➳ Karalanmış Sayfalar | 35

2.2K 136 5
                                    

Bu bölümü Bet-ist okuruma ithaf ediyorum. 💖 Keyifli okumalar. ✨

*

-35-

Takvim yapraklarından 1 hafta daha silinip giderken Perihan Hanım için geçen yılların yanında bu 1 hafta hiçbir şey değildi. Yıllardır değişmeyen tek şey, Kadir için atan kalbi ve sürekli onun düşünen aklıydı. Günlerdir yeni yetme kızlar gibi "Acaba o da beni düşünüyor mudur?" diye içi içini yerken bugün onu bambaşka bir sürprizin beklediğinden habersizdi. Öğle saatlerinde telefonu çaldı ve arayan onda kayıtlı olmayan bir numaraydı. Tereddüt etse de açtı. "Alo."

"Perihan."

Bu sesi nerede olsa tanırdı, ama emin olamadı. Sürekli Kadir'i düşünen aklı ona oyun mu oynuyordu? Telefonun diğer ucundaki sesi Kadir mi sanmıştı, yoksa gerçekten o mu aramıştı. Saniyelerce sessiz kaldı. Ta ki adam tekrar konuşana dek.

"Perihan, orada mısın?"

Zor da olsa konuşabildi sonunda, kekeleyerek "K-Kadir." dedi yalnızca. Yıllar sonra bir akşam yemeğinde gördüğü bu adam onu neden aramıştı? Hiçbir fikri yoktu ama şaşkın olduğu kadar mutlu olduğunu itiraf etmeliydi. Demek ki o da unutamamıştı. Hâlâ düşünüyordu geçmiş yılları. Hem o da seviyordu belki. Ya başka şey için aradıysa, diye düşünen o saçma iç sesine iki çift lafı vardı. Başka ne işin arayacaktı ki Allah aşkına? Şu iç sesler aptal aptal konuşmak dışında ne işe yarıyordu ki?

"Evet, benim. Müsait misin?"

"Müsaidim. Neden aradın diye sorarsam, kabalık etmiş olur muyum?" Yıllardır hiç değişmemişti. Bunu ilk karşılaştıkları andan itibaren fark etmişti. Yine o aynı yumuşacık kadifemsi ses, yine kibar ve yakışıklı görünümü... Biraz yaş almış olmasına rağmen hâlâ çok karizmatik görünüyordu, bunu itiraf etmeliydi.

"Eğer seni kızdırmayacaksa, geçmişin hatırına görüşmek istiyorum bugün. Buluşabilir miyiz?"

"Neden? Bunca yıl sonra neden Kadir?"

"Sence de konuşulacak çok şeyimiz yok mu?"

"Konuşsak da ne değişecek şu saatten sonra? Yitip giden yıllarımız geri gelmeyecek ya."

"Tüm bunları telefonda mı konuşacağız? Geçmişin hatırına diyorum Perihan, lütfen. Görüşelim bugün."

Biraz düşündü ve kendine engel olamayarak "Tamam. Her zamanki yerde." dedi. O da içinde bir yerde sevdiği adamla görüşmek istediğini biliyordu.

Sevinçle tebessüm etti adam. "Her zamanki yerde." diye onayladı. "Bekleyeceğim."

Telefonu kapattığında hiç beklemediği kadar heyecanlıydı. Genç kızlar gibi yüreği pır pır ediyordu. Hızla kıyafet dolabına yöneldi. Ne giyeceğini seçmeye çalışırken yıllardan sonra ilk defa baş başa buluşacaklarını hatırladı ve heyecanına heyecan kattı. Geçip giden yılları konuşacaklardı. Kim bilir neler olacaktı. Belki olumlu kalkarlardı o masadan, belki de olumsuz. Aslında pek umudu yoktu. Kemal hayatta oldukça mutluluk ona haram gibi gözüküyordu. Ancak diğer yandan Irmak'ın söylediği sözler de içine işlemişti. "Kimin ne düşündüğünün bir önemi yok, bu senin hayatın." demişti Irmak. İtiraf ediyordu, onun kadar cesur ve yenilmez olmak isterdi. Kimin ne düşündüğünü umursamayan, yalnızca kendi istekleriyle yaşayan güçlü bir karakter gibi durmak isterdi Kemal'in karşısında. Belki de zamanı gelmişti. Kendisinden yaşça küçük bir kızdan öğrendiklerini kendi hayatında uygulama zamanı, kendi hayatına sahip çıkma zamanı gelmişti.

Hazırlanıp evden çıktığında, henüz çok gençken buluştukları bir muhallebici vardı. Tabi o kadar uzun yıllar geçmişti ki; o bina yaş aldığı için deprem dolayısıyla yıkılmış, yeni bir bina yapılmış ve o muhallebicinin yerine de bir kafe açılmıştı. Şimdiki gençler muhallebicide buluşmuyordu tabi, artık kafeler vardı. Kapıdan içeri girdiğinde ortadaki masada oturmuş kendisini bekleyen adamı seçti gözleri. Masada duran ellerini birbirine kenetlemiş, heyecanlı bir hâli vardı. Kadın da en az onun kadar heyecanlıydı, ayakları titriyordu ama bunu belli etmemeye çalışıyordu. Heyecanını, korkusunu ve tedirginliğini içinde yaşıyordu o an. Masaya yaklaştığında Kadir onu fark edip ayağa kalkmış ve uzun uzun bakıp yalnızca "Hoş geldin Perihan." demişti. Gözleri büyülenmiş gibiydi. Tıpkı eskisi gibi aşkla bakıyordu kendisine. Yanılmamıştı. O da unutamamıştı kendisini. Masaya oturduklarında konuyu uzatmak istemedi kadın. "Kabalık etmek istemem ama fazla vaktim yok. Ne için çağırdın beni buraya?"

Karalanmış Sayfalar ღBİTTİღHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin