İyi okumalar...
Hayat sürprizlerle dolu. Bazıları seni çok mutlu eder. Dünyanın en mutlu,en özel insanı olursun. Ayakların yerden kesilir. Bazıları ise seni yakar bitirir. Bir enkazın altında bırakır. Çıkmaza sürükler. Bir gün içinde hem güzel haber alıp hem kötü haber almak, hayatın sana attığı en büyük kazık olur. Daha ne gelebilir başıma diye düşünürsün. Hayat bu ya işte, hiç ummadığın anda başına en kötü şeyi verir. Şu an duyduklarım beni yıkmıştı. Önce sevinmiştim. Çünkü karnımda büyüyen minik bir can vardı. Benim kanımdan. Benim kalbimle, nefesimle yaşayan bir minik. Sonra bir haberle sevincim kursağımda kalmıştı. Boğazımda kocaman bir düğüm var. Ne sesim çıkıyor, ne ağlayabiliryordum. Kafamda tümör vardı. Buna hala inanmak istemesemde bu gerçekti.
"Siz ne diyorsunuz doktor hanım" barzanın sesi titremişti. En az oda benim kadar şaşkındı.
"Malesef barzan bey. Ben çok üzgünüm. "
"Kötü huylu mu peki?" diye sordu barzan. Benim sormak istediklerimi o soruyordu. Elim karnıma gitti. Sadece oraya odaklanabiliyordum. Sonunda gözümden iki damla yaş aktı.
"Malesef barzan bey. Bu zamana kadar fark edilseydi eğer bu kadar büyümeden alırdık. Kaldı ki şimdi bervin hanım hamile. Ameliyat olma şansı var. Ama zor bir ameliyat. %30 yaşama şansı var. Tabi bebeği de kaybedebiliriz" doktorun her bir sözü cam kırıkları gibi kalbime batıyordu. Ben ne yapacağım şimdi? Nasıl kıyardım ona? O daha çok küçük. Benim sayemde yaşıyordu. Kendimi kurtarmak için ona kıyamazdım ki. Onun minicik kalbini, yaşamını nasıl tehlikeye atarım?.
"Tamam ameliyat olsun. Kurtarın onu doktor hanım" barzanın söylediklerine inanamıyordum. Bana sormadan böyle bir şeyi nasıl söylerdi?.
"Hayır ben bebeğime kıyamam. Ameliyat olmayacağım"
"Ne demek olmayacağım bervin. Ben seni kaybedemem. "
"Bende onu kaybedemem. Ona kıyamam barzan. Anla beni!" birbirimize göz yaşları içinde bağırıyorduk. O beni kaybetmek istemiyordu. Bende bebeğimi kaybetmek istemiyorum.
"Bervin hanım. Bebeğiniz daha 2 haftalık. Eğer ameliyat olmazsanız zaten bir kaç ay içinde sizin durumunuzdan oda zarar görücek. Yol yakınken ameliyat olun. Şöyle düşünün, en azından daha onun varlığını hissetmediniz. Tekmelerini hissettikten sonra daha kötü olur. " bağırmak istiyordum. İçimden " yeter" diye bağırıyordum. Umutlarım teker teker gidiyordu elimden. Hak veriyordum doktora ama yinede yediremiyordum. Varlığını hissetmesem bile o şimdi benim karnımda. Kıyamıyordum işte. Ama onu hissettiğimde herşey gerçekten geç olabilirdi. O zaman hiç vazgeçemezdim. Söyleyecek kelime bulamadığım için sadece başımı olumlu anlamda salladım. Yaşadıklarım çok fazlaydı. Bedenim zaten kaldıramıyordu bu olanları.
"Üzülmeyin daha gençssiniz. Bir daha çocuğunuz olur. Belki onu kaybetmeyiz bile. Umudunuzu yitirmeyin"
"Siz söylediklerinizle benim umutlarımı teker teker aldınız doktor hanım. " doktor üzgün gözlerle bakıp odadan çıktı. Kimse şu an bizim kadar üzgün olamazdı. Bizim canımızdan can gidiyordu. Barzan bana sarılıp başıma öpücükler kondurdu. Ağlamam şiddetlendi. Hıçkırarak ağlıyordum.
"Neden biz barzan neden? Neden biz mutlu olamıyoruz? Tam mutlu olduk derken neden bir şey çıkıyor? " artık bağırıyordum. Duramıyordum yerimde. Bu oda, bu şehir bana dar geliyordu. Nefesim kesiliyordu. Haramdı yaşamak,nefes almak. Haramdı mutlu olup sevmek. Bize bu hayat haramdı.
*****************yazardan*****************
Genç çift birbirine sarılmış ağlıyordu. İçindekileri haykırmak , bağırmak istiyordu. Barzan karısının hıçkırıklarına dayanamıyordu. Daha da bir sıkı sarıldı. Acısını içinden söküp almak istiyordu. Artık barzan da dayanamıyordu. Sevdiği karsını ağlarken görmek istemiyordu. Gülüşü o kadar güzelken ağlaması canını yakıyordu. Gülüşünü gören kelebek bin yıl yaşardı. O kadar güzeldi gülüşleri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GUPSE (Tamamlandı)
General Fiction"Neden beni sevdin" diye sordu genç adam. Sevdiği kadın ona yaklaşıp elini yanağına koydu. Şefkali bir şekilde okşadı. "Çünkü sen Gupse'sin" dedi genç kadın. Adam anlamamıştı ne söylemek istediğini. "Gupse? " diye sordu yanağındaki eli tutarak. Kad...