7.

441 62 57
                                    


*Her satrı dikkatle okuyun. Çünki hiç bir cümle boşuna yazılmadı.

Ormanda hızla durmadan kaçıyor ve peşimden gelen adamlardan kurtulmaya çalışıyordum. Yalın ayaklarım her adımımda daha çok acıyor ve kanıyordu. Akan kanlar ise toprağa karışıyordu.

Sadece ay ışığının aydınlattığı kadar görebiliyordum önümü. Tüm bedenimin yorulmuş olmasına rağmen peşimden gelen adamların korkusu daha çoktu ve ben durmaya niyetli değildim. Tabii nefesim kesilmeseydi...

Arkamı dönüp onlara baktığımda 3 kişininde bana yaklaşmasına az kaldığını gördüm. Önüme döndüğümde ise bir an kendimi tutamadım ve yere düştüm. Dizlerimi sertçe yere vurmuştum ve artık sadece ayaklarımın değil dizlerimin de kanı bulaşmıştı siyah toprağa. Yeniden ayağa kalkmaya yeltendim ama bir kolun beni hızla kendine çekmesiyle durdum.

Kahretsin! Yakalamışlardı! Yakalanmıştım!

"Benden ne istiyorsunuz?" dedim ağlamaktan çatallaşmış sesimle. Yüzlerini göremiyordum ve bu biraz daha korkmama neden oluyordu.

"Yıkılacaksın! "

"Kaybedeceksin!"

"Acı çekeceksin!"

Sesleri kulağımı batıracak şekilde yüksek çıkıyordu. Ve ben ellerinden kurtulup kulaklarımı tutmaya başladım.

"Susun!" dediğimde kahkaha atmaya başladılar.

O an gerçek olmadığını anladım. Rüya görüyordum. Rüyaydı! Kabustu!

Terden yüzüme yapışmış saçlarımla derin nefes alarak gözlerimi açtım.

Tanrım, bu nasıl bir kabustu böyle?! Evet kabuslarıma alışmıştım ama böylesine korkutucu olanı hiç bir zaman görmemiştim.

Çocukluğumda psikolojik bir hastalığım vardı ve neredeyse her gün kabus görürdüm. Ama tedaviyle hastalığım iyileşmişti ve ben uzun zamandır kabus görmüyordum.

Sanırım yaşadığım olay yine beni etkilemişti ve gördüğüm kabusta bunun sonuçuydu.

Saat 04:07. Yataktan kalkıp lavaboya doğru ilerlemeye başladım. Bir anda aklıma Salvaodrun gelmesiyle onun uyuduğu odaya geçtim. Salvadoru görmeyi bekliyordum ama yoktu. Etrafa bakmaya başladım ama hiç bir yerde yoktu. Nereye gitdi bu adam?

Dış kapının açılma sesi geldiğinde hızla kendi uyuduğum odaya geçtim. Yatağa girip yorganı üzerime çektim. Adım sesleri yaklaşıyordu ve bu mesafeden bile Salvadorun kokusunu alıyordum.

Sonra ses kesildi bir süre. Yakınımdaydı. Ellerini saçlarımda hissettiğimde nefes almayı unutmuştum ve bir an gözlerimi açacak gibi oldum. Son anda kendimi durdurup rolüme devam ettim. Tüy kadar hafif kısa bir dokunuşundan sonra yine adım sesleri geldi. Uzaklaşıyordu.

Bir dakika! Benim uyumadığımı anlamış olabilir miydi?! Ne de olsa bir keresinde anlamıştı. Kahretsin anlamıştı.

Kendime lanetler yağdırarak uyumaya çalıştım ama görünen o ki hiçte kolay olmayacaktı benim için.

***

Sabahın ilk ışıkları camdan yüzüme vuruyorken bir az daha uyumak istiyordum. Ama hayır dün yine aklıma gelmiş ve gözlerimi açmıştım.

Düşünmemeye çalışarak lavaboya gittim. İşlerimi hallettikten sonra yeniden Salvadorun uyuduğu odaya geçtim ve yine boş koltukla karşılaştım. Kafamı çevirip duvar saatine baktığımda sabah saat 9 olduğunu gördüm. Kahretsin gecikmiştim!

Cinayet Ayrıntılarda Saklı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin