep kızdığın hataya kendin düştün Fall. Biz yenilmezler değiliz, biz onların miraslarıyız.

Son?

Evet finali yaptığıma inanamıyorum hala. Bu benim nirvana kurgumdu ve hiç bir zaman bitmesini istemedim hala istemiyorum. Ama her şeyin bir ömrü vardır ve hiç bir şey sonsuza kadar sürmez. Sizi çok özleyeceğim. Bana destek çıkan herkese çok teşekkür ederim hepinizi çok seviyorum. Bu arada bana devam olacak mı diyen okuyucularımdan çok özür dilerim. Hepsine hayır dedim. Beni biliyorsunuz tanıyorsunuz ben bir ters köşe insanıyım. Hayır dedim ve bu bir yalandı. 2 gündür devam kurgusu üstünde çalılıyorum ve bunu finali yayınlayana kadar öğrenmenizi istemedim.  Yarın sabah yayımlarım diye düşünüyorum adı "LEGACİES Assemble" olacak profilimden yayımlayınca haber vereceğim. O zamana kadar hepinizi öpüyorum. Umarım bu kurgumu sevmiş ve finalimden tatmin olmuşsunuzdur.

Sevgiler yazarınız Jazal

LegaciesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin