➳ Karalanmış Sayfalar | ALINTI

3.5K 80 2
                                    

Bütün gün bunları düşünmekten çizimlerine de konsantre olamamıştı. Kaç kâğıt israf ettiğini hatırlamıyordu onun yüzünden. Onun bulutlanan sert bakışları aklından çıkmak bilmiyordu. Nedenini kavrayamasa da aklındaki bu düşünceleri kovmak istedi. Duvardaki saate ilişince gözleri, akşam yemeği vakti gelmişti. Çizimlerini bir kenara bırakıp odasından çıktığında, merdivenle koridorun kesiştiği yerde onunla karşılaştı. Kendisini fark edince başını sağa sola sallamış, gülerek yanından geçip gitmişti. Bu Irmak'ın daha da öfkelenmesine sebep olmuştu. Bir de yaptıklarını hatırlayıp gülüyordu, öyle mi? Bu adama haddini bildirmenin vakti gelmişti de geçiyordu.

Korel ise onu her gördüğünde öfkeden yanaklarının kıpkırmızı olduğu o anı hatırlıyordu. Nasıl da sinirlenmişti. Bir yandan da bu kadar sinirlenmesine bozuluyor muydu sanki? O ses kaydı olayından sonra kim olsa öfkelenirdi. Ama bu kadar öfkelenmesi Arda denen o çocuğu önemsediği anlamına gelebilirdi. Peki, neden bu meseleye bu kadar kızıyordu ki? Gerek var mıydı böyle manasız bir tavra? Bir konuda kendine dürüst olmadı gerekiyordu. İlk geldiği günden beri bu kızı çekici kılan bir şeyler vardı. Ama ne? Alımı, çalımı... Sadece o da değil. Bakışlarındaki o asi fırtına, hareketlerindeki o özgürlük, tarzıyla beraber her şeyi. Galiba kızın yapısıydı Korel'e çekici gelen. Biraz kendisine benzetmişti onu. Kimseye hesap vermeyen o özgür ruh ikisinde de vardı. Dövmelerini saymıyordu bile. Tek anlayamadığı, Irmak gibi bir kızın o ağlak çocukta ne bulduğuydu.

...

Karalanmış Sayfalar ღBİTTİღHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin