Gülmeyeceğim hayır. Hayır olmaz. Asla gülmemeliyim. Aaa selam okuyucular. Pardon siz durumu bilmiyorsunuz. Şimdi ben Dawn ve Logan a öküz dedikten sonra aile buluşması teknik olarak gerçekleşti. Benimkiler kapı önüne gittiler ve Bucky ile bakıştılar. Yarım saat onları izledim. Sonra tek kelime etmeden salona geçip oturdular. Ay ne mıy mıy aile. Alexi de bize mısır patlattı şu an üçlüyü izliyoruz. Durum çok zevkli. Birbirlerine tip tip bakıp duruyolar. Yerim ben bunları.
Alexi: Mısırımız bitti artık konuşmaya başlasanız?
Öküz Harley hepsini yemiş. Püüüü.
Dawn: Selam.
Bucky: Selam.
Logan: Hayat nasıl?
Bucky: Kötü. Seninki?
Logan: Sorguluyorum.
Bucky: Ne açıdan?
Logan: Ergen olmam açısından.
Ay yemin ederim bayılmak üzereyim. Anladık gerginsiniz de... Bizim de eğlenmek hakkımız. Bu gidişle bunlar asla sağlıklı bir şekilde konuşamazlar diye düşünüp kendi eğlencemi feda etmeye karar verdim. Ay mükemmelim lanet olsun.
Fallon: Ay yeter! Gidin bahçeye, düzgünce konuşun biz de izlemiycez tamam! Bu ne ya! Kırk yılın başı aile dramı olmuş hem de benim ailem içinde değil izleyip eğlenicem ona da izin yok! Siktirin gidin bahçeye!
Alexi: Tanrı seni kutsasın Fallon.Dawn
Fallon'ın bizi bahçeye çıkarması ile üçümüz yalnız kalmıştık. O da diğerleri ile içeride Brezilya dizisi izlemeye karar vermişti. Sayemizde istediği aile dramını izleyememişler. Cidden çok pis bir ekip olduk. Babama bakıyorum. O da bize bakıyor. Annem haklıymış. Gözlerimizi cidden ondan almışız. Logan benden daha çok babamı andırıyordu ama davranış olarak annemi aratmıyordu. Yalnış anlamayın black widow u değil, Natasha Romanoff u da değil. Logan Natalia Romanova'nın oğlu idi. Annemin biz evde üçümüz iken gördüğümüz kişiliği. Bazen bu benzerliklerini kıskanırdım. Ama annem her fırsatta ona babamı hatırlattığımı söylerdi. Belki de en yakın arkadaşlarımızın benzerliğinden. Kısa boylu, sarışın bff. Ama babamın arkadaşı uzamıştı. Fallon ise Tony amcanın kızı olduğunu belli edecek boyda idi. Steve erkek değil kadın olsaydı, Fallon'ı Stony nin kızı sanabilirdim. Bu basit bir hata olurdu. Annem önce winter soldier ile tanışmış ve ona yardım etmek istemişti. Sonra Bucky ile tanışmış ve onunla arkadaş olmuştu. James ile tanıştığı zaman ise hayatındaki en büyük hatayı yapmış ve ona aşık olmuştu. Ben ise Bucky ve James karışımı gibi bir şeydim. Annemden aldığım özelliklerim de vardı tabi aynı Logan'ın babamdan aldıkları gibi. Ama annemin bizimle ilgili gözüne çarpan şeyler çoğunlukla babamdan aldıklarımızdı. 15 yılda onu nasıl özlediğini görebiliyorduk. Onu sevmekten asla vazgeçmediğini... Şimdi babamın gözlerinde aynı bakışı görüyordum. Bizde annemi arıyordu. Ondan bir parça arıyordu. Onu geri istiyordu ve geciktiği için kendinden nefret ediyordu. Gözleri boynumda takıldı ve gülümsedi.
Bucky:Kolyendeki çiçek...
Dawn: Evet. Kardelen. Hayal meyal hatırlıyorum annem de anlatırdı.
Bucky: Sana neden kardelenim dediğimi biliyor musun peki?
Dawn: Değişik bir bitki seçimi tabi. Ben olsam ısırgan otu derdim.
Bucky: Kardelen, o çok sevdiği menekşesi ile her baharda buluşur fakat onu her yeri donatan diğer çiçeklerden kıskanırmış.Kışın ortasında, hiçbir çiçeğin açmaya cesaret edemeyeceği bir ortamda aşkı ile baş başa kalabilmek ve sevgisini gösterebilmek için beklemiş. Ona söz veren menekşe ise sözünde durmamış ve açmamış. Karları delip, soğuk havaya, ayaza aldırmadan sevgilisini beklemiş kardelen ama kimse gelmemiş. O da soğuktan değil ama yaşadığı hayal kırıklığından dolayı karların üzerinde gözlerini yummuş.
Dawn: Yaniiii?Bucky: Annenle tanışmadan önce kalbim donmuştu buz kesmişti. Onunla tanıştıktan sonra buz erimişti ama hala kalbim karlı ve soğuktu. Onu hakettiğimi düşünmüyordum. Masum bir yanım olduğunu da... Sonra sen doğdun. Kalbimde ki o kadar kara inat karların arasında bir delik açtın. Dondurulduktan sonra kalbimde açan ilk çiçek sendin. Bu kadar masum saf ve güzel bir şeyi yapabildiğime inanamıyordum. Natalia bana sevilmeyi ve insan olmayı hatırlattı. Ama bir şeye değdiğimi sen doğduğunda anladım.
Gözlerim dolmuştu. Babam ise içindekileri söylediği için rahatlamıştı. 15 yıldır hasret kaldığım sözü ona söyledim.
Dawn: Baba...
Ona beni hiç bırakmaması için çok sıkı sarıldım o da aynı şekilde karşılık verdi. Babamı hatırlatsın diye aldığım kardelenli kolyenin bu kadar anlamlı olabileceğini asla düşünmezdim. Tabi birisi ben 1 yaşında iken yaptığı gibi anı bozdu.
Logan: Ben her halde iş kazasıyım.Bucky
Bu laftan sonra yavaşca Dawn dan ayrılıp Logan a baktım. Pişkin ifadesini bozmamıştı ama kıskandığı belli oluyordu oğlum. Oğlum... ne güzel bir kelime. Görünüş olarak bana daha çok benzese de tuhaf bir şekilde annesini daha çok anımsatan oğlum. Ve saçları gibi duruş şeklini annesinden alan kızım. 3-4 yaşındalardı onları bırakmak zorunda kaldığımda. Şimdi delikanlı, genç kız olmuşlar. Natalia iyi bir iş çıkarmış onları korumak konusunda. Natalia şimdi tek eksiğim sensin. Sen de yanımda olsan, James desen bana sarılsan.... O an kollarında ölsem umrumda olmaz.
Logan
Tişörtümün içinde gizlenen asker künyesini çıkarıp babama uzattım. Üstünde yazanları kimse görmemeliydi bir zamanlar. "James Buchanan Barnes"
Logan: Bu senin.
Bucky: Bunu Hatırlıyorum. Doğduğun gün vermiştim. Benden bir anı kalması için. Normalde saat verilir ama pek kol saati insanı değilim.
Logan: Kum saati yok muydu?
Bucky: O anneni hatırlatırdı. Kadının simgesi kırmızı bir kum saati.
Logan: Mavi alsaydın...
Bucky: O künye senin Logan onu ben sana verdim. 1 yaşında yememen için senden saklamış olabilirim ama....
Logan: Tamam. Bunu saklayacağım. Sağol yaşlı adam.
Künyeyi tekrar taktım ama bu sefer tişörtümün dışına. Babamı artık gizlemek zorunda değilim o burada.
Bucky: Sen babana yaşlı adam mı dedin?
Logan: Evet. 100 yaşındasın maşallah annemle aranda 60 yaş var. Ama bu da yetenek bu yaş farkı ile annemi nasıl tavladın sen? Taktik versene.
Bucky: Ben o zamanlar konuşmanın bile ölümüne sebep olabileceği bir insandım... Annen de canınu tehlikeye atmaya meyilli bir psikopat...
Logan: Hala öyle.
Bucky: İnsan yedisinde ne ise sekizinde de odur derler.
Logan: Babamdan aldığım ilk öğüt yanlış söylenmiş bir türk ata sözü. O sekiz değil yetmiş.
Babam sonunda dayanamayıp bana sarıldı ona karşılık verdim.
Bucky: Daha çok zamanımız var merak etme oğlum.
![](https://img.wattpad.com/cover/188387147-288-k490324.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Legacies
Fiksi PenggemarGitmiş olabilirsin baba. Dönmeyecek de olabilirsin. Dünyanın sana hala ihtiyacı olabilir. Kardeşimin de öyle. Merak etme mirasın hala burada. Natasha teyzeye de söyle gözü arkada kalmasın. Miraslarınız burada. Yarım bıraktığınız işi bitireceğiz.