Bu basit bir cinayet değildi.
Bu çok daha fazlasıydı.
Bu bir oyundu.
Taraflar belliydi. Bir tarafta biz diğer tarafta onlar.
Geri çekilmiyordular. Kazanmak için savaşıyordular.
Asıl oyun şimdi başlıyordu. Çünkü biz artık onların yapabileceklerini biliyorduk.
Biz onların atacağı adımları tahmin edebilecektik.
İkimizde bir şey söylemeden öylece durmuştuk. Bana bunu bile yapmıştılar.
"Böyle bir şeyi kim yapar Salvador? Bir insana bunu nasıl yaparlar?"
"Bir katilden ne bekliyorsun ki? Eğer birini öldürdüyse diğerini de mahveder. Bu onun için hiç bir anlam ifade etmez. " dedi ve sonra hiç bilmediğim bir ifade ile bakmaya başladı gözleri. Ben onun ne hissettiğini çözemeden bir ses geldi.
İkimizde aynı anda ses gelen tarafa dönmüştük ama karanlık olduğu için bir şey gözükmemişti. Salvador poşeti hızla koltuğun arasına koyup beni kolumdan tutup çekmeye başladı.
"Saklanmalıyız. " dedi fısıltıyla. Ona ayak uydurmaya çalışarak gidiyordum. Fenerlerimizi söndürmüştük ve etraf kapkaranlıktı.
Sonunda büyük bir levhanın arkasına geçip durduk. Alan dar olduğu için Salvador beni duvara yapıştırıp iyice saklamış kendisi ise önümde durmuştu. Eğer birisi dikkatle bakarsa onu görebilirdi.
Gözükmemesi için onu bir az daha üzerime çektim. "Gözükeceksin. " dedim açıklama yaparak. Hafif bir tebessüm etti ama hemen de silindi o güzel dudaklarından. Tabii ben yakalamıştım.
Sessizlik etrafa çökerken bir kaç dakika sonra ayak sesleri geldi. Birisi buraya geliyordu.
Düşündüğüm gibi de oldu. Bir kişi içeriye girmiş ve az önce yanında olduğumuz koltuğun yanına gelmişti. Elini koltuğun arasına salıp poşeti çıkardı. Bir süre sonra yeniden poşeti yerine koydu.
Nefesimi tutmuş heyecanla izliyordum. Ama beni daha çok heyecanlandıran şey Salvador'un çok fazla yakınımda olmasıydı.
Sanki yer varmış gibi bir az daha geriye attım ayaklarımı ama bir şeye çarpmamla durmak zorunda kaldım. Kahretsin! Ses çıkarmıştım. Salvador hızla bana dönerken ona dudağımı ısırarak özür dilermiş gibi bakmaya başladım. Beni rahatlatmak ister gibi baktı ama sonra diğer tarafa baktığında tedirgin oldu. Ben de kafami yana çevirip baktığında adamın bizim durduğumuz tarafa doğru geldiğimi gördüm. Kahretsin, kahretsin!
Ne yapacaktık?!
Ben telâşlanmaya başlamıştım ama Salvador sakinliğini koruyordu. Bana dönerek dudaklarını oynatıp 'sakin ol' dedi. Ama ben yapamıyordum. Kalbim heyecandan ve korkudan göğsümden çıkacak gibi atıyordu.
Bir katille kimsenin sesimizi duyamayacağı bir odadaydık! Ve biz onun ne kadar güçlü olduğunu ve kim olduğunu bilmiyorduk.
Artık korkudan titremeye başladığımı gören Salvador bir az daha üstüme geldi. Şu an yapışık ikizler gibi duruyorduk! Adam ise adım-adım üzerimize geliyordu.
Salvador korkumun geçmeyeceğini anlayıp yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Konuşamıyordu çünkü adam artık çok yakınımızdaydı.
O ise hiç düşünmediğim bir şey yaptı. Dudaklarını dudaklarıma bastırdı ve yavaşca öpmeye başladı. Sakince...beni rahatlatmak ister gibi. Ben ise öylece kalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cinayet Ayrıntılarda Saklı (Tamamlandı)
Mystery / ThrillerDünyadaki en büyük suç neydi? Adam öldürmek mi? Yoksa mahvetmek mi? Hangisi daha kötüydü? 12 Aralık 2018... Dünyada işlenen binlerce cinayetten sadece birinin işlendiği bir tarih. O gece bir kadının kanı aktı beyaz zemine. O gece bir insanın ruhu...