Bill uyandığında nerede olduğunu anlamadı bir süre. Etrafına bakındığında buranın 10 sene önce ele geçirmeye çalıştığı Gizemli Kulübe olduğunu farketti.
Gözlerini kırpıştırdı ve karnından gelen yanma hissine anlam veremedi. Kafasını oynatmayı denediğinde başarmasına sevindi ve üzerindeki yorganı elleriyle yavaşça iteledi. Yanındaki yatakta uyumakta olan çam ağacını gördü ve onun yanına gitti. Çocuğun suratını incelemeye başladı.
Hafif çıkan sakalları kahverengi gözleri ve uzamış kahverengi saçları. Bill en son dudaklarına baktığında uyumaktan dolayı şişmiş olduğunu gördü. Bakışlarını çocuktan çekti ve odada dolaştırdı. Ayağa kalkmayı denedi ama ayakları titriyordu. Komidinde duran suya uzandı ve titreyen parmaklarıyla bardağı tutmaya çalıştı.
Bardak titrerken Bill onu tutamadı ve kırılma sesiyle bardak yere düştü. Dipper sesle aniden gözlerini açarak doğrulurken "Ne oldu?" diyerek şaşkınca etrafa bakınmaya başladı.
"Sadece su bardağını düşürdüm."
Dipper kafasını salladı ve çocuğa baktı. Bill'de çocuğa baktığında göz göze geldiler. Dipper ona döndü ve "Şimdi nasılsın?" diye sordu.
Bill kafasını salladı. Ardından gözlerini sorgularcasına çocuğa çevirdi.
"Neden beni buraya getirdin? Seni her an öldürebilirim."
Dipper yutkunsa da belli etmemeye çalıştı.
"Çok acınası gözüküyordun. Bir de artık insansı duygulara sahipsin. Sevmeyi deneyebilirsin."
Bill duyduklarıyla o sinir bozucu kahkahalarından birini attı ve "Dipper Pines,ben asla insan olmayacağım. Sevmek mi? Dünyayı ele geçirmek varken kim sevmek ister?" dedi.
Dipper Mabel'ın yatağından kalktı ve "Senden insan olmanı beklemek yanlıştı." diyerek sarı gözlü çocuğa baktı. Çocuk sırıttı ve "Ee çam ağacı, beni ne yapmayı düşünüyorsun?"
"Mabel gelmeden kapı dışarı etmeyi." diye mırıldandı Dipper.
"Ayağa bile kalkamıyorum ki."
Dipper tam cevap vereceği sırada çalan telefonuyla komidine uzandı ve eline aldı. Arayanın Mabel olduğunu gördüğünde açma tuşuna bastı.
"Efendim Mabel?"
Mabel o enerjik sesiyle konuştuğunda Dipper'ın yüzünde bir gülümseme olmuştu istemsizce.
"Naber ikiz? Ben bir süre daha burdayım. Onu haber verdim. Burası yakıyooor. Bir ara sende gelmelisin."
"Tamam istediğin kadar kal. Belki sonra gelirim."
"Orada kız bulmaya çalış ikiz. Artık evlenmelisin."
Dipper bir kahkaha attı.
"Heyy! Sende hala bekarsın."
"Burda çok yakışıklı çocuklar var Dipper. Birini kapıcam."
Dipper güldü ve telefonu öbür kulağına geçirdi.
"Sana iyi şanslar gökkuşağı."
"Sanada ikiz."
Mabel telefonu kapattığında Dipper yüzünde gülümsemeyle telefonu komidine bıraktı. Tabi gülümsemesi ona sırıtarak bakan Bill'i görünceye kadardı.
Dipper somurttu ve "Ne var?" dedi.
"İşte beni saklaman için fırsat."
Dipper gözlerini devirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• 𝙱𝙸𝙻𝙻𝙳𝙸𝙿 •
Fanfiction"Bill yapma! Böyle olmak zorunda değil! Y-yapma. Bizi bitirme.." Boğazı acıyordu bağırmaktan ama umursamadı. Ağlıyordu yine ve yine. Yanakları sırılsıklamdı artık. Kahverengi saçları dağılmıştı iki yana. Bill çocuğa baktı. Ona doğru gitti. Yere çöme...