16.

373 58 33
                                    

Gözlerimi açarak yataktan doğruldum. Bir süre oturup sakince etrafı izledim. Gözlerimi bir noktaya dikip yaşadığım şeyleri düşündüm. Bir rüyanın içinde olmayı diledim. Uyanmayı diledim. Bulunduğum durumun kabus olması için nelerden vazgeçebileceğimi düşündüm.

Sonra...o geldi aklıma. Ve ne düşündüm biliyor musunuz? Ben sırf onun için bu kadar acıya dayanmaya razıyım. 'İyi ki rüya değil' dedim. 'İyi ki onu tanıdım' diye düşündüm.

Sonra bana inanmaması geldi aklıma. Bana şüpheyle bakması...Ve o an ilk defa kendime 'keşke' dedim. Keşke hiç bu olay olmasaydı ve ben onu hiç tanımasaydım.

Dış kapının açılma sesi geldiğinde Salvador'un geldiğini anlamıştım. Kapıyı bağlama şeklini bile ezberlemiştim. Aptalca güldüm halime. Sevmek insana aptalca şeyler yaptırırdı. Ve aptalca şeyler ezberlettirirdi.

"Aria." diyerek kapıyı çaldı.

"Gel." Sakince kapıyı araladı. Beni baştan ayağa süzüp nasıl olduğumu anlamaya çalıştı.

"Sorgu odasında görüşmeni istediğim birisi var. Hazırlan ve hemen gel."

"Kim?" dedim kaşlarımı çatarak.

"Hazırlan ve gel." diyerek kapıyı kapattı. Gözlerimi devirerek ayağa kalktım. Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Bir kaç gündür hiç aynaya bakmadığımı farkettim. Berbat bir haldeydim. Yorgun ve bitmiş gibi gözüküyordum. Gözaltılarım şişmiş, dudaklarım kurumuş ve saçlarım darmadağandı.

"Kendine gel Aria. Belki bu gün bitmedi ama bir gün bitecek. Bir gün yaşadığım tüm bu olaylar hepsi bitecek. Normal hayatıma geri döneceğim. Hatta yalnız değil biriyle döneceğim. Bu olayın bana hediyesi o olacak. Şimdi kendine gel. Her şey çok güzel olacak." dedim gülümseyerek.

Kendime çeki düzen vererek odadan çıkıp sorgu yapılan odaya doğru ilerlemeye başladım. Umut doluydum. İnançlıydım. Salvador bana inanacaktı. Her şey gerçekten güzel olacaktı.

Odanın önüne gelerek kapıyı çaldım ve onay aldıktan sonra içeriye girdim. Salvador 50-li yaşlarında gözlüklü birisiyle oturmuştu.

"Gel Aria. "

"Merhaba." dedim ve adamda ayağa kalkarak aynı şekilde selamladı beni. İleriye doğru gidip adamın önünde durdum. Salvador'un bizi tanıştırmasını bekliyordum.

"Bu London Özel Hastanesinin en ünlü psikolojik hastalıklar uzmanı doktor İvan Watson. " dedi ve ben o an parçalara ayrıldım. Gözlerim yavaşça Salvador'u buldum. Ona büyük bir hayal kırıklığı ile bakıyordum. Beni o an öyle bir incitmişti ki. Öyle bir yakmıştı ki bu güne kadar yaşadığım tüm acılar yanında hafif kalmıştı.

Az önce bana inanacağını umarak buraya gelmiştim ama o...o beni bir doktorla görüştürüyordu.

Hiç birşey demeden arkamı dönerek göz yaşlarımı serbest bıraktım. Koşarak odayı terkettim. Koşuyordum. Acıyla koşuyordum.

"Aria! Dur." dedi arkamdan gelen Salvador. Ama onu dinlemeden koşmaya devam ettim. Odasının önüne gelerek içeriye girdim ve doğru yatak odasına girip kapıyı kitledim. Sonra kapıya yaslanıp yavaşça yere çöktüm. Hıçkırıklara boğularak...

Hani bazı anlar olur bağırarak hüngür-hüngür ağlamak isteriz. Hep içimizde tuttuğumuz o sesi dışarıya çıkarmak isteriz. Ve ben şu an onu yapıyordum. Bağırarak yere çökmüş bir vaziyette ağlıyordum.

Beni hasta zannediyordu! Benden şüpheleniyordu! Onlardan değil benden şüpheleniyordu...

Bana inanmadı, geçer dedim, inanır dedim. Geçmedi ve daha beterini yaptı.

Cinayet Ayrıntılarda Saklı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin