İyi okumalar...
Bazen inanmak istemezsin duyduklarına. Acı verir,keder verir. En önemlisi ölüm getirir. Koruyamazsın sevdiklerini. Bir bakmışsın elinden gidiverir. İçin cayır cayır yanar, yinede Durduramazsın kendini. Acın içini öyle bir kaplar ki , unutamazsın sevdiğini. Kızarsın kendine "koruyamadım" diye. Bazen insanın elinde olmaz. Kader bu ya, ne yaparsan yap. Olmuşla ölmüşün önüne geçemezsin. Sana sadece kocaman bir acı ve hatırası kalır. Onunla avutursun kendini. Bir kere başıma geldi. İkincisini kaldıramam. Rojda benide , kendinide çıkmaza sürüklemişti. Önce duyduklarımı idrak edememiştim. Ben şimdi nasıl yaşıycaktım bu sırla. Nasıl koruyacaktım onu? Ah benim güzel kardeşim. Kim bilir içinde kaç fırtınalar koptuda belli etmedin. Kim bilir bununla kendini nasıl yedin.
"Rojda ne olur şaka yaptığını söyle"
"Ben özür dilerim abla. "
"Ah be güzelim. Özür dilemekle yerine geliyor mu herşey" Rojda bana sarılıp ağlamaya başlamıştı. O ağladıkça ben kahroluyordum. Daha da sıkı sarıldım. Sanki sarılırsam bütün acısı gidicek gibi hissettim.
"Rojda abim hiç evlilik konusunu açtı mı?" bir ümit belki bir ümit abim bunu yapardı. Öyle olması için yalvarıyordum Allah'a.
"Hayır abla. O günden sonra aramadı. Ben aradım açmadı. Abla ben ne yapacağım şimdi" korktuğum başıma gelmişti. Bende ne yapacağımı bilmiyordum ki.
"Bakıcaz çaresine. Birde ben konuşurum. Şimdi sen sakinleş bende abinin yanına çıkıyım. Merak etmiştir. " saçlarına öpücük kondurup tepsiyi kaldırdım. Mutfaktan çıkıp merdivenlere yöneldim. Roni hanım hala söyleniyordu. Hiç bir tepki vermeden merdivenlerden çıktım. Odaya girdiğimde revin yoktu. Barzan ise uyuyordu. Tepsiyi sehpanın üzerine koyup yatağa ilerledim. Barzan o kadar güzel uyuyordu ki istemsiz bir şekilde yanağını öptüm. Beynim beni yönlendiriyordu. Ellerimi yumuşacık saçlarına değdirdim. Bu kadar yumuşak olması normal miydi? Elimi alamıyordum bir türlü. İnsanın sevdikçe sevesi geliyordu. Kötü bir şey yapmış olmasına ihtimal bile veremiyordum. Bende en az onun kadar korkuyordum kaybetmekten. Elimi çekip yavaşça dürttüm.
"Barzan hadi kalk canım" gözlerini yavaşça açıp bana baktı. Oda aynı şekilde elini saçlarımda gezdirdi. Şu an ne düşündüğünü çok merak ediyordum. Yatakta doğrulup beni kendine çekti. Başımı göğsüne yaslayıp saçımı kokluyordu.
"Çok güzel kokuyor"
"Sonra koklasan bak yemeğin soğuyor" kendimi zorda olsa ayırdım göğsünden. Sehpayı önümüze çekip önüne bir bez serdim. Yemeğimize başlamıştık. İkimizde konuşmuyorduk. Çaktırmadan eline baktım. Pasuman yapmama rağmen çok kanamıştı. İçimde birleyler cız etmişti. Benim yüzümden olmuştu. Hala çok üzgündüm. Sanki hiç bir şey yokmuş gibi birde rojda çıkmıştı. Barzana çaktırmadan sormam lazımdı.
"Barzan?"
"Efendim güzelim"
"Bir şey soracağım ama kızmak yok"
"Sor bakalım"
"Olurda bir gün abim rojdayı istemeye gelirse tepkin ne olur" sorum karşısında donup kalmıştı. Haklıydı. Ağzındakini zorla yutup bana döndü. Gözlerindeki soğukluk içimin ürpermesine sebep olmuştu. Çok kara bakıyordu. Korkmamak elde değildi. Bugün sınırlarımı çok zırladığımın farkındaydım.
"Ne sen bu soruyu sormuş ol, ne ben duymuş olayım bervin. Böyle birşeyi sakın bir daha sorma. İma bile etme. Benim o zibidiye verecek kardeşim yok" barzanın sözleriyle daha da bir çıkmaza girmiştim. Elimi kolumu bağlamıştı. Sorun çözülecek gibi değildi. Eğer öğrenirlerse işte o zaman kıyamet kopardı. Başka biriyle evlense gecesine geri getirirlerdi. Bunu barzandan saklayamazdım. Biliyorum , yıkar döker ama kardeşini töreden kurtarırdı. Abimle acil konuşmam gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GUPSE (Tamamlandı)
Ficção Geral"Neden beni sevdin" diye sordu genç adam. Sevdiği kadın ona yaklaşıp elini yanağına koydu. Şefkali bir şekilde okşadı. "Çünkü sen Gupse'sin" dedi genç kadın. Adam anlamamıştı ne söylemek istediğini. "Gupse? " diye sordu yanağındaki eli tutarak. Kad...