18: "Cevizli kek."

2.4K 205 145
                                    

Kollarındaki son güçle birlikte kum torbasına geçirdi yumruğunu. Saatlerdir çalışıyor ama siniri asla geçmiyordu. Telefondaki pisliğin dedikleri hala zihninde dönüyor ve sevgilisini kaybetme korkusu doluyordu yüreğine. Elleri artık kesintisiz vurmaktan kanamış ama Seokjin asla farkında değildi. Tam bir tane daha indireceği sırada Taehyung beline sarıldı.

"Neden bu kadar çok çalışıyorsun?" Seokjin alnını kum torbasına yasladı ve derin bir nefes aldı. Bebeğini korkutmak istemiyordu. Ter damlaları akan saçlarını geriye doğru attı ve geri dönüp Taehyung'a sarıldı. "Vücudumu ısıtıyordum, sen nerdeydin?" Taehyung ellerini sevgilisinin boynuna doladı. "Hiç dedemleydim sohbet ettik biraz." Seokjin yarım ağız sırıttı ve Taehyung'un beline kaslı kollarını sıkıca sardı.


Ardından burnunu burnuna süreledi. "Hım ne konuştunuz bakalım?" Yaklaştı ve dudaklarını birleştirdi derin bir öpücük kaptı sevgilisinden. "Senden bahsettim ona, sana olan sevgimden ve senin bana olan sevginden bahsettim." Seokjin yutkundu, gerçeği öğrenirse ondan nefret edecekti. "Seni nasıl seviyor muşum bakalım ufaklık?"

Taehyung gülümsedi ve çenesine öpücük bıraktı. "Bunu senden, akşam benimle uyurken masal niyetine dinlemek isterim." Seokjin gülümsedi ve sevgilisinin kalçasına ufak bir tokat attı. "Bunu zevkle yapacağım ama başka şeyler de yapacağız değil mi?" Taehyung kalçasındaki elin üstüne elini koydu. "Hım daha yeni birlikte olmadık mı?"

Seokjin gözlerini kocaman açtı. "Delirdin mi sen? Bir hafta oluyor." Taehyung kahkahalarla güldü. "Çok erken Jin, biraz vakit geçsin özle beni." Seokjin kanlı ve yaralı ellerini arkasına sakladı. Sevgilisi görsün ve üzülsün istemiyordu. Ringin iplerine yaslanan sevgilisine döndü. "İyi de sevgilim, ben zaten seni deliler gibi özlüyorum."

Taehyung gülümsedi ve sevgilisine baktı. Ellerini tutmak istiyordu. "Ellerini uzatsana." Seokjin biraz kıpırdandı yerinde. "Bebeğim biraz daha çalışmam lazım olur mu?" Seninle yarın uzun uzun çalışacağız zaten. Hem sen niye geldin?" Taehyung alt dudağını büzdü. "Sevgilimi görmeye gelemez miyim?" Seokjin yaklaştı ve büzdüğü dudağını ısırdı.

"Ah! Seokjin ne yapıyorsun sen?" Seokjin yermiş gibi sesler çıkardı. "Oh hayatımda yediğim en güzel et buydu." Taehyung'un acıyan dudağına baktı gözleri dolmuştu. Cidden ısırmıştı ve canı yanmıştı. Seokjin bunu fark eder etmez yanaştı. "Özür dilerim çok mu acıdı?" Taehyung kafasını sakince salladı ve ona sarılan sevgilisine sokuldu.

Ardından boynuna geçti ve derisini dişleri arasına alıp emdi. Islakça öptü ve biraz geri çekildi. "Vücuduna izler bırakmaya bayılıyorum." Seokjin gülümsedi ve sevgilisinin dudaklarına tüy kadar hafif öpücük bıraktı. "Ben de, ben de fazlasıyla bayılıyorum sana." Taehyung gülümsedi tekrar ateşli bir öpücük alacaktı ki sevgilisinden namjoon'un sesi yankılandı.

"Seokjin odama gelir misin?" Taehyung biraz uzaklaştı sevgilisinden, Seokjin kafasını sallayıp Namjoon'u gönderdikten sonra sokuldu ufaklığının boynuna. "Sen eve git, alınacak bir şeyler varsa bana yaz ben gelirken alırım. Güzel bir film seç olur mu?" Taehyung tatlı tatlı gülümsedi ve Seokjin'in yanağına öpücük bıraktı.

"Görüşürüz, akşama yine camdan mı geleceksin?" Seokjin gülümsedi ve alnından saçlarını çekip dudaklarını bastırdı. "Hayır bebeğim, erken gelip dedenle konuşalım biraz adama ayıp olmasın." Taehyung öyle güzel baktı ki Seokjin'e daha önce kimseye böyle güzel bakmamıştı. Seokjin ise gözlerini gözlerinden çekmiyor ve o parlayan gözlere aşkla bakıyordu.

Lanet olsun ki ufaklığı cidden çok güzel ve masumdu.

Seokjin Taehyung'u göndermiş ve Namjoon'un deri koltuklarından birine kurulmuştu. "Eğer yine Jisoo ile kavga edip benden yardım dileneceksen, hiç nefesini boşuna tüketme uğraşamam sizle." Namjoon sinirle nefes verdi. "Taehyung ile olan ilişkini hala neden bitirmedin? Biz sana ne dedik Jin? Neden dinlemiyorsun?"

İmpotente ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin