7🔮

1K 95 35
                                    


Rose'den

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Rose'den

*hatırlatma*

"Tam da tahmin ettiğim gibi cadıyla karşılaşmışsın. Biçim değiştirecek gücünün olması bile fazla. O gücü de kırk yılda anca toplamıştır zaten. Yani en son gelen boyut gezgininden beri. North Kralı'nın dediğim gibi prensten başka yedi de kızı vardı. Bu kızların her biri farklı aileden gelme soylularla evlendiler. Kral Kim Chung Ho öldükten sonra taht kavgaları ortaya çıktı. Prenseslerin eşlerinin yaptığı taht kavgalarının sonucunda ise krallık yediye ayrıldı. Aries, Libra, Sagittarius, Capricorn, Virgo, Pisces ve Aquarius Krallığı olarak."

Jihyo getirdiği kitabı dikkatle açarak soy ağaçlarını gösterdi. Bütün krallıkların soy ağaçlarını incelerken bir isim dikkatimi çekmişti. 'Libra Krallığı veliaht prensi Park Ji Min.'

Ve sen Park Jimin; tek bir gülüşünle var ettiğin yüreğimin güz bahçesine, yalnızca adınla çiçek açtırıyorsun...

****

Soy ağaçlarını incelerken dikkatimi çeken tek isim Park Jimin'di hatta öyle ki Jihyo karşımda bana bir şeyler söylemesine rağmen onu duyamıyordum. Algılarım tamamen kapanmış durumdayken gözlerim birkaç kişinin isminde takıldı. Hafızamın belli köşelerinde yer edinen bu isimler benim hayatımdan çok kızların hayatını ilgilendiriyordu. Kızların, gördüğüm isimlerin krallığında olma ihtimali çok yüksekti. Anın heyecanıyla Jihyo'ya döndüm.

"Biliyorsun ilk tanıştığımızda yalnız olmadığımı söylemiştim. Biz buraya gelirken kehaneti dört kız gerçekleştirdik ve bu kitapta yazan bazı isimler onların hayatında önemli role sahip kişilerin isimleri."

"Ve sen de kızların orada olmalarından şüpheleniyorsun." Jihyo doğru mu anladım dercesine gözlerimin içine bakıyordu.

"Aynen öyle." Derin bir nefes alıp yerimde dikleştim. Aklımı kurcalayan bazı sorular vardı. Ne kadar Jihyo'ya ısınmış olsam da insanlara zor güveniyordum.

"Sor bakalım." Aniden içimi okumuş gibi konuşmasıyla gülümsedim. Ben içimden soracağım soruları düşünüp yerimde kıpırdanırken Jihyo sıcacık gülümsemesiyle sorumu bekliyordu.

"Beni ilk gördüğün an ikinci boyuttan geldiğimi nasıl anladın? Ve bütün bunları nereden biliyorsun?"

"Bütün kraliyet aileleri çocuklarını bu konuda eğitirler. Bizler küçüklüğümüzden beri bu an için yetiştirildik. Önceki boyut gezginlerinden dolayı ellerimizde sizlerle ve dünyanızla ilgili bilgiler var. Amacımız ise siz boyut gezginlerini birtakım varlıklardan korumak, eğitmek, bilgilendirmek ve laneti bozmanızı sağlamak. İki boyuta da sahip olmak isteyen bazı varlıklar var ve bu amaçla boyut gezginlerinin peşlerine düşüyorlar. O baktığın soy ağaçlarında tanıdık isimler görmen oldukça olası çünkü bütün boyut gezginleri anladığımız kadarıyla gerçek aşkını bulunca bu boyuta gelebiliyor. Ve eğer kaderinizdeki kişi ölürse veya size ihanet ederse kendi dünyanıza geri dönüyorsunuz. Umalım ki arkadaşların gittikleri krallıklarda saraylılara rastlamış olsunlar. Ancak bu şekilde güvende olabilirler. Ve tuhaftır ki şu ana kadar gelen bütün boyut gezginleri saraylılara aşık olmuş ve buraya gelmişler. Biliyorsun ki bu lanetin sebebi zaten kralın saraylılarla başka varlıkların ilişkilerini yasaklamış olması. Belki de sebebi budur. Ayrıca ilk kez birden fazla boyut gezgini aynı anda bu boyuta geliyor. Bu oldukça tuhaf. Sana North Krallığı'nın parçalara ayrıldığını söylemiştim ve bu parçalardan bir kısmı tarafsız bölge olarak adlandırılıyor. Oldukça küçük bir yer olduğundan dolayı bir krallık değil veya bir krallığa da bağlı değil. Ancak adının aksine oldukça tehlikeli bir yer çünkü burada biz saraylılara kinlenmiş bir topluluk, yani cadılar yaşıyor. Bu bölgenin en kuzeyindeki dağın tepesinde ise iyi huylu bir cadı yaşamakta. Kendisi duyduklarıma göre oldukça yaşlı olmalı ve şu ana kadar buraya gelen her boyut gezginine önderlik etmiş. Laneti nasıl bozacağımızı biz bilmiyoruz ancak biliyorsa bir tek o biliyordur. Oraya gitmeden önce ise seni sarayımıza götürmeliyim ve ailemle tanışmalısın. Bu iş yalnız halledebileceğimiz bir iş değil ne yazık ki. Zaten bende ağabeyimdeki kadar bilgi birikimi yok. Sana en güzel yardımı o edebilir."

Jihyo aklına bir şey gelmiş gibi sırıtarak bana doğru yaklaşınca korkmadan edemedim. Şu anki yüz ifadesi biraz sonra söyleyeceği şeylerin ufak bir fragmanı gibiydi. 

"Hangisi?" Jihyo göz kırpıp başını hafifçe sağa sola sallayınca utanmadan edemedim. Şu an bana sormaya çalıştığı soru resmen ağabeyim mi yoksa kardeşim mi anlamına geliyordu.

"Kızarınca çok şirin oluyorsun tıpkı ağabeyim Jimin gibi." demesiyle daha ne kadar kızarabilirim diye düşünmekten alıkoyamadım kendimi. Birazdan utançtan yerin dibine girebilirdim.

" Ah demek sevdiğin kişi ağabeyim Jimin'di." Hafifçe kıkırdadı. "Ama cidden çok yakışırsınız" dediğinde ise kafamı masaya yaslayıp yok olmayı diledim.

"Tamam tamam utanma hemen. Daha yapmamız gereken çok şey var. Bu yüzden bir yerlerden başlasak iyi olur." Kafamı kaldırdığım anda Jihyo konuşmasına kaldığı yerden devam etti.

"Bizler kraliyet soyundan geliyoruz ve kraliyet soyundan gelen herkesin bir gücü oluyor. Benim gücüm ise ışınlanmak. Çok uzak ve ışınlanılması yasak olan yerler haricinde her yere yanıma bir kişiyi daha alarak ışınlanabiliyorum. Hiç bana öyle bakma Rose, henüz hiçbir şey bilmiyorken seni tutup buraya ışınlanamazdım değil mi? Hem sen yürümeye alışıksındır." 

"Peki kardeşlerinin özel gücü ne?" Utana sıkıla sorduğum sorunun anlamını anlayan Jihyo'nun yüzünde muzip bir ifade oluştu.

"Ah sen Jimin'i soruyorsun yani?" Yüzümdeki kızgın ifadeyi görünce hafifçe öksürdü. "Tamam kızma hemen canım şaka yapıyoruz şurada"

"Bizim annemiz bir soylu değil. Sana bu boyutta farklı varlıklar olduğundan söz etmiştim değil mi? İşte bizim annemizin ırkı Melek. Jimin'in genlerinde annemin baskın gelmiş olmasından dolayı onda bu ırkın bazı özellikleri mevcut. Örneğin istediğinde kanatları çıkabiliyor. Dışarıdan melek gibi görünür ama aslında biraz sert ve otoriter bir insandır. Onu melek kanatlarıyla görünce insanın içi gidiyor. Bazen neden anneme çekmedim diye üzülmüyor değilim. Ayrıca Jimin dokunuğu kişilerin geleceğinden bir kesit görebiliyor. Tabi gördüklerinin gerçekleşme ihtimali yüzde yüz değil. O sadece gelecekte olabilecek muhtemel olaylardan en çok gerçekleşebilecek olanı görüyor. Kardeşim Jinyoung ise dokunduğu şeylerin ya da insanların anılarını görebiliyor." (He is psychometric dizisine buradan selamlar 😂 İzlemeyenler mutlaka izlesin.)

Aklıma kanatlı bir Jimin gelince yüzümde manidar bir gülümseme oluştu. O benim gözümde zaten bir melekti, kanatlara ihtiyacı yoktu ki...

"Bu yetenekler gerçekten inanılmaz. Kesinlikle sahip olmak isteyeceğim türden."

Jihyo bana gülümseyip cevap verdi. "Boyut gezginlerinin özel güçleri olmadan  fantastik yaratıklarla başa çıkabileceğini düşündün mü gerçekten? Sizin güçleriniz zamanla ortaya çıkacak, tek yapman gereken sabretmek. Artık genel olarak çoğu şeyi bildiğine göre saraya gitme vakti gelmiş demektir. Öncelikle bana arkadaşlarının hangi krallıkta olduğunu düşündüğünü söylemelisin ki onları bulabilelim."

***

Evet arkadaşlar bu bölümde akıldaki bazı soru işaretlerini gidermek istedim. Aslında bölümü burada kesmeyecektim ama öbür türlü bölüm çok uzun olacaktı. O yüzden diğer yarısını perşembe günü atacağım. Diğer bölüm yine Rose'den olacak ve Jimin ile karşılaşmalarını, kuzeyde yaşayan cadıyı bulmalarını ayrıca laneti nasıl bozabileceklerini okuyacaksınız. Herkese büyülü günler diliyorum🔮✨🎪

Magic Shop ❦ bts & bpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin