merve1_ : Günaydın
Servise biner binmez Deniz'e mesaj atmıştım. On beş dakika sonra yanıt geldi.
denizkara_ : Günaydın
merve1_ : Dün geç yatmama rağmen kalkabildim
denizkara_ : Ben hala uyku sersemiyim. Otobüs çok kalabalık ve başım çatlıyor.
merve1_ : Yaa ilaç alsaydın keşke
denizkara_ : Yanımda yok maalesef
Benim yanımda vardı. Ama nasıl ulaştırabilirim bilmiyordum. Aslında sınıfını biliyordum. Üst katımızdaydı. Ama eğer oraya gidersem ve sınıfına girersem arkadaşları tarafından görülme olasılığım yüksekti.
Servisten indiğimde karşımdaki çardaklar boştu. Oraya koyabilirdim. Sabah sabah kimse etrafına bakmazdı ve çardağa girmek kimsenin ilgisini çeken bir davranış değildi.
Çantamdan çıkardığım ağrı kesiciyi çardağın ortasındaki masaya koydum. Arka taraflara doğru koymuştum ve peçeteyle üstünü kapatmıştım.
Sınıfa doğru giderken Deniz'e mesaj atmaya karar verdim.
merve1_ : Ne zaman okula geliyorsun?
denizkara_ : Birkaç dakika içinde ordayım.
merve1_ : Okula geldiğinde arka bahçedeki sağdan üçüncü çardağa gider misin
denizkara_ : Neden?
merve1_ : Sen bi git bakalım :'')
Mesajı yazdıktan sonra sınıfa gelmiştim. Kübra'nın yanına gidip ona sarıldım. Tuğçe de yanımıza gelmişti onunla da sarıldıktan sonra oturdum ve onlara konuştuklarımızı anlattım.
Bana güzelim demesini, beraber yürüme teklifini, ona ilaç bırakışımı, dün geceki bana sorduğu soruyu... Her şeyi bir çırpıda anlatmıştım.
İkisi de çok mutlu olmuştu. Tuğçe'ye daha fazla ısınmıştım. O da artık benim için yakın bir arkadaştı.
Telefonumu elime aldığımda mesaj geldiğini gördüm.
denizkara_ : Teşekkür ederim
denizkara_ : Bir an seni göreceğim diye heyecanlanmıştım
merve1_ : İyi dersler :'')
Sınıfa edebiyat hocası girdiğinde yerime geçmiştim. Hala geçen günkü sınav sonucu olayını unutamamıştım. Sınıftakilerin kötü kötü bakışı aklımdaydı. Kendimi toparlamam lazımdı.
***
Nöbetçi öğrenci sınıfa girdiğinde hoca çocuğa dersini böldüğü için sert bakışlar atıyordu.
"Kusura bakmayın hocam. Nöbetçilik sırası artık bu sınıfta. Yarın Cemre ve Mert nöbetçiler."
Adımı duymamla dediği şeye odaklanmıştım. Nöbetçilikten nefret ederdim. Hocaların, müdürün isteklerini yapmak çok saçma gelirdi bana. Kesinlikle her şeyi Mert'e yaptıracaktım. Çocuk lafının bitmediğini belirtmek ister gibi devam etti.
"Hakan hoca bunları söylememi istedi. İyi dersler." diyip sınıftan çıktığında edebiyat hocası derse geri dönmüştü.
Yarın kesinlikle çok saçma bir gün olacaktı...
~Sizce nöbetçilik nasıl geçecek? Olaylar olaylar... Teorileriniz?
Bölüm hakkında düşüncelerinizi paylaşmayı ve oy vermeyi unutmayın, öptüüm :'')
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevsene Beni
Teen Fiction"Bugün de çok güzelsin..." "Şuan da güzel miyim sahiden. Ağlamaktan akmış bir makyaj, az önce rezil olmuş bir kız..." "Bugün de çok güzelsin. Yarın da çok güzel olacaksın. Ondan sonraki gün de güzel olacaksın. Ve ondan sonraki gün de... Akan makya...