25: "Biten hayatımın ilk evresi." Final

2.4K 169 562
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2 yıl sonra

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2 yıl sonra

Aynanın karşısında gömleğini ilikledi ve onu dikkatle izleyen arkadaşına ufak bir gülümseme bahşetti. Gülüşünde acı, icran ve heyecan saklıydı. Aynadaki yüzüne uzunca baktı. Çökmüştü elbette ma hala omuzlarındaki yük onu bitkin gösteriyordu. Jimin yavaşça yaklaştı ve gömleğinin yakasını düzeltti. Onun böylesine mutlu olması gereken bir günde üzgün olması...

"Heyecanlı mısın?" Taehyung derin bir nefes aldı. Heyecan, mutluluk ne demekti unutmuştu. İçinde ateşi sönmeyen bir özlem, teninde hissetmek istediği eller başka ellerdi. Şu an yanında olacak insan başkasıydı. Tekrar derince yutkundu. Yıllar sonra tekrar bir ten tadacak ve dudakları ile mühürleyecekti. Karnında kasılmalar, avuç içlerinde terlemeler çoktan baş göstermişti.

"Hazırım, gidelim." Jimin, jungkook'un çoktan kapıda nöbet tutacağını bildiğinden kendi arabasını almıştı. Taehyung titreyen avuç içlerine rağmen yerine sindi. Deliler gibi hızlı atıyordu kalbi. Onun yanına gitmeden önce, yüreğine oturan ağırlıkla jimin'e döndü. Jimin gözlerindeki özlem ve hasret parıltısını tanıyordu.

"Tamam seni ona götüreceğim." dediğinde taehyung minnetle baktı. İstediği yere geldiklerinde arabayı durdurdu. Titreyen arkadaşının omzunu sıktı. "Sana kızmıyor, hala seviyor seni. Biliyorsun o kanatlarını hep üstünde tutuyor. Şimdi git ve ona güzel haberi ver." Taehyung dolu gözlerini yumdu ve arabadan hızla inip taşlı yollardan yürüdü.

Mezarlıkların başına geldiğinde bir çocuk gibi çöktü yere. Sevdiği üç insanı da toprağa vermişti. "Anne," sesi resmen içine kaçmıştı. Titriyor ve hıçkırarak ağlıyordu. "Baba," onların ölümüne alışmıştı ama biraz ilerisinde yatan bedenin ölümüne asla alışamıyordu. Koca iki yıl acısına acı katmıştı. Özleminden ölüyor ama istediği kollar onu saramıyor, öpemiyordu.

O kadar bitkindi ki, tam şu an onun saçlarını okşamasına, yol göstermesine ihtiyacı vardı.
Sanki hala yanında gibiydi. Bazen evde gözlerini gezdiriyor, yokluğunu fark ettiğinde kalbi sıkışıyordu. Yalnızlıktan çok korkuyordu taehyung ama şu an gerçekten kimsesiz gibiydi. Mutlu olmak bile ihanet gibi geliyordu. Sanki ona, ölümüne yapılan bir saygısızlık gibi...

İmpotente ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin