Cinayet Ayrıntılarda Saklı (Tamamlandı)

4.

Gece saat 11-di ve nihayet 10 saat süren soruşturma bitmişti. Otelde ben, Salvador ve otel sahibi dışında sadece 11 kişi kalmıştı. Müşteriler olan Tom Sanders, Jane Miller, Alison Berry, çalışanlar olarakta garson Jason, temizlik görevlisi Marta, ben olmadığımda yerimde duran Kate, güvenlikte çalışan Jack ve Chris, hizmetçi Sofia, aşçı Beckham ve yardımcısı Oliver. Diğerleri hepsi serbest bırakılmıştı. Şu an kocaman otelde kapıdaki polisleri saymazsak sadece 14 kişiydik ve içimizden biri katildi. Ya da biz öyle düşünüyorduk. Neden sadece 11 kişi saklanıldı ki bu kadar adam arasından? Sanırım yaptığı işler cinayete yardım edebilecek kapasitedeydi.

"Aranızdan biri ve ya birileri katil. Yarın saat 10-da yeniden hepinizle tek-tek soruşturma yapılacak. O zamana kadar hazır olmanızı istiyorum. Şimdi gidip uyuya bilirsiniz. " Herkes yavaşça ayağa kalkıp kendileri için ayrılmış olan odalara gitmeye başladılar. Bende ayağa kalkarken Salvadorun seslenmesiyle durdum.

"Siz benim odama gelin bayan Aria. Cinayetle ilgili konuşacaklarmız var."

"Tamam." diyerek ardınca yürümeye başladım.

Odasına girdiğimizde üstündeki ceketi çıkarıp yatağa fırlattı ve masasının önüne gidip durdu. Elindeki dosyalara baktıktan sonra bana dönüp oturmamı söyledi. Durduğu yerin önüne oturdum.

"Cinayet dün sabaha yakın saatlerde işlenmiş. Kadını bıçakladıktan sonra kafasını saate vurmuş ve saat 03:55de durmuş. Aynı zamanda kadının midesinden zehir bulunmuş. Birisi onu zehirlemek istemiş. "

"Bu durumda demek ki birisi onun zehirlemek istemiş ve birisi de öldürmüş. İki kişi bir-birinden habersiz yapmış bunu ve demek ki katil iki kişi mi?"

"Aynen öyle." dedi sert yüzü ifadesiyle. "Ya da tam aksi katil işini sağlama almak istemişdir."

"Bay Tom Sanders'in dediklerini hatırlıyor musunuz? "

"Evet, bir hizmetçinin onun odasına girerken gördüğünü iddia etmişti. " Demek ki bunun için hizmetçi Sofia'nın eve gitmesine izin vermemişti. Ondan şüpheleniyordu. "Ama ben bay Tom'un dediklerine o kadar da güvenmiyorum. " dediğinde yanılmıştım.

"Henüz bununla da bitmedi. Kadın telefonda en son kiminle konuştu biliyor musun?"

"Kiminle?"

"Otel müdürü Jamie Andersson. " demesini hiç beklemiyordum. Çok şaşırmıştım. Olay iyice karışmıştı.

"O zaman yarın ilk işimiz bence bay Jamie'ye bayan Elizabeth'i sormak olacaktır. "

"Kesinlikle." dedi beni onaylayarak.

"Peki parmak izi falan yok mu hiç bir yerde?"

"Sadece Sofia'nın getirdiği bardakta kendisinin parmak izi var. Kalan her şey temizlenmiş. "

"Sofiadan şüpheleniyor musunuz?"

"Hayır. "

"Neden?"

"Bir katil arkasında asla böyle saçma ve göze batan bir iz bırakmaz." Doğru söylüyordu.

"Peki. Eğer başka bir şey yoksa ben artık gidebilir miyim? Beynim artık çalışmıyor."

"İyi geceler." dedi soğuk bir şekilde. Ayağa kalkıp bende "iyi geceler" dedikten sonra kapıya doğru yürüdüm. Tam kapıyı açıp dışarı çıkıyordum ki karşımda elinde bıçak olan Jason belirdi.

"Jason?"

"Aria? Burada ne yapıyorsun?" dediğinde arkamdan Salvador da gelmişti.

"Asıl sen burada ne yapıyorsun, elinde bıçakla?" dedi ürkütücü bir tonda.