24.BÖLÜM

751 31 0
                                    

İyi okumalar...

Duyduklarım ile başımdan kaynar sular dökülmüştü adeta. Bir kadın, özellikle bir anne nasıl böyle bir kötülük yapabilirdi.? Nasıl aklına gelebildi.? Bunu bana, özellikle oğluna nasıl yapardı? Şeytanın ta kendisiymiş de ben anlamamışım. Göz yaşlarımı silip bir hışımla çıktığım odaya geri girmiştim. Yüzündeki pis sırıtış beni görünce silinmişti.

"Yaptın mı gerçekten?" diyebildim sadece. Az önce sildiğim göz yaşlarım yine yüzümü ıslatıyordu. Tek tek düşüyordu inci tanelerim. Yüreğimdeki hayal kırıklığı ve onu her seferinde affeden kalbim. Pişmanlık ile doluydum.

"Neyi yaptım mı buke? Sen bu odaya nasıl böyle girersin.?" bilmezlikten gelmesi olan sinirimi arttırıyordu. Artık yüzü bile miğdemi bulandırıyordu. Kötülük öyle işlemişki bedenine, yüzüne bile yansıyordu. Elimin tersiyle gözümdeki inci tanelerimi silmiştim. Yanına doğru ilerledim.

"Bana büyü yaptırdın mı gerçekten roni hanım?"

"Se-sen ne saçmalıyorsun buke?" yüzündeki tedirginlik ve kekelemesi ile yüzümde alay dolu bir gülüş oluşmasına sebep olmuştu. Büyü yaptırırken korkmayan, çekinmeyen kadın bir sözüm ile ne hale gelmişti.

"Sizi duydum roni hanım. Siz? Siz nasıl bir insansınız? Sizin vicdanınız nereye gitti roni hanım? Benim karnımda sizin torununuz var. Hadi beni geçtim. Siz karnımdaki çocuğa, oğlunuza bunu nasıl yapabildiniz?"

"Sen kafayı yemişsin. Bana iftira atmaya utanmıyor musun? Çık çabuk dışarı!"

"Siz iğrenç bir insansınız. Gerçi size insan bile demek istemiyorum. Siz insan bile değilsiniz. Siz şeyt-" yüzüme inen sert tokat ile sözüm yarıda kalmıştı. Tokatın şiddetiyle sağa savrulan yüzümü, hücrelerimde dolaşan sinirle ona çevirmiştim.

"Seni terbiyesiz! Sen ne cürretle bana bu sözleri söylebiliyorsun?" havaya kalkan eliyle bir tokat daha atacağını anlamıştım. Tam vuracağı sırada barzanın sesini duymuştum.

"Ana!" konağı ayağa kaldıracak şekilde bağırmıştı. İçimde dolaşan sinirin yanına korkuda eklenmişti. Niye korktuğumu bilmeden korkuyordum. İçimde kötü bir his vardı ve bu kötü his olan gücümü emiyordu.

"Ana sen ne yaptığını sanıyorsun?"

"Oğul al bu karını götür yoksa elimde kalacak"

"Ana ne dediğinin farkına var. Ne yaptı bervin sana?"

"Bana iftira attı oğul" karşımda sahte göz yaşları döken kadına şaşkınlık ile bakıyordum. Oyunculara taş çıkartacak kadar iyi oynuyordu. Bu kadından korkmak için sebeplerim artıyordu.

"Ne iftirası ana?"

"Bana büyücü diyor oğul. Ben sözde ona büyü yaptırmışım. Ben büyünün b'sini bilmem. Çok aşağlandım oğul" diyerek barzana sarılmıştı. Barzan sarılan annesine içtenlikle sarılmıştı. Kafasını bana çevirip gözlerime uzun uzun bakıyordu. Ne vardı o gözlerde? Hayal kırıklığı... İnanmıştı. Barzan bana bile sormadan inanmıştı. Annesini kendinden ayrıp göz yaşlarını silmişti. Peki benim göz yaşlarımı kim silecekti.? Kim sarılarak destek verecekti? Barzan annesinin yanaklarından öpüp "ağlama annem ben konuşurum bervinle" diyip oturtmuştu. Bana doğru gelip kolumdan sert bir şekilde tutmuştu. Odadan edata sürüklercesine çıkarmıştı beni. Kalbimi paramparça ediyordu. Umutlarımı teker teker elimden alıyordu. Beni odamıza bir paçavra gibi itmişti.

"Bervin sen ne yaptığını sanıyorsun? Anneme nasıl böyle bir iftira atarsın?"

"Barzan ben iftira atmadım. Kulaklarım ile duydum. Başkası dese inanmam ama kendim duydum barzan"

GUPSE (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin