Düşündüğümden daha da zor olacak.
Bu bir cümle yeterince korkmama neden olmuştu. Zaten zor değil miydi? Daha kötü ne olabilirdi ki?
Biz zoru yaşamalıydık değil mi? Kötüyü bilmeden iyinin değerini anlamazdık.
Salvador o cümleyi söylemiş ve sonra odanı terketmişti. Korkularımla bir başıma kalmıştım. Kocaman bir otelde katillerle birlikteydik ve onlar sandığımdan daha tehlikeliydi.
Odadan çıkarak soruşturma yapılan odaya geldim. Salvador Sofia'la birlikte oturmuştu. Beni niye çağırmamıştı?
Bir şey demeden yerime geçip oturdum.
"Bayan Elizabeth ile kavga ettiniz mi?"
"Evet. Küçük bir kavgaydı." dedikten sonra Sofya yutkunarak önce bana sonra Salvador'a döndü.
"Bakın ben yapmadım. Gerçekten ben yapmadım. Evet, o benim annem. Evet, hiç anlaşmıyoruz ve evet, onunla kavga ettim. Bunlar beni yeterince şüpheli durumuna getiriyor ama yemin ederim ben yapmadım." dedi ve sonra ağlamaya başladı. Bakışlarım Salvador'u bulduğunda kıza acıyarak ve şefkatle baktığını gördüm.
"Çıkabilirsiniz." dedi nazikçe. Herkese karşı sert olan Salvador neden bu kıza karşı bu kadar yumuşaktı? Altında başka sebep aramalı mıydım? Ondan hoşlanıyor olabilir miydi?
Aslında olabilirdi. Güzel bir kızdı Sofia. Her erkeğin bayıla bileceği bir kız. Bu benim sinirlerimi yerinden oynatmaya yetmişti ve sinirle Salvador'a döndüm.
"Beni neden çağırmadın?"
"Dinlenmek istersin diye düşündüm. "
"Yani Sofia'la konuşacağın başka bir konu yok öyle mi?" dedim imayla. Bakışları elindeki dosyadan çekildi ve beni buldu.
"Ne demek istiyorsun Aria?"
"Bir şey demek istemiyorum. Başka birisi gelecek mi?"
"Hayır bu gün çok yorgunum. Yarın devam ederiz. "
"Peki." diyerek ayağa kalktım ve odadan çıktım.
Onu kıskanmıştım, evet! Hem de hiç bir hakka sahip olmadan. O benim kimimdi ki? Hiç kimsem! Bir olay yaşamıştık. Bir cinayetin içindeyiz ve bir gün bu cinayet çözülecekti sonra herkes yeniden kendi işinin başına geri dönecekti.
Kahretsin ki kendime engel olamıyordum. Ona her geçengün daha çok bağlanıyordum. Onu sevmeye başlıyordum! Hatta kıskanmaya!
Ne hakla Aria? diye soruyorum kendime. Bana beni istemediğini apaçık bir dille söyledi! Ama hoşlandığını da söyledi...
Delireceğim! Delireceğim! Delireceğim!
Koridordan sağa dönerken bir anda boğazımda el hissettim. Birisi beni arkadan tutmuş boğuyordu. Bağırmaya çalışıyordum ama yapamıyorum. O kadar güçlü sıkıyordu ki boğazımı!
Nefesim kesiliyor ve gözlerim kapanıyordu.
Bu sefer başarıyordu. Beni öldürüyordu. Bilincim yavaş-yavaş kapanırken son anda ellerini boğazımdan çekti. Ciğerlerime oksijen dolmaya başladı ama bu kendime gelmem için yeterli olmadı.
***
Gözlerimi yavaş-yavaş açmaya başladım. Salvador'u odasındaydım. Boğazıma bir şey sarmışlardı ve çok acıyordu.
"Uyandın mı? İyi misin Aria?" diyerek yaslandığı sandalyeden doğruldu Salvador.
"İyi değilim. " dedim gözlerimsen yaşlar akmaya başlarken. Tanrım 3-cü kez! Ölüyordum! Ölecektim! Bu otel bir cinayete daha tanıklık edecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cinayet Ayrıntılarda Saklı (Tamamlandı)
Mystery / ThrillerDünyadaki en büyük suç neydi? Adam öldürmek mi? Yoksa mahvetmek mi? Hangisi daha kötüydü? 12 Aralık 2018... Dünyada işlenen binlerce cinayetten sadece birinin işlendiği bir tarih. O gece bir kadının kanı aktı beyaz zemine. O gece bir insanın ruhu...