7: "Söz."

2.4K 270 119
                                    

Taehyung yatağında yatıyor, hala seokjin'in dediklerini düşünüyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Taehyung yatağında yatıyor, hala seokjin'in dediklerini düşünüyordu. Neden böyle konuştuğuna anlam verememişti. Bazen öyle yavşak, bazen de öyle ciddi oluyordu ki onu anlaması cidden zordu. Seokjin'in hangi haline ayak uyduracağını şaşırıyordu. Kendinden yaşça büyük olabilirdi ama çocuk gibi gizemli davranması sinirini bozuyordu.

Kendisini ringte öylece bırakıp gitmeden önce, "sabah kahvaltı edeceğiz ben sana yazarım" diyerek gitmişti. Taehyung saatlerce orda oturmuş ve ne demek istediğini düşünüyordu. Garip olan ise, hyung'unu düşünmesi bile güzel geliyordu kendisine. Dün aralarında oluşan o yakınlık delirmesine yetmişti. Seokjin'in garip bir etkisi vardı üzerinde.

Yavaş yavaş yanlış düşüncelere kapıldığını fark ettiğinde telefonuna gelen mesajla irkildi ve düşüncelerinden sıyrıldı. Mesajın seokjin'den geldiğini gördüğünde, vakit kaybetmeden üstüne tıkladı. Seokjin'in bir mesajı ile kalbinin bu denli hızlı atması, onu cidden zorluyordu. Halbuki dün kendisine, açıkca benden uzak dur demişti.

Seokjin Hyung:
Hazırsan in, kapının önündeyim.

Taehyung hemen yataktan fırlayıp, lavaboya koştu. Dişlerini fırçaladıktan sonra elini yüzünü yıkayıp, siyah tişörtünü ve siyah kumaş pantolonunu giydi. Ardından spor çantasına temiz kıyafetlerini koyup, merdivenlerden hızla indi. İlk kişi mutfağa geçip, dedesine haber vermekti. Her zaman beraber kahvaltı ederler ve aksatmazlardı.

Şimdi onsuz kahvaltı etme fikri bile kendisini huzursuz etse de buna mecburdu. Sandalye de gazetesini okuyan dedesinin yanağına sulu bir öpücük bırakırken konuşuyordu. "Dede ben seokjin hyung ile kahvaltı etmeye gidiyorum haberin olsun." Yaşlı adam buna çok sevinmişti. Evlerine gelen gençleri sevmişti.

Torununun fiziğinin ve sağlığının iyiye gitmesi onu mutlu etmişti. "Güzelce kahvaltını et. Bak spordan sonra toparlıyorsun." Taehyung dedesinin de fark etmesi ile gülümsemiş ve sıkı sıkı sarılmıştı dedesine. Demek ki dıştan da belli oluyordu değişiklik. Kapının önüne geldi ve ayakkabılarını giyip aynada kendine son kez baktı.

Gerçekten yavaş yavaş fark ediliyordu değişim. Seokjin'i daha fazla bekletmemek için hemen evden çıktı. Basamakları inerken çantasını omzuna astı ve kafasını aniden kaldırdığında karşısında arabasına yaslanmış bir seokjin görmek nefesini kesmişti. Üzerinde siyah gömleği ve altında siyah kumaş pantolonuyla nefes kesici olmuştu.

Ayrıca hyung'unu ilk defa alnı açık bir şekilde görüyordu ve bu kesinlikle görülmeye değerdi. Ne kadar izlediğini bilmiyordu ama boğazı iyice kuruduğundan derince yutkundu. Yavaş adımlarla yanına ilerlerken ellerinin içi bile terliyordu. "Umarım çok bekletmedim hyung?" Seokjin çocuğa uzunca bakmış ve gülümsemişti.

Her sabah böyle güzel olacaksa bu afetle kesinlikle çok işi vardı. "Hep böyle ateşli olacaksan, seni beklerim ufaklık." Taehyung'un utanacağını bildiğinden daha fazla abartmadan sadece göz kırpmakla yetinmişti. Taehyung ise duydukları anında yanaklarını kızartmış ve sadece gülümsemişti. Bu adamın yanında bunlardan fazlasını yapamıyordu.

İmpotente ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin