Heyecandan elim ayağım titrerken ağzımı araladım.
"Seni seviyorum Batuhan."
Off olur mu Cemre böyle ya? Normal hayatta Batuhan demiyorsun çocuğa.
"Seni seviyorum Batu."
Ama böyle de çok düz oldu.
"Şştt sarı seni seviyorum."
Kahkaha attım. Bunu dersem kesinlikle beni orada bırakıp kaçardı.
Sinirden elimi saçıma attım. Yarım saattir aynanın karşısında oturmuş kendi kendime konuşuyordum. Partide Mert'in dediklerini düşündüm.
"Kısaca demek istediğim şey şu sen de birinin seni uyarmasını bekliyorsun. Seviyorsun onu Cemre. Tüm gün onu izledin. Yanına biri gidince gerildin. Gözlerin hep onu aradı. O sahnedeyken gözlerin doldu. Anlamadım ki neyi bekliyorsun. Onu kaybetmeyi mi?"
Onu seviyordum, haklıydı. Son zamanlarda yaşadığım şeylerden dolayı bunu ne kendime ne ona itiraf edebilmiştim ama artık zamanı gelmişti.
Gelmişti ama nasıl olacaktı bu?
Son arananlara girip tekrar Kübra'yı aradım.
"Ya Kübra bu ayna da işe yaramadı. Olmuyor, yapamıyorum. Pes mi etsem?"
"Ya kızım sen salak mısın? Çocuk zaten gözünün içine bakıyor. Sen seni seviyorum desen bile kabulü olur ne gerek var süslü cümlelere..."
Aynaya bakıp tekrar ofladım.
"Heyecanlanıyorum, yapamıyorum ki..."
"Derin derin nefes al. Bir daha dene hadi."
"Ya sanki çocuk doğuruyorum ne derin derin nefesi?"
"Sana da yaranılmıyor be gecenin köründe hala uyutmuyorsun beni bir de azarlıyorsun!"
Sahte kızışı gülmeme neden oldu.
"Tamam, tamam hadi uyu. En kötü ölü taklidi yaparım." Kübra görüşürüz bile demeden telefonu yüzüme kapattığında görmeyeceğini bilsem de gözlerimi devirdim.
Saate baktığımda ikiyi geçiyordu. Artık uyumazsam yarın itiraf etmeyi bırakın okula bile gidemeyecektim.
Dişlerimi fırçaladıktan sonra yatağıma geçtim. Yarının güzel olacağına inanarak kendimi uykunun kollarına teslim ettim.
***
Alarmın tiz sesi odayı doldururken esnemem de artıyordu. Gece bu kadar geç yatarsam tabi ki olacağı buydu.
Oflayarak ayağa kalkıp lavaboya doğru ilerledim. İşlerini hallettikten sonra odaya hızla geri döndüm. Hazırlanmam gerekiyordu.
İçimdeki garip his bugün daha güzel olmam gerektiğini söylüyordu. O yüzden siyah yerine kırmızı bluzumu aldım. Altına yine siyah pantolonumu alırken iç sesim bu büyük değişiklik (!) için beni tebrik etti.
Bu bile her gün koyu renkler tercih eden ben için büyük bir adımdı.
Hızlıca kıyafetleri üstüme geçirirken saçlarımı da düzleştirme kararı almıştım. Lavabodan kaptığım maşayı odama geçirirken hızlı olmaya da özen göstermiştim. Geç kalmamam gerekiyordu.
Yaklaşık yarım saatin ardından -ki bu yarım saat zulüm gibi geçmişti- tamamen hazırlandığımda çantamı da alarak evden çıktım.
Servis şansıma erken gelince günün güzel geçeceğine olan inancım artmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevsene Beni
Teen Fiction"Bugün de çok güzelsin..." "Şuan da güzel miyim sahiden. Ağlamaktan akmış bir makyaj, az önce rezil olmuş bir kız..." "Bugün de çok güzelsin. Yarın da çok güzel olacaksın. Ondan sonraki gün de güzel olacaksın. Ve ondan sonraki gün de... Akan makya...