"Ne kadar da güzel nöbetçisiniz ya siz... Ya kalksanıza olm!"
Kübra'nın bağırmasıyla gözümü açtığımda daldığımı anlamıştım. Mert de gözünü ovuştura ovuştura ayağa kalktığında bana elini uzatıp çakmamı işaret etti.
"Mükemmel bir ikiliyiz değil mi?" dediğinde kahkaha atarak eline vurdum. O bahçeye doğru yürüdüğünde Kübra bir yanıma Tuğçe diğer yanıma oturdu.
"Off keşke ben nöbetçi olsaydım. Dersler çok sıkıcı. Hele bir de fizik dersi. Yok tümsek ayna, yok çukur ayna, yok yansımaymış falan. Derste boğaldım diye bağırasım geldi" diyen Tuğçe'ye doğru güldüm.
"Fizik dersi güzeldir yaa..."
"Biliyoruz biz senin fizik dersine olan ilginin nerden geldiğini" diyip göz kırpan Kübra'nın bacağına vurup "Off uykum var benim, gitsenizee!" diye çemkirdim.
"Tamam, tamam. Gidiyoruz. Utanma küçük kedi" diyen Tuğçe ayağa kalkmış Kübra ile kol kola merdivenlere doğru gitmişlerdi.
Birkaç dakika sonra zil çalmasıyla Mert yanıma geldi ve konuşmaya başladı.
"İyi uyumuşuz ha, yatağımdaymış gibi hissettim valla"
"Aynen yaa çok iyiydi"
"Sen kafa kızmışsın ha. Neden bu kadar sessizsin normalde?"
"Bilmem, samimiyetimin olmadığı insanların yanında öyleyim aslında."
***
İki ders daha geçmişti. Hala kimse bizden bir şey yapmamızı istememişti. Zile on dakika olduğunu görünce Mert'in elinde telefonda biriyle yazıştığını gördüm. Ona doğru baktığımda sırıtıyordu.
"Gel, gel oku. Takılmam ben öyle."
Sırf merakımdan ona biraz daha yanaştığımda mesajları okunmaya başladım. Alt sınıflardan bir kızla konuşuyordu.
oykukırman: Off çok sıkıldım yaa
mertozturk: Kaçırayım mı seni
oykukırman: Olur, gel kaçır hadi.
mertozturk: Tamam atımı alıp geliyorum hemen
Mert gerçekten komik çocuktu. Pek bir şeyi umursuyor gibi gözükmüyordu. Sadece eğlenmesine bakıyordu. Belki de biraz onu örnek almalıydım. Ben çok düşünürdüm. Kırk kez tartardım kafamda. Oysa anı yaşasaydım şuan daha da mutlu olacaktım belki de.
O sırada zilin çalmasıyla lavaboya gitmek için ayağa kalktım.
Aynada kendime bakarken yanımdaki kız rujunu tazeliyordu. Sanki partideyiz. Ruj tazelemek nedir yaa?
Tam çıkacakken bir ağlama sesi duymamla arkama döndüm. Kırmızı gömlekli kız ağlıyordu. O an sabahki Denizle olan tartışmasını hatırladım.
İçimden bir ses yanına gitmememi söylese de ağlayan insanlara dayanamazdım bu da benim zayıf noktamdı.
"İyi misin, neden ağlıyorsun?"
"Bu seni ilgilendirmez, çekil önümden" diyip beni iterek kapıya doğru yürüdüğünde ağzım açık bir şekilde kalmıştım.
Sadece yardım etmek isteyen birine bencilce davranan bu kız Deniz'in nasıl en çok değer verdiği kişi olabilir, aklım almıyordu.
~
Nöbetçilik daha bitmedi. Daha güzel olaylar yaşanacak,, sizce neler olabilir?
Bir de kırmızı kareli gömlekli kız sizce hangi konuda Deniz'e yalan söyledi?
Bölüm hakkında düşüncelerinizi paylaşmayı ve oy vermeyi unutmayın, öptüüm :'')
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevsene Beni
Teen Fiction"Bugün de çok güzelsin..." "Şuan da güzel miyim sahiden. Ağlamaktan akmış bir makyaj, az önce rezil olmuş bir kız..." "Bugün de çok güzelsin. Yarın da çok güzel olacaksın. Ondan sonraki gün de güzel olacaksın. Ve ondan sonraki gün de... Akan makya...