İmpotente ✓

23: "Sevişelim, bedenlerimiz haricinde."

Taehyung yumuşak yatakta sağa sola dönerken, çarptığı bedenle gözlerini yavaş yavaş araladı. Dün gece duş almış ve sevgilisinin pijamalarını giymişti. Siyah saçları gözlerinin önünü örtmüş, uyuşuk bedenini, yanında çıplak uyuyan sevgilisinin sırtına bırakmıştı. Seokjin sadece alt kısmını giyinip, üstsüz yatıyordu. Aslında her zaman böyleydi.

Burnunu sırtına sürttü ve koala misali sarmaladı sevgilisinin kaslı bedenini. Parmak uçları ile sırtına yuvarlak çizdi. Alt dudağını ısırıyor ve kendi kendine gülümsüyordu. Avuç içlerini sevgilisinin beyaz sırtına bastırdı. Bel oyuğu boyunca okşayarak sıcaklığını hissetti. Seokjin sırtındaki ağırlık ve teninde gezen sıcaklıkla gülümsedi.

Sevgilisinin kıkırdamaları içini eritirken, aniden dönüp taehyung'u altına almıştı. "Ahh!" Seokjin ilk başta şaşırsada bebeğinin dolan gözlerini ve buruşan yüzünü görünce aniden kalktı üstünden. "Güzelim iyi misin?" Taehyung acıyla alt dudağını ısırdı. Dün geceden sonra kalçası acıyordu. "İyiyim," diye güçsüzce mırıldandı. Seokjin yaklaştı ve dudaklarına sulu bir öpücük bıraktı.

"Yalan söyleme, yüzünün hali canımı acıtıyor." Taehyung kalçasındaki acının, bel bölgesine yayılması ile yine tısladı. Uzun zaman sonra, çok uzun ve sert bir sevişme yapmışlardı. Seokjin taehyung'un kasıklarına baktığını anladığında seslice mırıldandı. "Sikeyim! Çok özür dilerim. Hayvan gibi abandım, çok mu ağrın var?"

Taehyung acının kalbine kadar yayılması ile derin bir nefes aldı. Ardından yatakta dikleşti. Seokjin'in telaşlı yüzünü elleri arasına aldı, gülümseyerek izledi. "Biraz krem ve uykuyla düzelirim. Üzülme sen sakın." Seokjin'e doğru yaklaştı ve boynuna sığındı. Seokjin ufaklığının bedenini sıkıca sardı ve yorganı kaldırıp kucağındaki taehyung'u içine bıraktı.

"Sen şimdi dinlen, ben sana kahvaltı hazırlayacağım. Sonra ilaçlarını içeceksin tamam mı?" Taehyung gülümseyerek kafasını salladı. Resmen bebek gibi bakılıyordu. Seokjin onun bu tavırlarına içi eriyordu. Yaklaştı ve dolgun yanaklarına sulu sulu öpücükler bıraktı. Alt kata mutfağa inip, sıcak su ve birkaç sebze çıkardı.

Biraz sebze çorbası, kızarmış et ve pirinç yapacaktı. Yiyecekler hazır olduğunda, portakal suyu sıkıp elindeki tepsiye yerleştirdi. Dolaptan ağrı kesici ve krem alıp üst kata ilerledi. Kapıyı hafif araladığında sevgilisinin çocuksu hali delirtmişti onu. Taehyung yatakta ellerini yukarı kaldırmış, ağzından sesler çıkartıp çalan şarkıya eşlik ediyordu.

O kadar tatlı bir hali vardı ki şu an... Seokjin onun o dolgun yanaklarını, şişkin dudaklarını ısırmak istiyordu. Elindeki tepsiyi yatağın başındaki koltuğa bıraktı. Şarkıya dalan sevgilisinin yanına oturdu ve aniden sardı kollarını. "Dayanamıyorum!" Taehyung ne olduğu anlayana kadar, seokjin yüzünün her yerini sulu sulu ve seslice öpüyordu.

Sert ve sesli öpüşleri çok iştahlıydı. "Bu kadar tatlı olma." Bu sefer dudaklarına geçti ve defalarca öpücük bıraktı. Şaşkınlıktan ne olduğunu anlamayan sevgilisinin, yanağına dişlerini hafifçe geçirdi. Ardından bolca öpücük bıraktı ve geri çekildi. İlk defa bu kadar kaybetmişti kendini. Taehyung kollarının arasında ufacık kalmış, öylece seokjin'i izliyordu.

"Bakma bana öyle, yemin ederim sevginden ölüyorum." Taehyung derin bir nefes aldı. Sevgilisinin ıslak öpücükleri sayesinde yüzü ıslak, dişlerinin tatlı izi yanağındayken gülmeye başladı. "Kas yaptım, güçlendim ama hala bebek gibi bakıyorsun bana." Seokjin yaklaştı ve burnunun ucunu öptü. "Benim bebeğimsin. Seni koruyorum, öpüyorum, sarılıyorum sen benim bebeğimsin."

Taehyung seokjin'in boynuna kollarını sardı ve kucağına sokuldu. Seokjin onun bu haline gülümsedi ve tepsiyi yatağa, yanlarına aldı. Taehyung kucağındayken, sıcak çorbadan hafif üfleyip sevgilisine uzattı. Tüm yemek boyunca seokjin taehyung'u öpmüş ve yemeğini yedirmişti. "Şimdi bu ilacı iç, sonra da kremini sürelim." Taehyung ilacı içmiş, içine dolan heyecanla beklemişti.