Yerde kanlar içinde yatan kadına baktım. Bu gün giydiği beyaz elbisesi kırmızıya boyanmış kadına baktım. Kapalı gözlerine baktım. Haraketsiz ellerine baktım.
Ben bir cesede baktım o gün ikinci kez.
Ben bayan Alison'un cansız bedenine baktım....
İlk defa yanan ışığa nefret ettim belki de. İlk kez karanlığın yerini aydınlık aldığı için kötü hissettim. İlk kez sadece karanlıkta kalmayı diledim. O ışığın yanmamasını ve yerdeki ceseti görmemeyi diledim ama çok geçti.
Hayat bana durmadan acı çektiriyordu. Birinin içinden alıp diğerine atıyordu.
Nefes alamıyordum. Boğuluyordum. Ölü bir bedene bakıyordum ve ben ölüyordum.
"Aria. " dedi Salvador ve hemen elimden tutarak beni oradan uzaklaştırdı. Başımı göğsüne yasladı. Bir şeyler demek istiyordu ama diyecek bir şey bulamıyordu.
Doğru ya, artık söylenecek bir şey bile yoktu.
Bu sefer ağlayamıyordum bile. Öylece dümdüz bakıyordum. Bir noktaya ilişmişti gözlerim. Nereye çevirirsem çevireyim gözlerimi kadının görüntüsü geliyordu önüme.
Az sonra kolidor şüphelilerle doldu. Hepsi kadını görür-görmez şaşırmıştı. Hatta Sofia ağlamaya başlamıştı.
"B-bu nasıl olur?!" diyen bay Jamie'di.
"Aman Tanrım! İnanamıyorum!" Ve daha buna benzer bir çok kelime.
Sonra bir gürültü daha. Ve yine elektirikler gitti. Yine hepimiz katil ile aynı koridorda karanlığa boğulduk.
Sanki çakan şimşekler bize bu olayı anlatmak istemişti. Sanki bu gecenin korkunç olacağını bildirmek istemişlerdi. Sanki gecenin bitmeyeceğini aksine daha yeni başladığını göstermek istemişlerdi.
Ve evet. O gece hiç bitmeyecekti. O gece benim için her daim devam edecekti...
"Aria. Kendine gel, lütfen, lütfen. " dedi Salvador kafamı göğsünden çekerken. Hala gözlerim dümdüz bakıyordu. Duyuyordum, herkesi duyuyordum. Düşünebiliyordum. Ama tepki veremiyordum. Sanki bütün uzuvlarımı kaybetmiştim. Konuşmak istiyordum ama yapabildiğim tek şey ileriye doğru bakmaktı.
Ben şoktaydım...
"Aria! Aria! Bana bak güzelim, lütfen. "
Bana bak Aria!
Bunu kim yapmış olabilir!
B-bu nasıl olur!
Bir cinayet daha mı işlendi!
Ya sıra bize gelirse!
Beynimde onların konuşmaları dönüyordu. Karanlık bir koridorda sanki bir şey görebiliyormuş gibi bir noktaya bakıyordum ben. Oysa her yer karanlıktı... Içinde olduğum cinayet gibi kapkaranlıktı ve kırmızıydı. Kanla boyanmıştı.
"Herkes odalarına dönsün! Ve ben haber vermeden hiçkimse ama hiçkimse odasından ayrılmasın! Anlaşıldı mı?" dedi Salvador. Ses gelmeyince tekrar etti: "Anlaşıldı mı?!"
"Evet. " denildi ve dağılmaya başladılar. Polislerle birşeyler konuştuktan sonra yanıma geldi Salvador.
"Hadi Aria odamıza gidelim. Uyu tamam mı? Geçecek. Korkma lütfen güzelim. Korkma, ben yanındayım. " diyerek beni kucağına alarak yürümeye başladı Salvador.
Geldik ve o beni yatağa yatırarak üzerimi örttü.
"Lütfen uyu. Korkma tamam mı? Uyu." dedi ve arkasını dönecekken bir anda elinden tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cinayet Ayrıntılarda Saklı (Tamamlandı)
Mystery / ThrillerDünyadaki en büyük suç neydi? Adam öldürmek mi? Yoksa mahvetmek mi? Hangisi daha kötüydü? 12 Aralık 2018... Dünyada işlenen binlerce cinayetten sadece birinin işlendiği bir tarih. O gece bir kadının kanı aktı beyaz zemine. O gece bir insanın ruhu...