İyi okumalar...
İnsan yaşadıklarıyla, yaptıklarıyla sorumlu oluyor bazen. Sen hayata ne verirsen o sana tam tersini veriyordu. Bazıları hayatı boyunca mutlu oluyor, bazıları ise hayatı boyunca acı çekiyordu. Öyle bir zaman geliyor ki "yeter artık" diyor. Ama hayat "yetmez " diyor. Çektirdikçe çektiriyordu. Bazen düşünüyor insan "neden böyle oluyor" diye. Bir sebebi yok aslında. Hayatın kanunu buydu. Düzeliyor gibi oluyor herşey. Aslında sadece kandırmaca. Ne zaman mutlu oluyorsan ardından bir şey oluryor. Gülüşlerini göz yaşaları süslüyor. Dudaklarından hıçkırıklar kopuyor. İsyan etmek yetmez. İsyan etse ne geçicek eline?. Hiç bir şey. Şu an tam o noktadaydım. "Tamam" dedim "bu sefer mutlu olacağım" ama hayatında senden bir şey saklanıyorken nasıl mutlu olabilirdi insan. İçini merak duygusu kemirirken gülebilir miydi ?. Gülemezdim. Yapamazdım. Ne kadar zamana bırakıcam desemde karşıma illaki çıkıyordu. Telefon elimde öylece mesaja bakıyordum. Tekrar tekrar okuyordum ama benden sakladıkları sır ne olabilir bilmiyordum. Barzanın geldiğini görünce telefonu aldığım yere bıraktım. Yüzüme sahte bir gülüş yerleştirip "nerede kaldın?" dedim. Masadan yavaşça kalktım.
"Sıra vardı hayatım kusura bakma" başımı olumlu anlamda salladım. Çantamı omzuma takıp uzattığı elini tuttum. Otelin çıkışına doğru ilerledik. Araba geldiğinde hiç vakit kaybetmeden bindik. İçimi kemiren merak duygusuyla doluydum. Başıma aniden ağrı girdi. Dayanılacak gibi değildi. Başımı ellerimin arasına alıp sıktım. Geçicekmiş gibi vurmaya başladım. Ağrıdan gözlerim dolmuştu. Barzan arabayı durdurup "iyi misin ne oldu? " diye soruyordu. Sesi çok fazla geliyordu. Sanki mikrofonla konuşuyordu. Ne oldu birden anlamıyordum. Başıma vurmaya devam ederken barzan ellerimi tuttu. Kendi ellerini yerleştirip masaj yapmaya başladı. İnanılmaz derce de iyi geliyordu. Ağrı yavaş yavaş yok olurken rahatlama hissiyle doldum. İlk defa bu denli ağrımıştı. Fazla düşünmekten olduğunu düşünüyordum. Ağrı tamamen yok olduğunda barzana döndüm.
"Ellerin sihirli gibi. Dokunur dokunmaz etki etti. Teşekkür ederim "
"Önemli değil canım. Sürekli oluyor mu?"
"Bazen oluyor. Sen ilk defa denk geldin. Genelde şirkette oluyorsun. Ama ilk defa bu kadar şiddetliydi."
"Mardine dönmeden hastaneye gidelim. İtiraz istemiyorum. Şimdi iyi değilsen dönelim otele"
"Yok hayır iyiyim. Gidelim lütfen" dedim heycanımın sesime yansımasına mani olmadan. Bugün olsun eğlenmek istiyordum. Barzan hiç birşey demeden arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. Kısa süre içinde lunaparka gelmiştik. Hızlı bir şekilde arabadan indim. Eğlenen insanların sesleri kulağıma melodi gibi geliyordu. Ne kadar olmuştu böyle huzurlu olmak. Bugün kim ne der diye düşünmeden eğlenecektim. Kalbim mutlulukla dolucaktı. Barzan elimi tutup içeri doğru ilerledik. İçerisi gerçekten çok güzeldi. Baloncular,oyuncakçılar,kuru yemişçiler... Etrafta heyecan içinde koşuşturan çocuklar ve çocuk gibi ordan oraya giden insanlar. Bir tablodaki resim gibiydi herşey. Sanki ünlü bir ressamın fırçasından fırlamış gibiydi hepsi. Büyülüyordu adeta. Baktıkça bakası geliyordu insanın. Bende yerimde duramadan o şahane tabloda yerimi almak istedim. Barzan bana ayak uydurup peşime düştü. İlk önce çarpışan otoya bilet aldık. Bineceğim arabayı gözüme kestirdikten sonra hızla bindim. Barzanda yerini aldıktan sonra arabalar hareket etmeye başladı. Arabamı barzanın arabasının üstüne sürüyordum. O ise benden kaçıyordu. Ben ona vurucakken başka biri bana vurdu. Yönümü değiştirip bana vuranın arkasından gittim. Hiç beklemediği bir anda arkasından çarptım. Barzan da beni gafil avlayıp yandan çarptı. Eğlencemiz son sürat devam ediyordu. Kahkahalarımız havada uçuşuyordu. Bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyordum. Araba maceramız bittikten sonra balon vurmak için bilet aldık. İlk atışları barzan yapmıştı. Oldukça başarılı gidiyordu. Bana kocaman bir ayıcık kazanmıştı. Sıra bana gelmişti. Rezil olmaktan korkuyordum çünkü ben hiç atış yapmamıştım. Eğer yapamazsam eminim benimle dalga geçerdi. Elime tüfeği alıp nişan aldım. Sanki karşımda hasan ağa varmış gibi düşünüyordum. Böylece vurmalarda başarılı oluyordum. Sadece 5 balon vurabilmiştim. Barzanın bana kazandığı kocaman ayının yanına ufak bir ayıcık kazanmıştım. Anne ayı ile yavru ayı gibi olmuşlardı. Herşey çok güzel gidiyordu. Eğlencemiz akşama kadar sürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GUPSE (Tamamlandı)
General Fiction"Neden beni sevdin" diye sordu genç adam. Sevdiği kadın ona yaklaşıp elini yanağına koydu. Şefkali bir şekilde okşadı. "Çünkü sen Gupse'sin" dedi genç kadın. Adam anlamamıştı ne söylemek istediğini. "Gupse? " diye sordu yanağındaki eli tutarak. Kad...