15.BÖLÜM

948 44 7
                                    

İyi okumalar...

Mardinde hava soğuk gidiyordu. Mevsime göre oldukça soğuktu. Aynı barzanın yüreği gibi... Hayat iki gence acımasızca davranıyordu. Sonuna kadar zorluyordu. Yıkmak için elinden geleni yapıyordu. Bırakmıyordu ki mutlu olsunlar. Bütün herşeyi üst üste veriyordu. "Çekin, daha çok çekin" diyordu adeta. İki gencin kalbine, sevgisine zarar veriyordu. Tüm acımasızlığıyla süründürüyordu. Barzan bervinin son sözüyle yıkılmıştı. Gerçekleri biliyordu. O mektubu okumuştu. Kalbine binen yük, bununla iki katına çıkmıştı. Olduğu yerde kalmıştı. Ne ileri hareket edebiliyordu ne geriye. Öylece ameliyat kapısına bakıyordu. Bervini bir kez daha üzmenin pişmanlığıyla yanıp kavruluyordu. O zaman bir şey yapmamasının sebebi farklıydı. Bunu bervin çıkar çıkmaz anlatmak istiyordu. Gitmesini istemiyordu. Bırakamazdı. Vazgeçemezdi sevdiğinden. Yaklaşık 3 saat geçmişti ameliyatın üzerinden. Barzan omuzaları çökmüş bir şekilde oturuyordu. Hala ameliyat kapısına bakıyordu bir umutla. İçeriden ne çıkan vardı ne giren. Saat ilerledikçe içindeki korku artıyordu. Sığamıyordu olduğu yere. Kendini zor tutuyordu ameliyata girmemek için. Sevdiğinin yanında olup elini tutmak istiyordu.

"Oğul hiç bir şey yemedin sana tost getirdim" barzan kayın validesi rojin hanıma dönmüştü.

"Sağol rojin ana canım bir şey istemiyor"

"Ama oğul senin güçlü olman lazım. Bervin seni böyle görürse üzülür" can evinden vurmuştu rojin hanım. Barzan zorda olsa rojin hanımın getirdiği tostu aldı. Küçük bir parça aldı tostundan. Ağzında geveleyip duruyordu. Yutamıyordu bir türlü. Sanki bağazında bir yumru var. Hiç bir şeyin geçmesine izin vermiyordu. Aslında bervin orda acı çekerken yiyemiyordu. Onsuz hiç bir şeyin tadı yoktu barzan için. Ağzındaki lokmayı yutamayacağını anlayıp çayından bir yudum aldı. Aradan 2 saat daha geçmişti. Artık barzan dayanamıyordu. Oturduğu yerden bir hışımla kalktı. Ameliyat kapısına ilerleyip derin bir nefes aldı. Kapıyı açma düğmesine basmıştı. Hiç beklemeden içeri girmişti. Barzanı gören hemşireler barzanı durdurmaya çalışıyordu.

"Durun beyefendi. Buraya girmeniz yasak. "

"Lütfen. Lütfen onu görmeme izin verin. Onun bana ihtiyacı var biliyorum"

"Beyefendi lütfen çıkın. Yoksa güvenliği çağıracağım" Barzan eli kolu bağlı bir şekilde çıktı odadan. Saatlerce oturup beklediği koltuğa büyük bir hüsranla geri döndü. İçi içini yiyordu. Gözlerinden firar eden iki damla yaşa mani olamadı. Kötü bir his vardı kalbinde. Sanki onu kaybediyormuş gibi hissediyordu. Ne olursa olsun girmesi gerekiyordu ameliyata. Tekrar ayağa kalkıp ameliyat kapısına geldi. Tam giriş düğmesine basıcakken içeriden doktor çıktı. Barzan doktoru görür görmez "sonunda" dedi. Doktoru gören rojin hanım ve azad ağa bir hışımla doktorun etrafını sardı.

"Kızım iyi mi?" zar zor sorabilmişti yaralı anne. Hafiten kalbi sızlıyordu. Evladıydı. Nasıl sızlamasın ki? Ne zorluklarla büyütmüştü onu. Geceleri kaç defa uyandırmıştı. Bir evlat kolay yetişmiyordu.

"Ameliyat zor geçti. Tahmin ettiğimizden daha büyük çıktı tümör. Zar zor temizledik. 2 defa hastanın kalbi durdu. Ama korkulucak bir şey yok. Şu an durumu hakkında bir şey diyemem. 48 saat yoğun bakımda kalıcak. Eğer 48 saati atlatamazsa hasta bitkisel hayata girer. Size verebileceğim tek güzel haber bebeğin hala hayatta olması. Çok güçlü çıktı. Annesiyle birlikte direndi. Geçmiş olsun" doktorun her bir kelimesini dikkat ile dinlemişlerdi. Barzan duyduklarıyla olduğu yere çöktü. Masum karısının kalbi iki defa durmuştu. Barzanı en çok etkileyen nokta buydu. Hissetmişti ters giden bir şey olduğunu. Korkusu bin kat artmıştı barzanın. "Ya bana geri dönmezse" diye düşünüp duruyordu. Bitkisel hayata girmesinden,onu kaybetmekten, kokusunu içine çekememekten ve çok sevdiği hayat dolu gülüşünü görememekten çok korkuyordu. "Yaşayamam" dedi zar zor çıkan sesiyle. Rojin hanımda aynı şekilde çöktü olduğu yere. Kınalı kuzusu neler çekmişti. "Kadersiz yavrum" diye dövünüyordu. Kalbi ne kadar dayanırdı bilemiyordu. Ameliyat kapısı açılmıştı. Bütün bakışlar sedyede cansız gibi yatan bervine döndü. Barzan hızlı bir şekilde kalktı çöktüğü yerden. Masum karısının elini tuttu. Soğuktu. İçi bir kez daha cız etti barzanın. Isıtmak istercesine eline üflüyordu. Geceyi andıran saçlarının bir kısmı yoktu. O güzel saçlarının yerine kocaman bir band vardı. Yüzü kireç gibi beyazdı.

GUPSE (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin