25🔮

440 49 49
                                    

(Müziği tam dediğim yerde açın bebişlerim)

23 Temmuz gecesi

Rose'den

"Ay yemin ederim içim şişti. İki gündür burada oturup çaresizce çözüm yolu arıyoruz ama dikkatinizi çekiyorum oturarak yapıyoruz bunu." Luna oflayıp ayağa kalktığında hepimizin bakışı ona kaydı. "Ayağım bile iyileşti baksanıza dipçik gibi oldum."

"Ne yapabiliriz ki Luna? Kurtulmanın bir yolu yok düpedüz boka battık işte." Sohyun kafasını önündeki masaya sertçe bıraktı. "Zaten iki gram beynin kalmıştı o da az önce yok oldu minik kardeşim." Seokjin alayla gülerek Sohyun'un saçlarını karıştırdı.

"Of sen bir sus ya kendin çok akıllısın sanki. Toprağı çok iyi yönetebiliyorsun ya hani fışkırt şuradan uzaya uzanan bir ağaç kurtulalım." 

"Oradan bakınca sihirli fasulye masalındaymışız gibi mi duruyor gerçekten?" Seokjin kafasını umutsuzca sağa sola salladı. "İki gram beyni de yok olmuş olmalı."

Onlar hala birbirleriyle atışırken aklıma bu katta sadece kral ve ailesinin özel olarak kullandıkları kütüphane geldi. Jennie ile katı dolanırken önünden geçmiştik ve kapısı bile devasa boyutta olduğundan oldukça ilgimizi çekmişti. Orada bu virüsle ilgili bir kitap bulabilirsek panzehir yapabilirdik belki. Bu fikrin aklıma şu an gelmiş olması kaşlarımı çatmama sebep olmuştu. Şu iki günümüz gerçekten umutsuzlukla dolu geçmişti. Luna haklıydı. 

Kafamı kaldırıp diğerlerine göz atacağım sırada Yoongi ile göz göze geldik. Anlık bir tutulma yaşamış gibiydim. Gözlerimi gözlerinden istesem de çekemiyordum. Bu garip his yok olduğunda gözlerimi kaçırıp kafamı kendime gelmek adına iki yana salladım. 

"Mantıklı bir düşünce Rose." Yoongi ani bir şekilde bana seslendiğinde duraksadım. İyi de ben tek kelime etmemiştim ki. Masadaki herkesin gözleri beni bulduğunda Yoongi ile gözlerimiz yeniden kesişti.

"Ne?"

"Kütüphaneyi araştırabiliriz doğru düşünüyorsun ama buradaki yasaklı olmayan her kitabı okumuş biri olarak söylüyorum o virüsle alakalı tek bir kitap yok."

"Ama ben dışımdan konuşmadım ki sen nasıl?" Gözlerim fal taşı gibi açılmış bir vaziyette Yoongi'ye bakıyordum.

"O göz teması sayesinde zihin okuyabiliyor Rose. Bu da onun gücü."Jimin bana doğru konuştuğunda anlık bir rahatlamayla kafamı salladım.

Lisa bir anda yerinde dikleşti. "Bir dakika bir dakika. Yoongi sen yasaklı olmayan kitapların hepsinde yok dedin. Peki ya yasaklı kitaplar?" Yoongi derince yutkunup hepimizde gözlerini gezdirdi. "Orada olabileceğine dair size güvence veremem fakat o kitapları kurcalayacaksak büyük bir tehlikeye girişeceğimizi bilmenizi istiyorum."

Rowoon Yoongi'ye katılırcasına başını salladı. "Bu çok tehlikeli olacaktır elbette ama kitabı bulabilirsek bile bulduktan sonraki adım bunun yüz misli kadar büyük tehlikeler içerebilir."

Luna kahkaha attı. "Tehlike mi dedin?" Rowoon'a doğru dönerek çekici bir şekilde gülümseyip göz kırptı. "Kendisi göbek adım olur bebeğim."

***

(Müziği açabilirsiniz)

"Sanıyorum ki bu pek de iyi bir fikir değildi." Jennie tam arkamdan ürkek bir sesle konuştuğunda ona dönüp elini sıktım. "Kötü bir şey olmayacak Jennie sadece bir kitap arıyoruz. Öyle değil mi Yoongi?" Yoongi'ye dönen bakışlarımız karşılığında Yoongi'den ufak bir bakış almıştık. Gözlerini hemen kaçırıp çok da emin olmayan bir şekilde omuzlarını silkti. "Kütüphanenin yasaklı kısmı asırlar öncesinden kalma. Yüzyıllardır oraya giren olmamış ve eski zamanlarda girenlerin başına türlü türlü felaketler gelirmiş. Yani öyle söyleniyor." 

Magic Shop ❦ bts & bpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin