İyi okumalar...
Bervin güne mutlu bir şekilde uyanmıştı. Ne zamandır böyle mutlu uyanmadığını düşünüyordu. Dün gece geldi aklına. Adeta dans etmişti tenleri. Birbirinin olan iki can bir bedende buluşmuştu. Bervinin unutamayacağı bir geceydi. Hem utanıyor hemde mutluluk karnında kelebeklerin uçmasına sebep oluyordu. Yanında yatan sevdiğine baktı. Keskin yüz hatları, yeni yeni çıkmaya başlamış sakalları, gülmese bile kendini belli eden gamze çizgisi... Bervin için hayranlık uyandırıyordu. Bervin barzanın yanağına öpücük kondurup usulca kalktı yataktan. Banyoya girip ılık bir duş aldı. Hızlı bir şekilde üstünü değiştirip aşağı inmişti. Mutfakta aysu ve rojda vardı. İkisinede "günaydın" diyerek yardım etmeye başlamıştı.
"Bervin abla hayırdır? Yüzünde güller açıyor"
"Mutluyum rojda ondandır"
"Dün gece iyi geçti galiba" aysuyla rojda kıkırdamaya başlamıştı. Bervin ise utancından kıpkırmızı olmuştu. Neyi ima ettiğini anlamıştı.
"Sen işine baksana rojdacım. Bak iki hafta sonra düğünün var sen onu düşün" rojda bervin ablasını daha fazla sinirlendirmek istememişti. Üç genç kız kısa sürede kahvaltıyı hazırlamıştı. Yavaş yavaş konaktaki insanlar masaya oturmaya başlamıştı. Elifin gelmesiyle bervin yerinde huzursuz bir şekilde kıpırdadı. Elif roni hanımın yanına oturmuştu. İkisi arasında su sızmıyordu. Bervin bu durumdan son derece rahatsızdı. Belkide kıskanıyordu. Barzan bervinin üzgün yüzünü fark etmişti.
"İyi misin güzelim?"
"Evet canım iyiyim"
"Elif bugün gidiyorsun biliyorsun dimi" barzanın sözüyle başını kaldırmıştı elif. Gitmek istemiyordu. Barzana o gece aşık oluvermişti. Yanlış olduğunu bile bile... Elifin istemsiz bir şekilde gözleri dolmuştu. Cevap veremiyordu. Vermekte istemiyordu. Onun yerine roni hanım cevap vermeyi tercih etmişti.
"Elif benim misafirim bir süre oğul."
"Ana sen bu işe karışma"
"Sus barzan. Lafımın üzerine laf söyleme"
"İknizde susun artık. Masada benim olduğumu unutmayın. Barzan elif 1 hafta daha burada. Bizde misafiri kovmak olmaz oğul" ali ağa son sözünü söylemişti. Barzan bir hışımla masadan kalkıp konaktan çıktı. Kızıyordu kendine. Eve getirdiğine pişman idi. Elini sert bir şekilde direksiyona vurmuştu. Son sürat şirkete gidiyordu. Kafasını dağıtmaya ihtiyacı vardı. Bervin ise barzanın gitmesiyle kalkmıştı masadan. Şu anda konakta tek mutlu olan elifti. Kalmak için elinden geleni yapmayı düşünüyordu. Bervinin arkasından mutfağa girdi.
"Ne oldu bervin pek mutsuzsun" bervin elifin gelmesine sinirlenmişti. Cevap vermeden mutfaktan çıkmaya karar vermişti. Elif bervinin önüne geçerek çıkmasına mani olmuştu.
"Çekil önümden!" bervin sinirlerine hakim olmaya çalışıyordu. Elif bervinin bu halinden oldukça memnundu.
"Korkuyorsun dimi? Barzanın beni sevmesinden deli gibi korkuyorsun." bervin daha fazla dayanamamış elifin yüzüne sert bir tokat atmıştı. "Barzan senin gibi birini asla sevmez" diyerek mutfaktan ayrıldı. Hızlı bir şekilde odasına çıkıp yatağa attı kendini. Hıçkırıklarını bastırmak için başını yastığa gömmüştü. Yine dökmüştü inci tanelerini. Oysa nasılda mutlu uyanmıştı bu sabah. Aslında biliyordu böyle bir şey olacağını. Çünkü ne zaman mutlu olsa ertesi gün mutsuzluk yine kapısını çalıyordu. Elifin bir lafı doğruydu. Gerçekten de korkuyordu barzanı kaybetmekten. Ağlamasına devam ederken saçlarına değen elle irkilmişti. Başını yastıktan kaldırıp karşısındaki surete bakmıştı. İşte yine oluyordu. Karşısında yine berkin hayali duruyordu. Bervin bir hışımla yatağından doğruldu. Kendini olabildiğince çekmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GUPSE (Tamamlandı)
General Fiction"Neden beni sevdin" diye sordu genç adam. Sevdiği kadın ona yaklaşıp elini yanağına koydu. Şefkali bir şekilde okşadı. "Çünkü sen Gupse'sin" dedi genç kadın. Adam anlamamıştı ne söylemek istediğini. "Gupse? " diye sordu yanağındaki eli tutarak. Kad...