İyi okumalar...
Hayat sana ne verirse onu yaşarsın. Ne kadar istemesende mecbursundur buna. Bir sürü olay gelir başına. En kötüsü ise sevdiğini, hayat arkadaşını kaybetmek olur. O kaybetme korkusu tüm benliğini sarar. Nefes alamaz gibi olursun. Kaybedeceğini anladığın an tek çare ölüm sanarsın. Onsuz yaşamaktansa ölmeyi göze alırsın. Halbu ki sevgi, aşk ölüm getirmez. Tüm benliğinle yaşatır. Ölüm kesinlikle bir çare değildir. Tek çaren savaşmaktır. Bervin savaşmak yerine ölümü tercih etmişti. Ama becerememişti. Barzan son anda yetişip elindeki silahı almıştı. Silah barzanın koluna denk gelmişti. O kör kurşun sevdiğinin canını yakmıştı. Bervin şok içinde bakıyordu barzana. Ne yapacağını bilemez halde olduğu yerde duruyordu. Göz yaşları kendinden bağımsız bir şekilde akıyordu. Sesi duyan konak halkı barzan ve bervinin odasına hücum etmişti. Bervin o sıra gelmişti kendine. Bacakları bedenini taşıyamamış olucakki yere çöktü. Sanki o kurşun barzanın koluna değilde bervinin kalbine girmişti. Ali ağa oğlunun yanına koşup koluna bakmıştı.
"Oğul iyi misin? Ne oldu? " herkes şok içinde bakıyordu barzana ve bervine. Roni hanım yine eski benliğine bürünmüş, nefret ile bakıyordu gelinine. Bervinin gözü barzanın kolundan akan kandan başka bir şey görmüyordu.
"İyiyim baba bir şey yok. Sıyırdı sadece"
"Nasıl oldu oğul bu?"
"Baba sonra anlatırım. Şimdi yanlız bırakır mısınız bizi?" roni hanım burnundan soluyordu. Çekmeceden bir tane baş örtü çıkarıp oğlunun kolunu sıkıca bağladı. Bağlarken barzanın canı yanmış olucak ki yüzünü buruşturdu. Bervin bunu göz yaşları içersinde izlemişti. Oda aynı barzan gibi yüzünü buruşturdu. O sızıyı kalbinin derinliklerinde hissetti.
"Sen yaptın dimi gelin. Zaten geldiğinden beri ne hayır getirdin ki? Uğursuz seni" diyerek bervinin yanına yaklaştı roni hanım. Gelinini ayağa kaldırıp yüzüne sert bir tokat attı. Barzan sinirle annesinin yanına gidip "ana sen ne dersin. Ne hakla vurursun ona?" diye bağırmıştı. Bu roni hanımı daha çok sinirlendirmişti.
"Anlamadık mı sanıyorsun oğul. Bu kızın yaptığını adımız gibi biliyoruz. Bu tokatı hak etti. " barzan kadar sinirle konuşmuştu roni hanım. Bir kız için kendine bağırılmasına dayanamamıştı. Zehir gibi olan sözlerini söyledikten sonra terk etmişti odayı. Ali ağa da yanlız bırakmak için sessizce çıkmıştı. Oda kızmıştı gelinine. Ama roni hanım kadar tepki vermek istememişti. Rojda ve revinde aynı şekilde çıktı odadan. Ablası gibi gördükleri yengesi için ikiside üzgündü. Yanında olup destek vermek istiyorlardı. Ama biliyorladı ki abisi barzan yanlız kalmak istiyordu. İki genç yanlız kalmıştı. Barzan kendini tekli koltuğa atmıştı. Bervin yatağın köşesinde sessizce oturup göz yaşlarını akıtmaya devam ediyordu. Bervin daha fazla dayanamamış barzanın oturduğu tekli koltuğa ilerlemişti. Önüne diz çöküp barzanın ellerini eline geçirdi. Kaybolduğu gözlerine pişmanlıkla bakıyordu.
"Özür dilerim barzan. Ben böyle olucağını bilemedim. Canın benim yüzümden yandı" diyerek ellerine öpücük konduruyordu. Barzan nazikçe ellerini çekti. Bervinin eğik duran başını, çenesinden tutup kaldırdı. Gözlerini gözlerine sabitledi. Sevdiği kadının ağlaması canını yakıyordu.
"Sanmayasın ki bu kurşun canımı yaktı bervin. Benim kolum acımıyor" kanlı elini kalbinin üzerine götürüp "Ta şuram acıyor bervin. Sanki biri defalarca hançer saplıyor. Sana kızgın değilim bervin. Ben sana kırgınım. Kızgın olsam senin şu göz yaşların gibi akar giderdi. Ama kırgınlığım zamanla geçicek. Tabi geçerse." bervin duyduklarıyla daha da bir yıkılmıştı. Dudaklarından izinsiz bir hıçkırık koptu. Barzan her bir hıçkırıkta kahroluyordu. Sarılıp öpmek istiyordu. Ama işte şu gurur dedikleri şey engel oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GUPSE (Tamamlandı)
Ficção Geral"Neden beni sevdin" diye sordu genç adam. Sevdiği kadın ona yaklaşıp elini yanağına koydu. Şefkali bir şekilde okşadı. "Çünkü sen Gupse'sin" dedi genç kadın. Adam anlamamıştı ne söylemek istediğini. "Gupse? " diye sordu yanağındaki eli tutarak. Kad...